Türkiye, Turizm Sektöründe En Hızlı Büyüyen İlk 10 Ülke Arasında
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy, ülkemizde turizmin geldiği noktayı ve turizmin günlük kiralamaya etkisini anlattı. “Turizm bir ihtiyaç değil zorunluluktur”
TÜRSAB ne amaçla kuruldu? Genel faaliyetleri, hedefleri ve projelerinden söz edebilir misiniz? Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), 28 Eylül 1972 tarihinde yürürlüğe giren 1618 sayılı “Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu” uyarınca kurulmuş olan bir meslek birliğidir. TÜRSAB’ın temel amacı, seyahat acentalığı mesleğinin ve faaliyet alanının temelini oluşturan turizm sektörünün gelişimine katkıda bulunmaktır. 1618 sayılı kanunun belirlediği yetkiler çerçevesinde meslek disiplininin sağlanması, mesleğin gelişimine ilişkin faaliyetler, seyahat acentalarının karşılaştıkları sorunların çözümü yönünde yapılan çalışmalar, TÜRSAB’ın hizmet alanı içinde yer alan önemli işlevler arasındadır. Turizm sektörümüzde yaşanan gelişmeler ve karşılaşılan sorunlara ilişkin tüm konuları ilgili mercilerin dikkatine sunmak, bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek de TÜRSAB’ın temel amaçları arasında yeralmaktadır. Bu amaçlarını gerçekleştirebilmek için, kamu ve özel sektör turizm kurumlarıyla ortaklaşa çalışmalar yapan TÜRSAB, turizm politikalarının geliştirilmesinde de önemli görevler üstlenir. TÜRSAB, çevresel, tarihi ve insani değerlerin korunması ve geliştirilmesi gibi turizmi yakından ilgilendiren konularda, bir sivil birlik olarak yol gösterici ve baskı grubu olma özelliği de taşımaktadır. TÜRSAB’ın çalışmaları arasında uluslararası ilişkiler ve görev kapsamı içinde yürütülen tanıtım faaliyetleri önemli bir yer almaktadır. TÜRSAB, Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), Uluslararası Seyahat Acentaları Birlikleri Federasyonu (UFTAA), Avrupa Birliği içindeki Seyahat Acentaları ve Tur Operatörleri Birlikleri Grubu (ECTAA), gibi uluslararası önemli kuruluşların üyesidir. TÜRSAB, diğer ülkelerin muadil organizasyonları, tur operatörleri, seyahat acentaları birlik, federasyon gibi örgütleri ile ikili ve çok taraşı ilişkilerin geliştirilmesi yönünde de faaliyetler yürütmektedir.
Ülkemizde turizmin gelişimini kısaca özetleyebilir misiniz? Türkiye turizmi, sektörün dışında oluşan çeşitli olumsuz etkenlere ve konjonktüre bağlı dalgalanmalara, kriz dönemlerine rağmen hızlı büyüme trendini son 10 yılda da sürdürdü. Bu süreçte turizm alanında en hızlı büyümeyi gerçekleştiren ülkelerden biri olan Türkiye, uluslararası sıralamada üst pozisyonlara doğru ilerleyerek dünyada ilk on ülke arasında yer aldı. Türkiye turizminde, temel göstergeler itibariyle son on yıldaki gelişmeler şöyle bir tablo çiziyor:
Günlük araç kiralama hizmeti veren kuruluşlar sadece kiralama yapmamalı. Müşteriyi; hangi rotayı izlemeleri gerektiği, konaklama, yeme-içme mekanları, müze ve ören yerleri hakkında bilgilendirmeli. Müşterinin daha verimli tur yapmalarına imkan sağlamalıdırlar. Ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı, 2000 yılında 10 milyon 428 bin 153 kişi iken, bu sayı 2010 yılında 28 milyon 632 bin 204 kişiye ulaşarak, on yılda 2.7 kat arttı. Aynı dönemde turizm gelirleri 7 milyar 636 milyon ABD dolarından 20 milyar 806 milyon 708 bin’e yükseldi. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün 2010 verilerine göre, Türkiye, uluslararası turist gelişleri itibarıyla dünyada 7’inci, turizm gelirleri itibarıyla 10’uncu sırada yer aldı.
