Kurumsal yönetim ile kaçınılmaz ilk temas: Halka açılma süreci – Derin Altan
Sir Isaac Newton’ın 1687 yılında yayımladığı Doğa Felsefesinin Matematiksel Temelleri adlı çalışmasında üçüncü hareket yasası olarak belirttiği ‘her etkiye karşılık eşit ve zıt bir tepki vardır’ kuralının fizik bilimi dışında yaygın olarak referans yapılacağını tahmin etmesi mümkün değildi.
Ancak dünyamızdaki kurumsal yönetim uygulamalarının gelişmesinin incelenmesi halinde, söz konusu uygulamaların büyük bir çoğunlukla yaşanan kurumsal skandallar ve ekonomik yolsuzluklara birer tepki olarak ortaya çıkan yasal düzenlemeler çerçevesinde dayatıldığı görülecektir. Bunlara örnek olarak 1990’ların başında İngiltere’de (Polly Peck, Coloroll, Maxwell Communications vb.) yaşanan iflas olaylarına cevaben hazırlanan raporlar (Cadbury Raporu, Hampel Raporu ve Turnbull Raporu); ve 2001 yılında yaşanan Enron skandalı sonrasında 2002 yılında hazırlanan Sarbanes-Oxley Yasası verilebilir.
Ülkemizde ise gelişmiş ekonomilere nazaran daha geç bir uyanış olmakla birlikte 21’inci yüzyılın başından itibaren düzenleyici otoriteler ve kanun koyucular, ticaret ve sermaye piyasası hukukunun çehresini değiştirecek nitelikte adımlar atmış ve “kurumsal yönetim” kavramını temel bir hukuki değer olarak merkeze almıştır.
Daha fazla