Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

TKYD – Güray Karacar Röportajı

Kurumsal yönetim anlayışının ülkemizde tanınması, gelişmesi ve en iyi uygulamalarıyla hayata geçirilmesi misyonuyla hareket eden Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), 2003 yılında gönüllü bir sivil toplum kuruluşu olarak kurulmuştur. Adillik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkeleri üzerine inşa edilen kurumsal yönetim anlayışının, etki ettiği tüm alanlarda yol gösterici olmayı hedefleyen TKYD, özel sektör, kamu kuruluşları, medya, düzenleyiciler, sivil toplum kuruluşları ve akademik dünya arasında bir iletişim ağı kurarak kurumsal yönetim uygulamalarının gelişmesini hedeflemektedir.
Hayatı kurumsal yönetime adanmış bir profesyonel TKYD Koordinatörü Güray KARACAR Kurumsal yönetim ilkeleri her şirketin iş yapmadaki çıkış noktası olmalıdır.
TKYD’nin faaliyetleri Kuruluşuna kadar Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği, TÜSİAD’ın çalışma gruplarından biri olarak faaliyet gösteriyordu. Tamamen bağımsız bir sivil toplum kuruluşu olarak 2003 yılında faaliyetlerine başladı. Ana faaliyet konularımızın başında sermaye piyasası gelmektedir. Daha sonra yönetim konusunda sermaye piyasasıyla kısıtlı kalmaktansa; aile şirketlerine, sivil toplum kuruluşlarına, futbol kulüplerine, kamu iktisadi teşebbüslerine doğru faaliyetlerimizi geliştirdik.
Kurumsal yönetim konusunda çok fazla uygulama alanı olduğu ve ülkenin temel eksiklerinden biri olduğundan hareketle giderek faaliyet alanımız genişlemeye başladı. Adillik, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve sorumluluk ilkelerini, bugüne kadar Türkiye’nin 38 şehirinde gerçekleştirdiğimiz eğitim seminerleri ve programlarla yaymaya çalıştık.


TKYD şu ana kadar 30’a yakın rehber yayınladı. Yayınladığımız rehberler uygulamalarımızın hayata geçmesine yardımcı olacak dokümanlar olarak hazırlandı. Borsada bir kurumsal yönetim endeksi bulunuyor. Kurumsal yönetim endeksini bugüne kadar elimizden geldiğince destekledik. Yine şu anda üyemiz olan 49 şirket borsada bu endeks çerçevesinde işlem görmektedir.
Yaptığımız çalışmalar Anadolu’ya yönelik olarak eğitim seminerleri ile gerçekleşiyor. İstanbul merkezimizde 50’ye yakın eğitim her yıl yenilenerek hayata geçirilmektedir. Her yıl ayrıca bir konferans düzenliyoruz. Konuyla ilgili uluslararası ve ülkemizdeki uzmanları bir araya getirerek iş dünyası ile buluşturuyoruz. Bunun yanı sıra bir çok uluslararası kuruluşla işbirliğimiz de bulunmaktadır.
Neden kurumsal yönetim
2003 yılında koordinatörlük görevi bana teklif edildiğinde; ‘kurumsal’ ve ‘yönetim’ kelimelerini o güne kadar bir cümle içinde bile kullanmamıştım. Süreç içinde bir çok olguyu öğrendiğim ve bana çok şey kazandıran bir deneyime dönüştü. Giderek konuya hakim oldukça, sosyal hayatta da yaşadığımız bir çok olayın nedenlerinin başında kurumsal yönetim ile ilgili uygulamaların yeterince tanınıp ve bilinmemesi olduğunu farketmeye başladım.
Bana göre, bugün yaşadığımız toplumda siyasetten başlayarak, spor kulüplerinden medyaya kadar bir çok farklı alanda dört ilkenin hayata geçmesi hepimiz için büyük önem taşıyor. Dolayısıyla, kendimi kurumsal yönetime adanmış bir profesyonel olarak değerlendiriyorum. Yaptığım iş, mesaimi geçirdiğim bir iş yerinin ötesinde anlam taşıyor. Çocuklarımın gelecekte yaşamasını istediğim ortamın tesis edilmesiyle ilgili çalışma şansı bulduğum kutsal bir yer haline gelmiştir.
Kiralama sektörünün kurumsallaşma ihtiyacı
TKYD, sektörleri makro ölçüle ele alıyor. Kiralama sektörü de otomotivin ve finansın bir parçası olarak baktığımızda bir kurumsallaşma eksikliği olduğunu söyleyebilirim. Genellikle merkezleri yurtdışında olan kuruluşların, Türkiye’deki şubeleri aslında gerçek anlamda yönetim kurullarının strateji belirlediği yapılar olarak hareket edemiyor. Biliyorsunuz ki Türkiye’de yabancı marka sayısı çok fazla. Elbette bunları söylerken yerli markaları bunların dışında tutuyorum.
