Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Sektörümüz Yeni Teknolojilerin Deneyim Platformu Olma Misyonunu Üstleniyor – Özarslan Abdulkadir TANGÜN

Küresel iklim değişikliği, insanlık tarihinin karşılaştığı en büyük çevresel tehditlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Kara yolu taşımacılığı, dünya genelindeki sera gazı emisyonlarının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Dünya genelinde “kara yolu ulaşımı (road transport)” toplam emisyonların yaklaşık yüzde 12,2’sini oluşturuyor. Türkiye için ise bu değer Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 16’sını oluşturuyor.
Bu tablo, ulaşım alanında sürdürülebilir çözümlerin geliştirilmesinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Sektörümüzün sunduğu paylaşımlı kullanım avantajı, filolara elektrikli ve düşük emisyonlu araçların dahil edilmesi karbon emisyonlarının azaltılmasına doğrudan katkı sağlıyor. Böylece araç kiralama sektörü, hem sürdürülebilir ulaşım modellerinin yaygınlaşmasında hem de iklim değişikliğiyle mücadelede pozitif etki yaratma potansiyeliyle öne çıkıyor.
Araç kiralama sektörü, iklim değişikliğiyle mücadelede hem riskler hem de önemli fırsatlar barındıran stratejik bir konumda bulunuyor. Sektörün sürdürülebilirlik odaklı dönüşümü yalnızca çevresel bir sorumluluk değil, aynı zamanda uzun vadeli ekonomik dayanıklılık ve rekabet gücü açısından da büyük değer taşıyor.

Elektrikli araçların filolarda daha yaygın hale getirilmesi, karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik operasyonel iyileştirmeler, döngüsel ekonomi prensiplerinin benimsenmesi ve yeşil ofis uygulamalarının yaygınlaştırılması, sektörümüzün iklim krizine karşı daha dirençli, yenilikçi ve sorumlu bir yapıya kavuşmasını sağlayacaktır.

Bu dönüşüm süreci, araç kiralama şirketlerine hem sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlama hem de müşterilerine daha çevreci ve modern mobilite çözümleri sunma imkânı tanıyor. Sonuç olarak, araç kiralama sektörü iklim değişikliğiyle mücadelede güçlü bir kaldıraç etkisi yaratabilir ve bu dönüşümden daha dinamik, daha verimli ve daha rekabetçi bir şekilde çıkabilir.

Türkiye’de araç kiralama sektörü iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir potansiyele sahip. Özellikle elektrikli ve düşük emisyonlu araçların filolara dahil edilmesi, kullanım verilerinin etkin yönetimi ve müşteri tercihlerinin çevreci seçeneklere yönlendirilmesi, sektörümüzün iklim hedeflerine katkısını artıracaktır. Bunun yanında regülasyonel desteklerin güçlendirilmesi, şarj altyapısının yaygınlaştırılması ve şirket içi sürdürülebilirlik uygulamalarının benimsenmesi de kritik önem taşımaktadır.
Araç kiralama şirketlerinin bu dönüşümü yalnızca çevresel bir gereklilik olarak değil, aynı zamanda uzun vadeli rekabet avantajı ve sürdürülebilir bir iş modeli olarak görmesi büyük önem taşıyor. Türkiye özelinde bu alanda atılacak her adım, sadece sektörümüzün değil, aynı zamanda ülkemizin karbon nötr hedeflerine ulaşma sürecine de somut katkılar sunacaktır. Sürdürülebilirlik odaklı stratejiler, şirketlerimize hem operasyonel verimlilik hem de marka değerinin güçlenmesi açısından önemli fırsatlar yaratmaktadır.
Araç kiralama sektörü, yeni araç teknolojilerinin kullanıcılarla buluştuğu bir deneyim platformu olma misyonunu da üstleniyor. Birçok müşteri, elektrikli araç teknolojisini ya da yeni nesil otomobil modellerini ilk kez araç kiralama yoluyla test etme imkânı buluyor. Bu durum hem teknolojik adaptasyonu hızlandırmakta hem de sürdürülebilir mobiliteye yönelik farkındalığı güçlendirmektedir.

TOKKDER operasyonel kiralama sektör raporu verilerine göre, 2025 yılının ilk 6 ayında operasyonel araç kiralama sektörünün filosunda bulunan araç adedi 235 bin araç seviyesinde raporlanırken, ilk yarıda sektörün filosundaki hibrid ve elektrikli araçların yükselişi devam ederek yüzde 11,8’e ulaşmıştır.

Aynı şekilde kısa dönem araç kiralama sektörü verilerinde de benzer şekilde yükseliş gözlemliyoruz. Yılın ilk 9 aylık döneminde sektörün filosunda bulunan araç adedi 155 bin 900’e ulaşmış, elektrikli ve hibrit araçlar da yüzde 8,4’lük bir pay almıştır.
Diğer taraftan elektrikli araçların kısa dönem kiralamalarında devam eden operasyonel zorluklar da var. Bu araçların 2. el değerinin belirlenmesindeki güçlükler turnover maliyetlerini de artırıyor. Müşteri tercihleri açısından ise araç menzillerinin kısa olması, 6-7 saatlik uzun şarj süreleri ve Türkiye genelinde her bölgede hızlı şarja ulaşılmasındaki zorluklar elektrikli araçların talebini de sınırlandırmakta. Türkiye’de şarj altyapısı büyük şehirlerde hızla gelişmekte olsa da ülke geneline yaygınlaşmamış durumdadır.
Araç kiralama şirketleri için ilk yatırım maliyeti ve filo dönüşümünün ekonomik sürdürülebilirliği bir diğer zorluk olsa da, uzun vadede işletme maliyetleri azalabilir. Bu nedenle sektörümüzdeki şirketlerin dönüşüme bütüncül bir perspektifle yaklaşması, hem rekabet gücünü artıracak hem de sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlayacaktır.

Öte yandan, küresel eğilimlere uyum sağlayarak müşterilerine beklentilerinin üzerinde hizmet sunmak isteyen araç kiralama sektörü, teknoloji yatırımlarına hız kesmeden devam etmektedir. Dijitalleşme, veri analitiği, elektrikli araç yönetim sistemleri ve müşteri deneyimini iyileştiren yenilikçi çözümler bu yatırımların merkezinde yer almaktadır. Ancak tüm bu gelişmelere rağmen sektörümüzde hâlâ çözüm bekleyen yapısal ve operasyonel bazı başlıklar bulunmaktadır.
Bu konulara kalıcı ve sektörün tamamını kapsayan çözümler üretmek adına TOKKDER olarak çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Hem sürdürülebilirlik hem de yeni nesil mobilite vizyonu doğrultusunda geliştirdiğimiz öneriler ve yürüttüğümüz sektör iş birlikleriyle, Türkiye’de araç kiralama sektörünün daha güçlü, daha çevreci ve daha rekabetçi bir geleceğe hazırlanmasına katkı sağlamaya devam ediyoruz.

Bu vesileyle, çocuklarımızın eğitimi için canla başla çalışan fedakâr öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ü vefatının 87. yılında saygı, minnet ve özlemle anıyorum.
2026 yılının hepimiz için daha sağlıklı, verimli ve başarılı bir yıl olmasını diliyor, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.