Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
Başarısız darbe girişimiyle sarsılan ülkemiz yılın son çeyreğine içeride ve dışarıda riskleri artıran gelişmelerle giriyor.
Derecelendirme kuruluşu Moody’in kredi notumuzu düşürmesiyle artık yatırım yapılabilir ülke statüsünde değiliz. Bu yüksek dış kaynak bağımlılığımız yüzünden maliyetlerin artacağı anlamına geliyor, yani yabancı krediler pahalı gelecek ve direkt yatırımlar azalacak.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) eski kanunda yer almayan bir düzenleme ile, anonim ve limited şirketlerde paysahibinin ve paysahibi olmayan yönetim kurulu üyelerinin ve yakınlarının şirkete borçlanmalarını kural olarak yasaklamıştır. TTK’nın ilgili maddeleri, kanunun yürürlüğe girmesinden 4 gün önce yürürlüğe giren 6335 sayılı “Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile değiştirilmiş ve yasakların kapsamı büyük ölçüde daraltılmıştır. Bu yazımızda şirketler ve paysahipleri için önem arz eden, TTK’nın “paysahibinin şirkete borçlanma yasağı” başlıklı 358. maddesini ele alacağız.
Çalışanları; bağlılık derecelerine göre Yıldız, Bağlı, Kararsız ve Bağlı Olmayanlar olmak üzere 4 temel kategoride değerlendirmek mümkün. Araştırma, 2013 ve 2015 yılları karşılaştırmasında dünya genelinde çalışan bağlılıklarında düşüş ve bağlı olmayanların oranında ise bir yükseliş olduğunu ortaya koyuyor.
Ülkemiz 15 Temmuz’da çok önemli bir demokrasi sınavını geçti. Devlet içinde yapılanan çeteci kadroların ulaştığı büyüklüğü, gücü bu tarihten sonra yapılan operasyonlarla gördük ve dehşete düştük.
Frost & Sullivan tarafından yayımlanan 2016 yılı Avrupa Filo Kiralama Pazarı Görünümü çalışması filo satışlarının, bireysel satışlara oranla hızlı bir şekilde büyüdüğünü ortaya koymaktadır. Rapor kapsamında Avrupa’dan 26 ülkenin filo sektörü; kısa dönem araç, operasyonel ve finansal kiralama segmentleri kırılımında incelenmiştir. 2015 yılında Avrupa’nın pek çok ülkesinde tüketici harcamalarındaki artış, enerji fiyatlarında yaşanan düşüşler, düşük faiz oranları ve kredilere daha kolay ulaşım gibi pozitif ekonomik görünüm sağlayan faktörlerin etkisi doğrudan bölgenin otomotiv sektörüne de olumlu şekilde yansımıştır. Otomotiv satışları 2014 yılına oranla yüzde 1,9 büyürken, bu sürede özellikle şirketlerin filoda yaşlanan araçlarını yenilemesi, operasyonel kiralama sektörünün firmalara yeni “mobilite” çözümleri sunması ve KOBİ’lerden gelen yüksek talep ile filo satışları bir önceki yıla göre yüzde 6,9 ile büyüyerek, toplam satışların yüzde 52’sini oluşturmuştur.
>> Yaklaşık 80 milyonluk Türkiye nüfusu içindeki %50’lik kadın payı göz önüne alındığında gerek çalışma hayatında gerek yönetici pozisyonlarında kadın sayısının azlığı daha çarpıcı hale geliyor. Türkiye Kurumsal Yönetim Forumu’nun 2015 yılı raporuna göre, 2015 yılında şirketlerde kadın yöneticilerin oranı yaklaşık %13’ün ötesine geçememiş durumda. Hergüner Bilgen Özeke Avukatlık Ortaklığı avukatlarından Zeynep Ahu Sazcı UZUN ve Bahar Elçin KAVAK yönetim kurullarında kadın üzerine makalelerini kaleme aldılar.
Anonim şirketlerin zorunlu organı olan genel kurulda 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) veya şirket ana sözleşmesinde öngörülen nisaplar uyarınca alınan kararlar TTK hükümleri de göz önünde bulundurulduğunda genel kurula toplantısında hazır bulunan, bulunmayan veya hazır bulunsa dahi genel kurulda karşı oy kullanmış ve bu hususu tutanağa geçirmiş pay sahiplerini ve şirketi bağlayıcıdır. Buna karşın TTK altında, çoğunluk pay sahiplerinin şirket üzerindeki idari haklarının, sadece ana sözleşmede veya kanunda öngörülen karar nisaplarına ulaşıp azınlık pay sahiplerini de bağlayacak şekilde karar alarak, azınlık pay sahiplerinin haklarını etkisiz bırakacak şekilde kullanılmasının önüne geçilmesi amacıyla genel kurulun iptali gibi bir takım tedbir ve mekanizmalar düzenlenmiştir.
Özgürlük Araştırmaları Derneği’nin girişimi kapsamında Ali ILICAK ve Prof. Dr. Murat ÇOKGEZEN ile birlikte “Türkiye’de rekabet hukuku ve otoritesinin şeffaflığı ne düzeyde acaba?” diyerek başladığımız projemizi yakın zamanda “Düzenleyici Otoritelerin Şeffaflığı: Türkiye’deki Rekabet Soruşturmalarının Şeffaflığı Üzerine Bir İnceleme” ile sonlandırdık.
>> 1 Ocak 2018’den itibaren geçerli olacak olan UFRS 9, finansal varlık ve yükümlülüklerin nasıl sınıflandırılacağına, ölçüleceğine, bilanço dışına alınacağına ve riskten korunma muhasebesine rehberlik eder ve UMS 39’un yerini alır.