Yabancı markalarda, strateji yurt dışında belirleniyor. Ülkelerde ise daha icra kabiliyeti olan yapılar ortaya çıkar. Türk markası olarak faaliyet gösteren bir çok firma gerçekten şu an çok iyi noktalardadır. Hatta yabancı ortaklarıyla çok sağlıklı ilişkiler kurmuş durumdadırlar. Kurumsal yönetim, her anlamıyla kurum kültürü olarak ele alınmıştır. Filo kiralama sektörün baktığımızda çok ciddi bir çaba olduğunu görebiliyoruz. Filo kiralama sektöründe Türk ve yabancı yatırımcılar var. Şu an da belli bir olgunlaşma dönemine erişildiğini de söyleyebilirim.
Olgunlaşma, kurumsal yönetime olan ihtiyacın artmasına anlamına geliyor. Bunun yanı sıra yönetilecek yapının büyümesi demektir. Sonuç itibariyle kiralama, finansal bir operasyondur. Dernek olarak finans ile ilişkimiz çok yakındır. Kurumsal yönetimi risk ve denetim ile birlikte ele alıyoruz. Bu anlamda kiralama sektörünün ciddi anlamda kurumsal yönetim konusunda desteğe ihtiyacı da ortaya çıkıyor. Bu ihtiyaca karşılık ciddi bir çabayı da görebiliyoruz.
Derneğe üye olmanın getirdiği katkılar
Üyeler bir derneğin çatısı altında yer almaya başladığında bir beklenti içine giriyorlar. TKYD’nin bireysel ve kurumsal olmak üzere iki tip üyeliği bulunuyor. Her sivil toplum kuruluşuna üye olan kişilerde o davaya inanmışlık vardır. İkinci olarak bireysel üyeler bir ilişkiler ağı içerisinde yer alırlar. Aynı konuya gönül veren insanlarla bilgi ve tecrübe paylaşamında bulunurlar. Biz bu anlamda tamamen sosyal bazı toplantılar düzenliyoruz. Bu toplantılarımız hiçbir gündem maddesi olmadan
gerçekleştiriliyor.
Sermaye piyasasında yer alan kurumsal üyelerimiz için yasal düzenlemeler için görüş bildiriminde bulunuyoruz. Bu düzenlemelerle ilgili kuruluşların taleplerini ilgili mercilere aktarma konusunda destek oluyoruz. Desteğimiz sadece görüş alışverişinde bulunmaktan ibaret değildir. Aynı zamanda düzenlemeler yasalaştığında şirketleri bir araya getirerek en iyi uygulamayı birlikte oluşturuyoruz. Dolayısıyla hem düzenleyici açısından karşılaştırılabilir uygulamalar bütünü ortaya çıkıyor. Hem de kuruluşlar tarafındaki profesyonellerde bir iç rahatlığını sağlamış oluyoruz.
Birbirinden öğrenmenin önü açılıyor
Aile şirketleri tarafında ise onların birbirlerinden öğrenmelerini sağlıyoruz. Düzenli gündem toplantıları gerçekleştirerek, aile şirketlerinin yöneticilerini bir araya getirip, deneyimlerini paylaşma imkanı veriyoruz. Örneğin aile anayasasına sahip olan bir aile, anayasa hazırlama sürecinin tüm detaylarını aktarır. Karşılaştıkları sorunları, motivasyonlarını, neleri deneyip denemedikleri konusunda bilgilerini katılımcılarla paylaşırlar. Elbette süreç bu toplantılarda bitmiyor, sonrasında güçlü dostluklar da kurulmuş oluyor.
‘Kurumsal Yönetim’ dergisi
Üyelerimiz ciddi anlamda bilgi birikimine sahipler. Fakat bunları paylaşacak, aktaracak ortamlar bulamıyorlar. Bu nedenle ‘Kurumsal Yönetim’ dergimiz üç ayda bir yayımlanıyor. Bir deneyim paylaşım platformu olan yayınımızı, üyelerimiz bir seri olarak kütüphanelerinde saklamaktadırlar. Yayınımız ile aynı zamanda medya ilişkilerimizi geliştiriyoruz.
Derneğe üyelik şartları
Derneğimize bireysel üye olmak için bazı kolaylıklar sağladık. Bunun ana nedenlerinden biri Anadolu iş dünyasının aktörlerinin daha fazla sayıda derneğimize üye olmasını sağlamaktı. Kurumsal üyeliğimizde ise ücret biraz daha yüksektir. Fakat çok geniş kapsamları vardır. Bir yıl boyunca yaptığımız her etkinlikte, kurumsal üyemiz yanımızda yer alır.
