Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Operasyonel Araç Kiralama Sektörü Birçok Faydayı Bir Arada Sunmaya Devam Ediyor – Kağan YAŞA

2025 yılına yeni umutlar, yeni hedefler ve güçlü bir motivasyonla başladık. Sektörümüze fayda sağlayacak yeni projeleri hayata geçirmek ve sektörümüzün henüz çözülmemiş sorunlarına çözüm üretmek bu yıl da odak noktamız. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürmeye devam edeceğiz.

2024 yılının ilk 9 aylık sonuçlarını içeren TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu verilerine göre operasyonel kiralama sektörünün toplam araç sayısı 2023 yılı sonuna göre yüzde 0,2 azalarak 253 bin 500 adede geriledi. Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Enflasyonun kontrol altına alınması ve finansmana erişimin olması durumunda sektörümüz tekrar büyüme sürecine girecektir. Operasyonel araç kiralama sektörünün yılın son çeyreğini de benzer şekilde bir miktar düşüş ile kapatacağını tahminedi yorum. 2025 yılında ise sektörün gelişimini ekonomik aktivitenin seyri, finansmana erişim ve maliyetler belirleyecek.

Faaliyet alanı ve büyüklüğü ne olursa olsun, sürdürülebilir şirket olmak ve sürdürülebilir iş gücünü sağlamak için her bir şirketin öncelikli yapması gereken dayanıklı kalmaktır. Şirketlerin iş planlarını gözden geçirip güncellemeleri, verimliliklerini artırmaları, tasarruf yapılabilecek alanları hayata geçirmeleri bu dönemde daha çok önem kazanıyor. Bu nokta dan bakıldığında, operasyonel araç kiralama sektörü işletmelere ve hatta bireylere birçok faydayı bir arada sunmaya devam ediyor. Sektör, araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor; hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerine yansıtıyor. Araç satın almak, şirketler için yüksek yatırımı ve araç yönetiminde verimsizlik potansiyelini beraberinde getiriyor. Bunların yanı sıra, satın almayı tercih eden şirketler sahipliğin risklerini de almak durumunda kalıyor.

Kiralamayı tercih eden tüketici sadece ihtiyaç duyduğu süre kadar aracı kullanma ve kullandığı süre için bedelini ödeme imkânına sahip oluyor. “Sahiplik yeri ne kullanım” ana akımı önümüzdeki dönemde artarak devam edecek. Bireylerin ve kurumların ihtiyaçları kadar kullanıma imkân tanıyan modellere, dolayısıyla kiralama ve araç paylaşımına daha fazla yöneleceklerini öngörüyorum.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, sektörümüze özel bir çok konuda devletimizin desteğini almak adına TOK KDER olarak girişimlerimizi sürdürmeye de devam ediyoruz.

Karayolları Trafik Kanunu’nda “İşleten” tanımı “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehini gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde yapılmış. Görüldüğü üzere, aracın uzun süreli kiralanması durumunda araç sahibi “işle ten” sıfatından kurtulmakta, motorlu aracın yol açtığı kazalardan ve zararlardan sorumlu tutulmamaktadır. Ancak, kısa süreli araç kiralamalarında, motorlu aracı kiralayanın söz konusu motorlu araç ile bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın sahibi olan kiralama şirketi aracın işleteni kabul edildiğinden doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaktadır. Bu düzenleme kısa süreli araç kiralama sektörü için büyük sorun teşkil etmektedir. Araç kiralamalarında, kiralamanın “Kiralık Araç Bildirim Sistemi (KABİS)” ve bir sözleşme ile belgelendiği durumlarda, kısa süreli veya uzun süreli kiralama ayrımı yapılmaksızın, kiralama sözleşmesin de belirtilen kiralama süresi boyunca işleten sıfatının sadece aracın kiracısında olması yönünde kanuni bir düzenleme yapılması durumunda bu sorun çözüme kavuşacaktır. Bu sorunun çözümü için İçişleri Bakan lığı nezdinde girişimlerimizi sürdürüyoruz.