Turizmin gelişimindeki önemli gördüğünüz noktalar nelerdir? Türk turizminin gelişmesinde en büyük yatırımlar olarak 1982 yılında yürürlüğe giren ve bugüne kadar muhtelif revizeler geçiren 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu sektörün büyümesine güçlü bir ivme kazandırarak Türkiye’yi özellikle Batı Avrupalı turistler için oldukça popüler hale getirmiştir.
Ülkemizde turizm geliri ve turist sayısı hakkında bilgi alabilir miyiz? T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2011 yılı Ocak-Eylül dönemi verilerine göre ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10.76 oranında artarak 25 milyon 625 bin 298 kişiye ulaşmıştır.
2011 yılı I. Döneminde yurtiçinde ikamet edenler, bir ve daha fazla gecelemeli 11 milyon 549 bin seyahat gerçekleştirdi 2011 yılının Ocak-Eylül döneminde, yabancı ziyaretçilerden elde edilen turizm geliri, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 18.1 oranında artarak 14 milyar 9 milyon 448 bin ABD doları olarak gerçekleşmiştir. Yurtdışında yaşayan vatandaşlardan elde edilen gelirlerle birlikte turizm geliri 17 milyar 811 milyon 488 bin ABD dolarıdır. Toplam gelirdeki artma oranı ise yüzde 14.6’dır.
Turizmde günlük otomobil kiralamaya ilişkin düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Ülkemizde araç kiralama çıkış nedeni olarak ülkemize gelen yabancı ziyaretçilerin serbestçe dolaşmaları ve halkla temas kurmalarıdır. Günlük yani kısa süreli kiralamalarda iş yoğunluğunun hala olduğu ve piyasanın uygun bulunduğu kanaatindeyiz. Bu hizmeti verenler müşterilerine araba kiralamayı değil sadece, gezdikleri bölgede hangi rotayı izlemeleri konusunda kurumumuza bağlı olarak faaliyet gösteren rent a car işi yapan seyahat acenteleri tarafından konaklama ve yiyecek mekanları ile müze, ören yerleri hakkında bilgilendirilmeli ve bu insanların daha verimli tur yapmalarına imkan sağlanmalıdır. Böylece araç kiralayanın ülke ekonomisine bırakacağı döviz artmaktadır. Araç kiralamanın bugün tüm bölgelerimizde yaygınlaşmış olduğunu görmekteyiz.
2011 yılı I. Döneminde bir ve daha fazla geceleme kaydı ile seyahate çıkanlar, 81 milyon 339 bin geceleme yaptılar. Bu dönemde ortalama geceleme sayısı 7 gece olmakta, seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 191 TL’dir Ancak bu işletmeciliğin tam bir yasal tanımı ve belge sahibi kılınmasına yönelik çalışmalar İçişleri, Turizm ve Ulaştırma Bakanlıkları arasında koordineli olarak devam etmekte olup gelişmesi için kiraya verilen arabaların daima yeni ve bakımlı ve sigorta kapsamlarının genişletilmesi gerektiğinin altını çizmeliyiz.
Alternatif turizm imkanlarımız konusunda Türkiye’nin yerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de turizm deyince akla gelen deniz, kum ve güneşti. Zaman içerisinde yapılan çalışmalar neticesinde bu algı değişmeye başladı. Alternatif turizm çeşitleri ile, kültür turizmi, kongre ve toplantı turizmi, incentive turlar, alışveriş turizmi, sağlık turizmi, inanç turizmi ile turizmi bütün yıla yaymayı kısmen de olsa başardı. Kısmen diyoruz çünkü alternatif turizmde yapacağımız çok şey var. Bu alanlar ülkemiz için çok önemli gelir kaynakları olacaklar. Gerek özel sektör gerekse kamu kurumları yatırımlarını ve desteklerini sürdürmekteler. Yapılan yatırımlar yeterli midir sorusuna vereceğimiz yanıt kuşkusuz hayır olacak. Ama önemli olan bu alanlardaki potansiyelimizi fark etmiş olmamız ve çalışmaya başlamamızdır. Önümüzdeki yıllarda çok iyi neticeler alınacağına dair inancımız tamdır.