Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği TOKKDER’in öncülüğünde düzenlenen, TOKKDER üyelerinin markalarla buluştuğu toplantıların ikincisi 11 Kasım 2010 tarihinde İstanbul Plaza Otel’de gerçekleştirildi. Ülkemiz otomotiv sektöründe önemli bir yeri olan ve araçları araçkiralama firmalarınca da önemli miktarda talep gören bir marka olan Ford’un üst düzey yöneticilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda; markanın sektördeki konumu, araç kiralama sektörüne bakışı, Ford ve araç kiralama firmaları arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için neler gerektiği konularına ayrıntılarıyla değinildi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan TOKKDER Yönetim Kurulu BaşkanıÖnder Erdem, bu buluşmanın gerçekleştirilmesine katkısı nedeniyle Ford’a teşekkür ettikten sonra kiralama sektörünün Ford markasıyla olan işbirliğine değindi: Otomotiv endüstrisinin önemli markalarından biri olan Ford, 2004 senesinde binek araçta da pazara hakim olma politikasıyla beraber kiralama endüstrisine çok büyük önem vermeye başladı. Kiralama endüstrisinin büyüme potansiyelini görerek bütün imkanlarını bu sektöre açtı ve sonrasında yıllarca kiralama endüstrisinin en büyük tedarikçisi oldu. Bugün hala en büyük üç tedarikçisinden bir tanesi. Otomotiv endüstrisinin önemli markalarından biri olan Ford, 2004 senesinde binek araçta da pazara hakim olma politikasıyla beraber kiralama endüstrisine çok büyük önem vermeye başladı. Kiralama endüstrisinin büyüme potansiyelini görerek bütün imkanlarını bu sektöre açtı ve sonrasında yıllarca kiralama endüstrisinin en büyük tedarikçisi oldu. Bugün hala en büyük üç tedarikçisinden bir tanesi. Bugün Ford’un satış ve satış sonrasındaki bütün üst düzey yöneticileri burada, ben çok kısa bir iki saptama yaptıktan sonra sözü onlara bırakacağım. Tahminlerimize göre bu sene satılan her 100 binek araçtan 16 tanesini kiralama endüstrisi satın alacak. Bu rakamın önümüzdeki yıllarda daha aşağı gelmesini beklemiyoruz. fiu halde otomotiv endüstrisinin en büyük, en önemli iş ortağı olmaya da adayız diyebilirim. Bu çok mutluluk verici… Bir diğer yandan, şöyle sevindirici bir gelişme var: Sektörde yeni girişimler var! Sadece uzun dönem değil, kısa dönem kiralama da yeni yatırımlar çekiyor. Kiralama sektörü önümüzdeki günlerde oldukça hızlı büyüyecek. Ford’a ve katılımcılara teşekkür eden Önder Erdem sözü Ford Pazarlama, Satış ve Satış Sonrası Genel Müdür Yardımcısı Aykut Özüner’e bıraktı.

Sunumunda genel olarak Ford’un Türkiye’deki yapılanmasından, organizasyon şeması, operasyonun büyüklüğü, faaliyetleri ve performansından söz eden Aykut Özüner, ayrıca mevcut araçlar ile birlikte önümüzdeki denemde pazara sunulacak yeni Ford modellerine de değindi. İki fabrikamız var; otomobilde ithalatçı olduğumuz için ticari yanımız çok kuvvetli hepiniz biliyorsunuz ama bunun yanında iki fabrikamız var: Biri Gölcük ana fabrikamız; Transit, Transit Connect’i üretiyoruz; Avrupa’nın tek üreticiyiz diyebiliriz aslında. Transit’te İngiltere’de senede 25 bin adet üretim yapan küçük bir fabrika daha var, onu saymazsak Transit’te ana fabrika biziz, Connect’te zaten biziz. İkinci fabrikamız İnönü Fabrikası. Aslında İnönü’de iki tane fabrika var. Bir tanesi kamyon, bir tanesi de motor ve aktarma organları üretiyor. Hem kamyon ürünümüzün motorunu, hem de Transit motorunu İnönü Fabrikası’nda üretiyoruz. Ayrıca İnönü Fabrikası’nda ürettiğimiz bazı aktarma organlarını ihraç ederek Ford’a gönderiyoruz. Yedek parça dağıtım merkezimiz Kartal’da, bizim ana ofisimiz de orada artık. Yaklaşık üç sene önce Gebze’de TÜBİTAK’ın olduğu alanda özel bir bölge Ar-Ge Merkezi kurduk.

