Anonim Şirket Payının Rehni – Av. Duygu TURGUT
- Giriş
Anonim şirket belirli bir esas sermayesi bulunan, sermayesi her bir ortağının anonim şirketin haklarından bağımsız olarak yararlanmalarına imkan tanımak amacıyla belirli sayıda paylara bölünmüş olan ve ortaklarının şirket borçlarından dolayı yalnızca taahhüt etmiş bulundukları sermaye payları ile sınırlı sorumlu oldukları şirket türüdür.Anonim şirket paylarının özellikle bankacılık sektöründe pek çok ticari işlemde rehnedilmesi, günümüzde sık karşılaşılan bir uygulamadır.1 Rehin hakkı taşınır ve taşınmazlar üzerinde kurulabilen, alacaklının alacağının güvencesini temsil eden bir sınırlı ayni haktır. Anonim şirketlerin paylarının üzerinde kurulan rehinler, hak üzerinde kurulmuş rehin hakkı niteliğinde olup Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) “Alacaklar ve Diğer Haklar Üzerindeki Rehin” başlıklı ikinci ayrımı altında düzenlenmiş ve taşınır rehnini düzenleyen esaslara tâbi kılınmıştır.
- Pay Üzerinde Rehin Hakkının Kuruluşu
Anonim şirket payları üzerinde rehin kurulması en temelinde bir borçlandırıcı işlem ve tasarruf işleminin yapılması ile mümkündür. Borçlandırıcı işlem rehin sözleşmesinin taraflar arasında akdedilmesidir. Sözleşmenin taraflarını kendi lehine ya da üçüncü kişi lehine rehin veren ve rehin ile alacağını garanti altına almak isteyen alacaklı(lar) oluşturur. Rehin sözleşmesinin konusunu anonim şirket payı üzerinde alacaklı(- lar) lehine rehin konulmasına yönelik bir borcun üstlenilmesi oluşturur. Rehin altına alınan alacağın henüz vadesinin gelmiş olması gerekmediği gibi, temin edilecek alacak miktarının veya bu sözleşmesinin temelini oluşturan hukuki sebebin ilgili sözleşmede yer almasına da gerek yoktur. Rehnin paraya çevrilmesi aşamasına geçildiğinde alacak miktarının belirlenebilir olması borçlandırıcı işlemin yapılması sırasında yeterli olmaktadır. Ancak rehin sözleşmesinin kurulması ile rehin hakkı kurulmuş olmayacaktır, rehin kurulmasına ilişkin borç altına girilmektedir.
Rehin sözleşmesinin yapılmasını takiben tasarruf işleminin yapılması aşamasına geçilir. Tasarruf aşamasına geçildiğinde borçlandırıcı işlemden farklı olarak sıkı sıkıya belirlilik ilkesine uyulması söz konusu olur. Bu kapsamda rehnedilecek olan payların yazılı rehin sözleşmesinde, ciroda, yazılı devir beyanında veya zilyetliğin devri aşamalarında belirtilmesi gerekmektedir. Nitekim, kanun koyucu tasarruf işleminin yapılması bakımından senede bağlanmış ve bağlanmamış olan alacaklar demek suretiyle bir ayrımda bulunmuştur.
Anonim şirket paylarının senede bağlanmamış olması durumunda TMK madde 955/1 hükmü uyarınca anonim şirket payı üzerinde rehin kurulması için yazılı rehin sözleşmesinin yapılması yeterli ve gereklidir. TMK madde 955 kapsamında düzenlenen bu sözleşmenin geçerliliği rehin verenin tasarruf yetkisine sahip olması yazılı olarak yapılmasına bağlıdır.