Kurumsalaşma hakkında
Kiralama sektörü finansal bir güce dayanmaktadır. Bu finansal gücü oluşturmakta da her zaman mümkün olamıyor. Rekabetin yoğun yaşandığı bu sektörde var olabilmek için yatırımcılar gerekiyor. Dolayısıyla ya bir yabancı ortak ya da birkaç kurucunun finansal gücüne ihtiyaç duyuluyor. Var olma sürecinde büyümek için yabancı yatırımcı ya da kredi kuruluşlarıyla çok sağlıklı ilişkiler geliştirme ihtiyacı ortaya çıkıyor. İşte tam bu noktalarda kurumsal yönetim hayati bir öneme sahiptir.
Kurumsal yönetimin olmadığı durumda, kurucunun kurduğu yapı bir dönem sonra zafiyet yaşamaya başlar. Ondan sonraki kuşakların aynı şekilde işi başarılı bir şekilde sürdürmesi engellenmiş olabilir. Birkaç kurucunun bir araya gelerek oluşturduğu yapı da ise kuruluş büyüdüğünde bir takım iç çatışmalar yaşayabilir. Bu bölünmeleri beraberinde getirebilir. Tüm bunlardan uzak durmak için kurumsal yönetim hayati derecede önem taşımaktadır.
Çok yakın bir zamanda kredi kuruluşlarının, kurumsal yönetimi iyi uygulayarak raporlama standartlarını hayata geçiren şirketleri ödüllendirecek sistemler geliştirdiğinin müjdesini burada sizlere verebilirim. Bunu uygulamayan şirketler daha fazla faturasını ödeyecek, uygulayan ise çok ciddi ödüller alacak.
Yine kurumsal yönetim uygulamalarını gerçekleştirmeden ortaklar arasında dengeyi gözeterek makul bir yapı kurduğunuzu varsayalım. Fakat ileride ortakların aileleri arasında yaşayabilecekleri dengeleri kurumsal yönetim ilkeleriyle bertaraf edebilirsiniz. İşin büyümesi koşullarında yabancı bir yatırımcı ihtiyacı duyulduğunda, bu yatırımcı şirketten ne bekler? Bunun cevabı, neden kurumsal yönetim uygulamak zorunda olduğunuzla ilgilidir.
Kredi kuruluşlarının şirketlerden istedikleri temel maddelerden biri kurumsal yönetime bağlılıktır. Kurumsal yönetime bağlılık, işin biraz daha felsefi ve soyut tarafıdır. Yönetim kurulunun çalışması, performans öl-çümü, doğru konumlandırma ve bağımsızlık gibi ilkeleri hayata geçirmenin ilk adımı bana göre, kurumsal yönetimle ilgili daha fazla bilgiye ihtiyaç duymakla başlamalı.
Uluslararası ilişkiler
TKYD ilk kuruluş yıllarında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile bir proje yürüttü. Bu proje Global Compact’ın Türkiye’de tanıtılması üzerineydi. Aynı zamanda bin yıllık kalkınma hedefini de içeriyordu. Bizim ofisimiz aynı zamanda UNDP’nin İstanbul ofisi olarak iki buçuk yıl faaliyet gösterdi. Türkiye’de şirketlerin Global Compact sözleşmesine imza atması için başarılı çalışmalar yürüttük. Daha sonra Türkiye Kalite Derneği bu misyonu üstlendi. Şimdi ise UNDP’nin kendine ait bir sekretaryasıyla ülkemizde hizmet veriyor.
Bu proje TKYD açısından hem bilinirlik hem de bütünsel anlamda çok şey kazandırdı. Bunun ardından Washington merkezli CIPE ile işbirliğimiz başladı. Bu işbirliği ile derneğimizin faaliyetlerini kolaylaştıracak, hem bütçesel hem de bilgi paylaşımı katkısı almış olduk. Anadolu’da yaptığımız 38 ziyaret bu proje ile gerçekleşti. Bu sayede üye aidatlarımızı bu ziyaretlere harcamamış, kaynaklarımızı da etkin kullanmış olduk. Ayrıca bir çok rehberi CIPE desteği ile hazırladık.
Geldiğimiz noktada ise CIPE’nin bölgede yürüttüğü projelerde kendilerine destek veriyoruz. Yani bizim bilgi birikimimiz diğer ülkelerde kullanılır hale geldi. Şu anda yayınladığımız rehberlerimiz bölge dillerine çevrilmiş durumdadır.
Diğer bir işbirliğimiz ise Dünya Bankası ve IFC grubudur. Bu proje ile eğitmen eğitimini yürütüyoruz. Şu ana kadar 27 tane TKYD üyesi IFC’den akredite olarak eğitmenlik yapıyor. Aynı zamanda diğer ülkelerde bizim gibi dernekler arasında elde edilen tecrübe ve birikim paylaşılıyor.