Yüce Auto Škoda Genel Müdürü – Zafer BAŞAR Röportajı
2024 yılı için dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileriniz neler? Kısa ve orta vadede otomotiv sektörüne dair öngörüleriniz nelerdir?
Kısa ve orta vadede dünya ekonomisi, önemli bir belirsizlik döneminden geçiyor. Dış ticaret ilişkileri, jeopolitik gelişmeler ve devam eden savaşlar gibi faktörler, ekonomik projeksiyonları etkiliyor. Türkiye ekonomisi de ister istemez iç ve dış faktörlerin etkileşimi altında seyrediyor. Otomotiv sektörüne baktığımızda ise yakın vadede elektrikli ve hibrit araçların payının artması bekleniyor. Yenilikçi teknolojilere, otonom sürüş sistemlerine ve sürdürülebilir üretim modellerine odaklanma süreci devam ediyor.
Türkiye'de otomotiv sektörü de bu küresel trendlere paralel şekilde dönüşüyor ve Ar-Ge çalışmaları, yeşil teknolojilere geçiş gibi alanlarda ivme kazanıyor. Škoda markası olarak baktığımızda çok geniş ürün gamıyla çok farklı müşteri kitlesine ve ihtiyaçlara yanıt verecek modellere sahibiz. Bu yıl daha da gençleşen, daha fazla teknoloji ve çeşitlilik sunan ürün gamımızla iddiamızı daha da artırmış olacağız. Özellikle 2024’ün bundan sonraki sürecinde, sürekli olarak yeni modellerimizle Škoda isminden sıkça söz ettireceğiz. Bu yıl ürün atağımıza Mart ayında yenilenen Scala ve Kamiq modelleriyle başladık. Haziran ayında ise yeni nesil Superb showroomlarda olacak ve hemen ardından Temmuz ayında en çok tercih edilen modellerimizden Octavia’yı sunmaya başlayacağız. Sınıfında önemli bir referans model olan Škoda Kodiaq ve sözünü ettiğimiz modellerin getireceği katkılarla birlikte 45 bin adetlik bir satış performansı ortaya koymayı hedefliyoruz.
Sürdürülebilirlik günümüzün önemli konularının başında geliyor. Bu bağlamda, fosil yakıtlı taşıtların yerini yakın zamanda çevre dostu taşıtlar alacak gibi görünüyor. Markanızın çevre dostu, dolayısıyla elektrikli araçlar konusundaki çalışmalarından bahseder misiniz?
Çevre dostu araçlar, otomotiv endüstrisinin geleceği için kritik bir öneme sahip. Elektrikli araçlar, fosil yakıtlı araçların yerini almak için hızla yaygınlaşıyor. Škoda, çevre dostu teknolojilere ve elektrikli araçlara geçişi desteklemek için Ar-Ge çalışmaları yapıyor ve çeşitli modellerini bu yönde geliştiriyor. E-mobiliteye geçiş döneminde yüksek verimliliğe sahip içten yanmalı motorlar ve plug-in hibrit güç üniteleri Škoda’nın ana akım modellerinde yer almaya devam edecek. 2026 yılına kadar globalde Škoda markası olarak dört tamamen yeni elektrikli araç ve Enyaq ailesinden iki yenilenmiş model sunmaya hazırlanılıyor. 2027 yılına kadar e-mobiliteye yapılan yatırım ile farklı segmentlerde ürünler sunarak her beklentiye uygun modeller geliştirilmesi planlanıyor. Škoda tam elektrikli araç ürün gamı altıya çıkarılarak marka tarihinin en geniş ürün gamı müşterilere sunulacak.
Gerek bayi altyapısı gerekse eğitimli teknisyen ihtiyacını karşıladıktan sonra elektrikli araç tercih eden tüm kullanıcılara tam bir ekosistem içerisinde e-mobilite çözüm ortağı olarak hizmet vermeyi amaçlıyoruz. Mobil şarj hizmeti de bu sistem içerisinde yer alacak ayrıcalıklarımızdan en önemlisi olacak. Markası modeli ne olursa olsun her elektrikli araca mobil şarj ekiplerimiz ile bulundukları yerde hizmet vermeyi planlıyoruz.