Sektörümüz açısından önemli bir mesele, doğru vadeli ve makul maliyetli finansmana erişim. Bu konudaki beklentilerimizi T.C. Merkez Bankası yetkililerine aktardık. Yanı sıra, banka ve finans kurumlarının en üst düzey yöneticileri ile de bir araya gelerek sektörümüzün finansal göstergelerini anlatıyor, sağlıklı yapısını ortaya koyuyoruz. Bu konudaki girişimlerimizi sürdüreceğiz.

Üzerinde önemle durduğumuz bir başka konu ise, araç kiralama şirketlerinden kiralanarak, iade yükümlülüğü doğmasına rağmen iade edilmeyen, hukuki da yanaktan yoksun olarak kullanılmaya devam edilen ve / veya suça konu edilen araçlar. Bu eylemin cezasının artırılması yönünde bir düzenleme yapılması için Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerimizi sürdürüyoruz. Bu suçun cezasının caydırıcılıktan uzak olması kötü niyetli kişilerin organize bir şekilde kiralık araçları çal maya devam etmesine yol açmaktadır. Sorunun çözümü bu suçun cezasının artırılarak caydırıcı seviyeye çıkarılmasında yatıyor.

30 Kasım 2024’de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun“ ile genel kolluk kuvvetleri tarafından tutulan verilerden şahısların devam eden aktif araç kiralamasının olup olmadığı bilgisinin araç kiralama faaliyeti yürüten gerçek ve tüzel kişilere ait işletmelerle paylaşılması hüküm altına alındı. Bu düzenleme, yukarıda bahsettiğim suçun henüz işlenmeden önlenmesinin sağlanması adına çok önemli bir adım. Bu suçun cezasının artırılarak caydırıcı seviyeye çıkarılması durumunda ise sorun büyük ölçüde çözüme kavuşacaktır.

Dikkat çekmek istediğim bir başka konu ise, araç kiralama vaadiyle dolandırma vakaları. Seyahat ve tatil dönemlerinde araç kiralamaya artan talep ile birlikte bazı kötü niyetli kişiler; sosyal medya mecralarında ya da kurdukları sahte web siteleri ile bazı tanınmış araç kiralama kuruluşlarının taklidini yaparak, logolarına benzer logolar kullanarak, bu tanınmış araç kiralama kuruluşları ile ilgisi bulunmayan telefon ve online platformlar üzerinden yaptıkları görüşmeler ile tüketicilerden araç kiralama vaadiyle avans toplamakta, avans ödemesi sonrasında bu kötü niyetli kişilere ulaşmak mümkün olmamakta ve tüketiciler bu yön temle dolandırılmaktadır. Söz konusu dolandırıcılık vakalarından, taklidi yapılan ve konuyla hiçbir ilgisi bulunmayan araç kiralama kuruluşlarının ise ancak ve ancak tüketiciler avans iadesini talep etmek üzere ofislerine geldiklerinde haberi olmaktadır. Artan dolandırıcılık vakaları, tüketicilerin araç kiralama faali yetine ilişkin güveninin zedelenmesine neden olurken aynı zamanda taklidi yapılan araç kiralama kuruluşlarının da itibar kaybına neden olmaktadır. Nitekim tüm araç kiralama sektörü bu durumdan olumsuz etkilenmektedir.

TOKKDER, bu tür dolandırıcılık faaliyetlerine karşı dik katli olunmasının ve güvenilir araç kiralama kuruluşlarının tercih edilmesinin önemini vurgulayan sosyal medya paylaşımlarını periyodik olarak yapıyor; ayrıca basında yer alan demeçlerinde bu konuya özellikle dikkat çekiyor.

Bu fırsatla 2025 yılının sektörümüz ve ülkemiz adına çabalarımızın daha çok meyve vereceği, hep birlikte sağlık, barış, huzur ve bereket içinde geçireceğimiz bir yıl olmasını temenni ediyorum.

Sevgi ve saygılarımla,