Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Doğan Trend Otomotiv CEO – Kağan DAĞTEKİN Röportajı

2025 yılı için dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileriniz neler? Kısa ve orta vadede otomotiv sektörüne dair öngörüleriniz nelerdir?

2025 yılına girerken otomotiv sektörü, özellikle elektrifikasyon ve Çin’in hızla artan etkisiyle büyük bir dönüşümden geçiyor. Batılı markaların Çinli üreticiler karşısında zorlanması dikkat çekiyor. Örneğin, Almanya gibi otomotiv devi ülkelerde fabrikaların kapatılacağı konuşulurken, kimi büyük gruplarda CEO değişiklikleri yaşanırken,yılın son günlerinde yeni ittifaklar için görüşmeler yapılıyor. Avrupa merkezli markalar, pazar paylarını ve kâr marjlarını korumakta güçlük çekiyor. Bu değişim, otomotiv sektöründe hiç olmayacak dediğimiz şeylerin gerçekleştiği bir dönem yaşandığını gösteriyor. Türkiye’de ise tablo oldukça farklı. Son iki yılda hızla artan satışlar bu yıl da beklentilerin ötesine geçerek rekor kırdı. 2023’te 1 milyonun üzerinde araç satışı gerçekleştirildi ve 2024 yılında da 1,2 milyon adedi aşma hedefi görünüyor. Bu ivme, Türkiye pazarının dinamiklerini ve potansiyelini ortaya koyuyor. Ancak ihracat rakamlarında düşüş gözlemleniyor ve bu, Türkiye’nin katma değeri yüksek yeni teknolojili ürünler üretmesinin gerekliliğini gösteriyor. Elektrifikasyon, sektörün geleceğini şekillendiriyor ve bu konuda yerli markamız TOGG’un öncü rolü stratejik açıdan büyük önem taşıyor. Türki ye’de elektrikli araçların payı hızla artıyor. Yıl sonun da satılan araçların yüzde 10’unun elektrikli olmasını bekliyoruz. Bu dönüşüm, Türkiye’nin uzun vadeli elektrikleşme planlarına uygun bir şekilde ilerliyor.

Sürdürülebilirlik günümüzün önemli konularının başında geliyor. Bu bağlamda, fosil yakıtlı taşıtların yerini çevre dostu taşıtlar alacak gibi görünüyor. Markalarınızın çevre dostu, dolayısıyla elektrikli araçlar konusundaki çalışmalarından bahseder misiniz?

Elektrifikasyon vizyonunu erkenden ortaya koyan otomotiv gruplarından biri olduk ve bu alanda öncü adımlar attık. O dönemde yılda sadece 200 elektrikli araç satılırken, MG markamızla henüz ilk yılımızda 450 araç satışıyla önemli bir başarı elde ettik. Elektrikli ti cari araç markamız MAXUS ile de 2024 yılında pazar lideri olduk. Ancak yeni regülasyonlar, büyüme hızımı zı bir miktar yavaşlatacak gibi görünüyor.

Elektrikli araçların servis ihtiyaçları farklı ve karmaşık. Bu bağlamda, Türkiye’de tüm servis teknisyenlerimizin TSE’nin en güncel eğitimlerini eksiksiz tamamlamasını sağlayan ilk firma olduk. Bu, müşteri memnuniyetimizi artıran önemli bir adım oldu. Motosiklet segmentinde de İspanyol Silence markası ile elektrikli seçenekler sunuyoruz. Ayrıca KYMCO ve Vespa’nın elektrikli modellerini de tüketicilerle buluşturduk.

 

İhtiyaç ve alışkanlıklarımızdaki değişime bağlı olarak dijitalleşme hayatımızda daha fazla yer alıyor. Markalarınızın dijitalleşme konusundaki çalışmaları nelerdir?

Dijitalleşme bizim için sadece bir araç değil, aynı zamanda verimlilik ve sürdürülebilirlik açısından stratejik bir gereklilik. Bu yıl başlattığımız SAP-4HANA süreçlerini 2025’te devreye almayı planlıyoruz. Bu projeye ciddi kaynak ayırdık ve altyapımızı geleceğe hazırlıyoruz. MG markamızın 2025 itibarıyla iSmart alt yapısıyla bağlantılı araç teknolojilerini Türkiye pazarına sunmayı hedefliyoruz. Bu konuda son aşamalara geldik. Ayrıca bayi yönetim sistemlerimizi geliştirerek tüm yapımızı bulut teknolojisine taşımayı planlıyoruz.

 

Operasyonel araç kiralama ve günlük araç kiralama firmalarına markalarınızın yaklaşımı ne şekildedir? Sunduğunuz hizmetlerden bahseder misiniz?

Tüm operasyonel kiralama firmalarıyla aktif bir şekil de çalışıyoruz. Bu alandaki ekibimiz oldukça deneyimli ve sektöre uygun çözümler sunuyor. Kısa dönem kira lama şirketleriyle stratejik iş birliklerimiz bulunuyor ve bu iş birliklerini sürdürmeyi planlıyoruz. Ayrıca, kendi markalarımızı kiraladığımız bir kiralama operasyonu muz da mevcut. Ancak burada hedefimiz fiyat rekabetiyle önemli iş bağlantısı olan filo kiralama firmalarıyla rekabet değil, kendi markalarımıza özel müşteri taleplerine çözüm sunabilmek. Bu yaklaşım, markalarımızın premium hizmet algısını güçlendiriyor.