İhtiyaç ve alışkanlıklarımızdaki değişime bağlı olarak, dijitalleşme hayatımızın her alanında çok daha fazla yer almaya ve bizlere birçok kolaylığı birlikte sunmaya başladı. Dijitalleşme konusunda markanızın ne tür çalışmaları var?
Dijitalleşme, hayatımızın her alanını dönüştürüyor ve markalar da bu değişime ayak uydurmak zorunda. Bilgiye erişimin ve elde edilen bilgiyi işleyerek çalışır hale getirmek vizyonumuzun en önemli parçasını oluşturmaktadır. Bu doğrultuda, sadece otomotiv sektöründeki süreç geliştirmelerinin yanı sıra, neredeyse tüm sektörlerdeki bilgiye erişim, işleme ve otomasyon metodlarını yakından takip ediyor ve süreçlerimize dahil ediyoruz.
Dijitalleşme anlayışımızın temeli, sağlıklı veriye ulaşmak, işlemek ve zamanı doğru yönetmeye dayanıyor. Tüm bu süreçlerin temelinde de otomasyon yer almaktadır. Yaklaşık bir yıldır eğitimine devam ettiğimiz yapay zeka ve makine öğrenimi modüllerimizi, uygulama alanlarımıza entegre etmeye başladık. Süreçlere ve sonuçlara baktığımızda ise, hata payının minimuma indiğini ve kazandığımız zaman neticesinde çalışanlarımızın iş veriminin arttığını, eforun ise kayda değer şekilde azaldığını gözlemliyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızın gelişerek devam edeceğini ve şirket kültürümüzün bu doğrultuda evrileceğini söyleyebilirim.
Elektrikli otomobillerin hayatımıza dahil olması ile e-mobilite süreçlerinin ve çözümlerinin sektörün en önemli alanlarından biri olacağına inanıyoruz. Müşteri deneyiminde dijitalleşen süreçler markamızın en önemli gelişim alanlarından ve 2024 yılı sonuna kadar showroomlarımızın dijital dönüşümüne yüzde 73 oranına ulaşmayı ve 2025 te ise tüm showroomlarımızın dijital showroom olmasını hedefliyoruz.
Vizyonumuz tüm otomobil sahipleri için güvenilir bir e-mobilite çözüm ortağı olabilmek. Yakın zamanda faaliyete geçecek yerleşik çözümlerimiz içerisinde, yetkili satış ve servis noktalarında sunacağımız Türkiye’deki en hızlı şarj altyapısını ve istasyonlarını kuracağız. Her markadan araç bu noktalarda şarj olabilirken, müşterilerimizin bekleme zamanlarını değerlendirebilecekleri yaşam alanlarını da bu noktalara inşa edeceğiz. Araçlarının şarj olmasını bekleyen misafirlerimiz bu alanlarda, dinlenebilir, bir şeyler içebilir veya çalışabilir olacaklar.
E-mobilite çözümlerimiz arasında yer alacak diğer bir konu ise, mobil şarj hizmetimiz olacak. Müşterilerimizin seyahatlerini kolaylaştırabilmek ve olası şarj sorunlarının önüne geçebilmek için mobil ekiplerimiz aynı zamanda mobil şarj hizmeti de veriyor olacak. Gerek Škoda Farkında uygulamamız veya telefon ile ulaşılabilir olacak mobil şarj ekiplerimiz de çok kısa bir sürede hizmet vermeye başlayacaktır.
Dijitalleşmedeki tüm süreçlerimizi bütünen ele aldığımızda Yüce Auto Škoda Türkiye, müşterileri ve tüm araç sahipleri için, çalışkan, yardımsever, modern ve yenilikçi bir marka olmaya devam edecek.