Kişisel verilerin korunması – Av. Dr. Çiğdem Ayözger
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na uyumlu musunuz?
Peki, risklerinizi biliyor musunuz? Uyum için pratik çözümleriniz var mı?
Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na uyumlu musunuz?
Peki, risklerinizi biliyor musunuz? Uyum için pratik çözümleriniz var mı?
Sermaye piyasalarındaki genişleme ve artan globalizasyon günümüzde bütün sektörleri ekonomik kırılganlıklara daha açık hale getirmiştir. En son 2008 yılında yaşanan geniş çaplı ekonomik kriz, belirsizliklerin sadece para piyasaları ile sınırlı kalmayıp reel ekonominin bütün aktörleri üzerinde etkili olabileceğini göstermiştir. Dolayısıyla, reel ekonominin kur, faiz ve kredi kalitesindeki dalgalanmaların dışında kalmaları artık olası değildir.
2016 yılı ticaret politikası savunma araçları işi ile uğraşanlar bakımından oldukça hareketliydi. Türkiye ekonomisinin yaşadığı zorluklar ve bu zorlukları aşma yorgunluğu ile 2016 yılı geçerken, Ekonomi Bakanlığı da ticaret politikası savunma araçlarına başvurarak çeşitli ülkelere karşı birçok soruşturma başlattı.
Global Fleet (Nexus Communication) tarafından 18-20 Nisan 2017 tarihlerinde TOKKDER’in de desteği ile Intercontinental Otel İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanan Global Fleet Zirvesi iptal edildi.
Sirketlerin kendi paylarını iktisap etmesi Türk Ticaret Kanunu (Kanun) uyarınca ancak belli koşullara bağlı olup, sermayenin onda birini geçmeyecek şekilde mümkün kılınmıştır (TTK m. 379). Bu hususla bağlantılı olarak, Kanun’un 380. maddesinde şirketlerin herhangi bir üçüncü kişiye kendi paylarının satın alınması için avans, ödünç veya teminat vermeleri de yasaklanmış olup bu yasak literatürde “finansal yardım yasağı” olarak nitelendirilmektedir. Bu madde ile şirket hisse devirlerinde uygulamada sıklıkla kullanılan şirketin malvarlığından yararlanma, kaldıraçlı devralma (leveraged buy-out) işlemlerinin de geçerliliği etkilendiğinden, yatırımcılar açısından finansal yardım yasağı oldukça önem arz etmektedir. Bu makalemizde söz konusu yasağın kapsamı ve yaptırımlarını inceleyeceğiz.
15 ülkede çalışmalar yapan Corporate Vehicle Observatory tarafından yapılan çalışma neticesinde Türkiye’de 2020 yılına gelindiğinde yollarda tahminen 15,7 milyon binek ve hafif ticari araç olacağı ve bu rakamın 2,6 milyonun şirket aracı olacağı tespit edilmiştir.
TOKKDER’in 2016/3. dönem verilerine göre Türkiye’deki sektör araç parkı 306 bin araç sayısını yakalamış olup yıl sonu itibarı ile bu rakamın 350 binlere yaklaştığı söylenebilir. 2020 yılında pazar potansiyelinin 2.6 milyon araç olacağı potansiyeli ile pazarın ulaştığı tutarlara bakılınca filo kiralama sektöründe büyük bir büyüme potansiyelinin bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Türkiye otomotiv sektörü toplam pazarı 2016 yılında, geçen yılın aynı dönemine göre benzer bir sonuç ile 1 milyon 7 bin 857 adet olarak gerçekleşti. Sektörün toplam üretim adedi %9 artarak 1 milyon 486 bin, ihracatı ise %15 artarak 1 milyon 141 bin 382 adet oldu. İhracat değeri ise %12 oranında artarak 24 milyar 250 milyon dolar seviyesine ulaştı.
2016 yılında otomobil ve hafif ticari araç pazarı, bir önceki yıla göre yüzde 1,62 artarak 983 bin 720 adetlik bir sonuçla tamamlandı. Bunun 756 bin 938 adedini % 4,32 artışla otomobil, 226 bin 782 adedini ise %6,45 düşüşle hafif ticari araç satışları oluşturuyor.
Yazı başlığına bakarak ne alaka dediğinizi duyar gibiyim. Ülkemizin de, sektörümüzün de gündeminde birçok konu var, çoğu yakın vadeli konular ve belirsizlik çok fazla. Bu kadar belirsizliğin ortasında bende dikkatinizi yakın gelecekte oluşabilecek önemli bir konuya çekmek isterim.
Malum sürücüsüz araçlar çok da uzun olmayan bir vadede hayatımıza girecekler. Konvansiyonel birçok otomobil üreticisi uzunca bir süre konuya uzak durduktan sonra son yıllarda sürücüsüz araçlarla ilgili çalışmalarını çok hızlı bir şekilde arttırdılar. Bunda teknoloji şirketlerinin bu konuya dev bütçelerle eğilmesinin, hatta otomobil şirketlerinden ciddi kadroları transfer etmelerinin de payı var.
Markanızdan ve 2016 yılının nasıl geçtiğinden bahseder misiniz?
Türkiye otomotiv sektörü açısından 2016 yılı farklı dinamikleri olan bir yıl olarak gerçekleşti. İlk yarıyılda öngörüler doğrultusunda bir trend izleyen pazarda ikinci yarıyılda, yeni ÖTV düzenlemesi ve kurlardaki yükselmenin yarattığı baskı belirleyici oldu ve bir önceki yıla göre yüzde 1,62 büyüyerek tüm zamanların en yüksek satış rakamı olan 983 bin 720 adetlik bir performans kaydetti.