Çalışan Bağlılığı ve Performansa Etkileri – Emrah AKBALABAN
Çalışanları; bağlılık derecelerine göre Yıldız, Bağlı, Kararsız ve Bağlı Olmayanlar olmak üzere 4 temel kategoride değerlendirmek mümkün. Araştırma, 2013 ve 2015 yılları karşılaştırmasında dünya genelinde çalışan bağlılıklarında düşüş ve bağlı olmayanların oranında ise bir yükseliş olduğunu ortaya koyuyor.
İşgücü piyasasında yeni yetenekleri keşfetmek ve hali hazırda çalışmakta olan üstün yetenekleri elde tutmak konusundaki rekabet gün geçtikçe artış gösteriyor. Bu noktada çalışanların kuruma olan bağlılığı, rekabetin dinamiklerini etkileyen en önemli olgulardan biri olarak görülmekte.
“Bağlılık” temelde çalışanın kurumun stratejilerinden ve kurumdaki uygulamalardan memnuniyetinin bir sonucu olarak oluşuyor. Öte yandan “bağlılık” denildiğinde, yalnızca çalışanın kurumda kalması boyutunu değil, kaldığı süre içerisinde katkı yapmaya istekli ve motive olmasını da anlıyoruz. Çalışanın kuruma bağlılığı direkt olarak üretkenlik, ürün ve hizmet kalitesi, müşteri memnuniyeti gibi alanlarda iş performansına etki ediyor. 2015 yılında yapılan “PwC Çalışan Bağlılığı Araştırması”nın sonuçları da bu durumu destekler nitelikte. Araştırmanın sonuçlarına göre; bağlılığı yüksek çalışanların iş performanslarının daha yüksek, devamsızlık oranları ve işten ayrılma eğilimlerinin daha düşük olduğu gözlemleniyor.
Çalışanları; bağlılık derecelerine göre Yıldız, Bağlı, Kararsız ve Bağlı Olmayanlar olmak üzere 4 temel kategoride değerlendirmek mümkün. Araştırma, 2013 ve 2015 yılları karşılaştırmasında dünya genelinde çalışan bağlılıklarında düşüş ve bağlı olmayanların oranında ise bir yükseliş olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmanın bir diğer sonucu ise düzenli olarak çalışan bağlılığı anketi uygulayan kurumlarda bağlılık oranlarının, anket çalışmaları yürütmeyen kurumlara göre belirgin bir şekilde yüksek olduğu yönünde.
Bağlılığın en önemli etmenleri olarak başlıca; kurumun liderlik vizyonu, kurum içi saygı ve adalet anlayışı ve kişisel gelişime verilen önemden bahsetmek mümkün. Örnek vermek gerekirse; yıldız çalışanların %86’sı kurum vizyonlarının başarıyla sonuçlanacağına inandığını belirtirken bağlı olmayan çalışanlarda bu oran %16 seviyesinde. Vizyonla bağlantılı olarak; kişiler, kurumlarının ulaşacağı başarı sonucunu aynı zamanda kendileri için iş güvencesi olarak görüyor ve bu da kuruma olan inanç ile bağlılık seviyeleri arasındaki ilişkinin gücünü açıklar nitelikte.
Çalışanların kurumlarını inovasyon, finansal performans ve müşteri memnuniyeti açılarından değerlendirmeleri istendiğinde ise daha önce bahsedilen kategoriler ve kurum algıları arasında bir ilişki görülüyor. Örneğin; yıldız kategorisindeki çalışanların %70’i kurumlarının müşteri memnuniyeti konusundaki performansını ortalamanın üzerinde görürken bağlı olmayanlarda bu oran %20’ye geriliyor.
Bahsettiğimiz özelliklerin çoğunun beyaz yaka çalışanları etkilediğini belirtmekte fayda var. Zira, mavi yaka çalışanların bağlılıklarını etkileyen ve en önem verdikleri konuların başında ücret & yan haklar, kuruma olan güven ve çalışma koşulları geliyor. Dolayısıyla, performanslarını kurum içerisindeki yıldızların oranı ile birlikte artırmayı hedefleyen şirketlerin öncelikli olarak çalışanlarının beklentilerini anlamaları ve bu doğrultuda harekete geçmeleri en doğrusu olacaktır.
Araştırma sonuçlarını http://www.pwc.com/us/en/hr-management/publications/assets/ pwc-hrs-employee-engagement-landscape-2015.pdf adresinden indirebilirsiniz.