Buraya teknoloji merkezi diyoruz. Hem Türkiye’deki ürünlerin mühendislik geliştirmelerini burada yapıyoruz hem de burada hiç üretilmeyecek ürünlerin de mühendislik hizmetini Ford’a sunuyoruz. fiu anda yaklaşık 1.000 adetlik bir mühendislik kadromuz var. 6.500 civarında mavi yakalı, 1.700 civarında ise beyaz yakalı çalışanımız var. Beyaz yaka sürekli artıyor, ana kısmı dediğim gibi özellikle mühendislikten oluşuyor. Ortaklık yapımız: Ford ve Koç Holding yarı yarıya gerisi de zaten halka açık. Geçen seneki ciromuz yaklaşık 4 milyar Dolar, bu sayı krizlerle aşağı yukarı oynuyor, geçtiğimiz dönemde 6 milyar Dolar’a kadar çıkmıştı. Piyasa değerimiz de borsanın aşağı yukarı inişlerine göre 3 milyar Dolar civarı değişiyor.

Şimdi genel olarak araçlardan bahsedeyim. Transit bizim ana ürünümüz, yani Otosan’ın varlığı zaten ticari araçla başladığıiçin esas temelimiz Transit’e dayanıyor. Bu segmentte lideriz, orta ticari araç segmentinde yaklaşık pazarın üçte birine hakimiz. Bu seneki performansımız da yine %36 civarında, pazarın yaklaşık üçte birine hakim bir şekilde bu segmentte ilerliyoruz. Diğer ana ürünümüz Connect. Connect, 2000’li yıllarda üretimine başladığımız ürün, pazarda segmenttinde ikinci durumdayız; yaklaşık %20’lik bir pazar payımız var. Connect, bizim için önemli bir ürün, son yıllarda özellikle Kuzey Amerika’ya da ihracatın başlamasıyla tekrar Connect’deki genel üretim tempomuz artmaya başladı. Connect, Amerika’da yılın ticari aracı seçildi. Bu sene pazar payımız %10.7, Ekim raporlarına göre de %10.8’e çıktı. İkinci marka konumundayız Renault’nun arkasından. Oldukça kuvvetli bir ürün gamımız var, başarılı bir şekilde de performansımızı sürdürüyoruz. Bir kere gerçekten Ford ve Koç Holding gibi iki büyük şirketin ortaklığı bize çok büyük avantaj sağlıyor. Bu iki ismin de Türkiye pazarında önemli bir algısı var, güçlü bir konumu var. Çok yaygın bir satış ve servis ağımız var. Satışta 116 noktamız var. Satış sonrası servis noktalarımız biraz daha fazla. Genel olarak baktığınız zaman Türkiye’nin neresinde olursa olsun mutlaka bir servis noktamız var. Bu da zaten senelerdir bizi lider tutan, gelişmemizi sağlayan önemli faktörlerden biri.

İhracat ve yurt içi satışlarımızın toplamı 2007 yılında 300 bin adedin üzerinde gerçekleşti. Yurt içinde 8 senedir lideriz zaten, 9. kez bu seneyi de lider kapatacağız. 2004 yılından itibaren 100 bin adedin üzerinde satmaya başladık yurt içerisinde. 2005 yılında yaklaşık 130 bin adetle rekor kırdık. 2006-2007’de yine 100 binin üzerindeydi ama biraz zaten pazar daralıyordu. Sonra 2008, 2009’da krizin etkisiyle 85 bine düştük ama bu yıl 120 bin adede giden bir satış tempomuz var. Ticaride hedefimiz liderliği korumaktı ve bunu şu ana kadar da başardık. Ama esas büyümeyi

otomobilden yapmamız gerekiyordu. Çünkü pazarın yaklaşık %65’i otomobil satışlarından oluşuyor. Burada büyümediğiniz sürece kuvvetli bir teşkilatı tutmanız da çok mümkün değil. Ve bu stratejiyi belirledikten sonra da otomobilde 99’lu yıllardan bu yana özellikle de ilk Focus’u piyasaya sunmamızla birlikte her geçen sene yükselen bir çizgiyle binek araçta pazar payımızı %4’ler den %10’lara getirdik. Dolayısıyla bu tempoyla da baktığınız zaman genel olarak ticariyi koruyoruz, otomobili kuvvetlendirerek 8 senedir de genelde kuvvetli pozisyonumuzu koruduk, liderliğimizi şu ana kadar koruduk.

