Sektörümüzün Dijitalleşmeye Olan Yatırımları Daha da Artacak – Kağan YAŞA
Günümüzde dijital uygulamalar bireylerin neredeyse olmazsa olmazı haline geldi. Özellikle pandemi döneminde artan temassız alışveriş ihtiyacı dijitalleşme sürecinin hızlanmasında etkili oldu. Eski alışveriş alışkanlıkları, yeni alışveriş türleriyle dijitale taşındı. Yeni müşteri yaratmakta dijital kanallar ve sosyal medyanın etkisi arttı.
Araç kiralama sektörü de bu değişimden etkilendi, zaten var olan teknoloji kullanımı hayatımıza hızla giren dijitalleşme sonucu hız kazandı. Araç kiralama dünyasında dijital uygulamalara olan ilgi günden güne artıyor. Benzersiz bir müşteri deneyimi için süreçlerimiz dijitalleşiyor, veriye dayalı ileri analitik uygulamaları ile müşteriye özel hizmetler sunuluyor. Müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak müşterilere daha hızlı ve konforlu bir araç kiralama tecrübesi yaşatmak ve bunu sürekli kılmak sektörümüzün en büyük odak noktası haline geldi.
Yaygınlaşmaya başlayan araç kiralama uygulamaları, çevrim içi rezervasyon yapabilme imkânı, müşterinin ihtiyaçlarına çözüm sağlama yönünde katma değer sağladı. Bununla birlikte çevrim içi platformlar aynı zamanda müşteriye yeni bir deneyim ve konfor alanı da sundu. Araç paylaşımında tüm süreç çevrim içi tamamlanıyor. Araç kiralama ve araç paylaşımında satışların çoğu dijital kanallardan geliyor; 3 ila 5 yıl içinde araç kiralama ve araç paylaşımı satışlarının neredeyse tamamının dijital kanallardan gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
Artık uzun dönem kiralamada çevrim içi olarak istediğiniz aracı seçme ve değiştirme dönemi başladı, kısa dönem kiralamada ise çevrim içi rezervasyon ve ödeme yaygınlaştı, ofislerde de bekleme süresini kısaltan dijital imza uygulaması kullanılıyor.
Sektörümüzün dijitalleşmeye olan yatırımları daha da artacak. Dünya da bu yönde ilerliyor.
Yapılan pek çok araştırma gösteriyor ki genç ve teknoloji odaklı bireyler iş modellerinin dönüşümünde önemli bir rol oynuyor. Artık, şirketler başarıya ulaşmak için, yeni neslin tercih ve beklentilerine göre ürünlerini tasarlamak, stratejilerini oluşturmak mecburiyetindeler.
Teknolojik gelişim farklı sektörlerin birbiriyle iş birliği yapmasını zorunlu kılıyor. Bununla birlikte birçok yeni iş alanı ve fırsat doğuyor. Bu gelişmelere ek olarak, şehirlerin nüfusundaki hızlı artış ve artan trafik yoğunluğu, araç kiralama sektörünü artık sadece motorlu araç tedarikçisi olmaktan çıkarıp müşterilerine her türlü mobilite çözümü sunan bir sektör olmaya yönlendiriyor. Elbette teknoloji sektörün sunduğu çözümlerde artan oranda kullanılıyor.
Günümüzde, araç sahipliği artık yeni kuşak için öncelikler arasında yer almıyor. Özellikle, Avrupa ve Amerika’da yeni nesil bir süredir araç sahibi olmaktansa araç kiralamayı tercih ediyor. Araca sahip olmak yerine sadece ihtiyaç olduğu süre kadar aracı kullanmaya olanak veren modellere ilgi gün geçtikçe artıyor.
Gelecekte ise enerji tasarrufu ön planda olacak; sürdürülebilir teknolojilere daha çok yatırım yapılacak; kademeli olarak önce tam elektrikli ve sonra da otonom araçları hem paylaşım hem kiralama sektöründe kullanıyor olacağız.
Faaliyet alanı ve büyüklüğü ne olursa olsun, sürdürülebilir şirket olmak ve sürdürülebilir iş gücünü sağlamak için her bir şirketin öncelikli yapması gereken dayanıklı kalmaktır. Şirketlerin iş planlarını gözden geçirip güncellemeleri, verimliliklerini artırmaları, tasarruf yapılabilecek alanları hayata geçirmeleri bu dönemde daha çok önem kazanıyor. Bu noktadan bakıldığında, operasyonel araç kiralama sektörü işletmelere ve hatta bireylere birçok faydayı bir arada sunmaya devam ediyor. Araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor, hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerimize yansıtıyoruz. Araç satın almak, şirketler için yüksek yatırımı ve araç yönetiminde verimsizlik potansiyelini beraberinde getiriyor. Bunların yanı sıra, satın almayı tercih eden şirketler sahipliğin risklerini de almak durumunda kalıyor. Detaylı analiz yapan her şirketin kiralamayı tercih ettiğini görüyoruz.
Bu vesile ile 15 Temmuz 2016’da yaşadığımız elim olay sonucunda, birliğimiz, bağımsızlığımız ve demokrasimiz için mücadele etmiş olan tüm gazilerimizi ve tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum.
Son olarak, ülkemizin düşman işgalinden kurtuluşunun ve ulusumuzun bağımsızlığını müjdeleyen 30 Ağustos Zaferi’nin 101. yıl dönümünde, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi saygı ve minnetle anıyorum.
Sevgi ve saygılarımla,