Anonim şirket paylarının tedavülü kolaylaştırmak adına senede bağlanması TTK madde 484 kapsamında mümkün kılınmıştır. Bu durumda kıymetli evrak niteliğindeki paylara TMK madde 956 hükmü uygulanacak ve hamiline ve nama yazılı senetlere ilişkin ayrım baz alınarak bu paylar üzerinde rehin kurulması mümkün olacaktır. Hamiline yazılı senetler üzerinde rehin kurulması, senetlerin rehinli alacaklıya rehin kurma iradesi ile rehin veren tarafından teslimi ile kurulmuş olur. Bu kapsamda rehin verenin TTK madde 647 ve TMK madde 956/f uyarınca senet üzerindeki zilyetliğinin sona ermesi gerekmektedir. Öyledir ki, zilyetliğin devri rehin hakkının kurucu unsuru olarak düzenlemiştir. Ancak taraflar aralarındaki anlaşma ile temlik ya da ciro ile teslim yoluna başvurmakta özgürdürler. Hamiline yazılı senede bağlanmış payın üzerinde rehin kurulması halinde Merkezi Kayıt Kuruluşu’na bildirimi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Nama yazılı senetler bakımından ise TMK madde 956/2 rehnin kurulması için iki yöntem öngörmüştür. Bunlardan ilki, TMK madde 955/1 kapsamında yazılı rehin sözleşmesinin yapılması ve nama yazılı senetlerin teslimi yolunun takip edilmesidir. Yapılan yazılı rehin sözleşmesinde kıymetli evrak ile bağlantının kurulması, gerçek hak sahipliğinin ispatlanabilmesi açısından önem arz etmektedir. Nama yazılı senet rehninde takip edilebilecek olan ikinci yol ise TTK madde 647/2 ve TTK madde 689/1 kapsamında nama yazılı senedin ciro edilmesi ve teslimidir. Bu yolun tercih edilmesi halinde ayrıca yazılı bir rehin sözleşmesi yapılmamakta, yalnızca senedin üzerine “bedeli teminattır”, “bedeli rehindir” ibarelerinin yazılması ile ya da bir ciro metninin eklenmesi suretiyle rehin kurulmaktadır.
Geçici süre ile hamiline veya nama yazılı senetlerin yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberlerin üzerinde de rehin hakkı tahsis edilmesi mümkündür. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanacak ve yazılı rehin sözleşmesi veya rehin cirosu ve devir ile rehin hakkı tahsis edilmiş olacaktır.
- Rehin Hakkının Kapsamı
Rehin hakkının kapsamını, üzerinde rehin kurulan pay sahipliği haklarının paraya dönüştürülmesi mümkün olmayan aydınlatıcı ve koruyucu haklar dışındaki mal varlığına ilişkin haklar oluşturur. Bu haklara örnek olarak bedelsiz pay alma hakkı ve rüçhan hakkı sayılabilir. Burada önemli olan nokta anonim şirket payı üzerine kurulan rehnin, rehinli alacaklıya mal varlığına ilişkin pay sahipliği haklarını kullanma ya da bu haklardan yararlanma yetkisini vermemesidir. Rehinli alacaklı ancak rehnin paraya çevrilmesi aşamasına gelindiğinde alacağın vadesi gelmişse mal varlığına ilişkin haklar üzerinde hak iddia edebilir. Bunun yanı sıra TTK madde 427/2 düzenlemesi uyarınca rehinli alacaklının pay sahibi tarafından özel olarak yazılı bir belge ile yetkilendirmesi halinde genel kurula katılma ve oy hakkına sahip olması mümkündür.
- Sonuç
Bu makalede, medeni hukuk ve ticaret hukukunun kesişim noktasını oluşturan anonim şirket paylarının rehnedilebilirliği ve rehnin kapsamı TTK ve TMK hükümleri çerçevesinde ele alınmıştır. Ticaret hayatında sıklıkla başvurulan bir teminat mekanizması haline gelen anonim şirket paylarının rehnedilmesi için borçlandırıcı ve tasarruf işleminin geçerlilik şartlarına uygun olarak gerçekleştirilmesi, anonim şirket payının senede bağlanmış olup olmamasına göre ilgili aşamaların takip edilmesi büyük önem arz etmektedir. Üzerinde rehin kurulan anonim şirket payları rehinli alacaklıya mal varlığına ilişkin hakları kullanma ve bunlardan yararlanma yetkisini rehnin paraya çevrilmesi aşamasına kadar sağlamayacak, ancak pay sahibi tarafından özel olarak yazılı bir belge ile yetkilendirilmesi halinde rehinli alacaklının genel kurullara katılarak oy kullanması mümkün olacaktır.