Otomotiv endüstrisinin gelişimine baktığımızda satışlar, 2004’lü, 2005’li yıllarda 750 binlere kadar çıkmıştı, krizle çok daraldı ama bu seneye bakarsak ilk 9 aylık tabloda %12 geçen senenin üzerinde bir tempoyla gittiğini görüyoruz otomotiv pazarının. Kimse bu büyümeyi beklemiyordu ama genel olarak baktığınız zaman kurun düşük kalması araç fiyatlarının yükselmesini engelledi. Ama özellikle finansman kolaylığı ve bankaların kredi verme iştahının geçen seneye göre çok daha yüksek olması otomotiv sektörünü son derece pozitif etkileyen gelişmelerdi. Biz Eylül sonuna kadar 75bin adet satmıştık, Ekim’de 12 bin adet daha sattık, toplamda 87 bin. Yılı 120 binde kapatacağız. Kasım’da da 12 bin, Aralık’ta da 20 bin üzeri bir satış temposu öngörüyoruz. 2010 yılı pazar payı tahminimiz %16. Otomobilde %8 ile 10 arasında değişen bir pazar payımız var, ticaride Transit’te %35, Connect’te de %20, kamyonda tam olarak %20 ile gelişen bir pazar payıyla bu performansı koruduk. İlk dokuz aylık verilerde, toplam pazarda birinci durumdayız, binek otoda iki, hafif ticari iki, orta ticaride bir, kamyonda ikinci durumdayız. Özellikle geçen seneye göre nerede önemli iyileşme sağladığımıza baktığımız zaman otomobilde ciddi bir pazar payı kazancımız olduğunu görüyoruz. Geçen sene %9 mertebelerindeydi şu anda 10.7, geçen sene üçüncüydük, bu sene de ikinci konuma geldik. Genel pazarla ilgili ilk dokuz aylık döneme baktığınız zaman dört marka kabaca pazarın %50’sini oluşturuyor. Yoğun bir rekabet var. Satışlarımızın %20’sini filo satışlarımız oluşturuyor. Buna sizlere yapılan satışların yanı sıra büyük müşterilere ve çok uluslu firmalara yapılan satışlar da dahil. Araç kiralama firmalarına yaptığımız satış ise yaklaşık satışımızın %14’ünü oluşturuyor.

2004’lü, 2005’li yıllara baktığımız zaman bizim gerçekten kiralama işinde büyüdüğ ümüz dönem o yıllara denk geliyor. Kurlar da o dönemde artmadığı için konjonktür de bize çok yardımcı oldu bu arada. Genelde rekabetçi olmaya çalışıyoruz, perakende ve filoda o sektörün gerekleri neyse elimizden geldiği kadar o gerekliliklere yakın olmaya çalışıyoruz. Özellikle 2. el konusunu son iki senedir daha yakın takip etmeye çalışıyoruz. Çünkü aracın 2. el değerinin ne olduğ u sizler için de çok önemli. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar 2. el değerlerimizi belli bir temponun üzerinde özel bir meblağının üzerinde tutmaya çalışıyoruz.

Yeni ürünler neler var? Yine otomobil koyduk çok ağırlıklı Auto Show Fuarı geçen hafta başladı birçok yeni ürünü zaten orada gösteriyoruz. C-MAX, SMAX, Mondeo ve Galaxy yenilendi. Yeni Focus’u da Auto Show Fuar’ında gösterdik. Mayıs 2011 dedik ama, Nisan gibi her halde Yeni Focus’u da piyasaya sunmuş oluruz. Focus’la ilgili sizi de ilgilendirecek önemli bir konu mevcut: Mevcut Focus’la da devam edeceğiz. Yani önümüzdeki sene iki Focus’u da aynıanda, eş zamanlı satmaya devam edeceğiz. İki tane C-MAX’ımız var. 5 koltuk, 7 koltuklu Galaxy C-MAX. Motor tiplerine baktığımız zaman C-MAX’ta dizel, benzinli ve EcoBoost dediğimiz küçük hacimli çok yüksek beygir gücü veren motor ailesini hemen hemen C ve C’nin üstündeki tüm araçlarımızda devreye almış oluyoruz. Bu teknoloji mevcut 1.6 araçlara göre en az %10 civarında yakıt tasarrufu sağlayan bir teknoloji.

dışı yenilendi. Buna biz makyajlandı diyoruz ama ben Türkçe tabiriyle ağır makyaj diyorum, çünkü bayağı bir elden geçti araba. İşletim sistemlerinde de değişik yapıldı, birçok yeni teknolojiyi de devreye alıyoruz. Burada Mondeo’da önemli olabilecek, sizleri de ilgilendiren bir konu var; 1.6 dizel arabayı Mart ayından itibaren devreye alacağız manuel olarak. Önümüzdeki sene pazarı şu anda planlı, zaten az çok bu seneye paralel bir pazar diye kurguluyoruz. Çünkü genel ekonomik verilere baktığınız zaman Türkiye’de bir büyüme öngörülüyor. Euro kurunda önemli bir artış öngörülmüyor. Faizlerde, maliyetlerde çok az bir artış olacağı öngörülüyor. Bugünkü bu genel verilere baktığımız zaman otomotiv sektörü daralacaktır demek için bu söylenenlerin dışında kimsenin bilmediği, benim bildiğim bir şey daha olması lazım. Öyle bir şey yok! Dolayısıyla bütün sektörün de kanısı önümüzdeki senenin az çok bu seneye paralel bir sene olarak geçeceği yönünde. İşte bu sene satışlar 750 bin civarı çıkacak, kamyon dahil. Konuşmasının sonunda Ford’un araç kiralama sektörüne verdiği önemi bir kez daha dile getiren Aykut Özüner, tüm çalışma arkadaşları ile beraber sektöre daha iyi hizmet vermek için çalıştıklarını ve TOKKDER üyeleri ile buluşmaktan dolayı memnuniyetini belirterek konuşmasını tamamladı. Toplantı soru cevap bölümüyle son buldu.