Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Kira Sözleşmesi Süre Uzatımında Farklı Görüş – Hakan GÜZELOĞLU

Operasyonel kiralama şirketleri ekseriyetle müşterileri ile genel çerçeve sözleşmesi imzalamakta ve bu sözleşme içerisinde araç kullanım şartları, süre ve kullanım limitleri, bakım ve diğer hizmetlerin sağlanması gibi işlemlere ilişkin açıklamalara yer vermektedir. Bu birinci tip sözleşmeler aynı bankaların bankacılık hizmet sözleşmelerinde olduğu gibi belli para ile ifade edilebilen bir tutar ve taahhüt içermeyen çerçeve sözleşmelerdir.

Daha sonra müşterilerin araç kiralama talebinde bulunması ve kiralama işlemine onay vermesi halinde ise ikinci tip sözleşme olan kira kontratları imzalanmaktadır. Hesaplanan damga vergisi 2. tip sözleşmelerin imza tarihinde içerdiği en yüksek tutar olan kira bedeli üzerinden beyan edilerek ödenmektedir.

Bu yazımızda operasyonel kiralama şirketlerince düzenlenen kira sözleşmeleri ile son dönemde Gelir İdaresince verilen birkaç özelgedeki damga vergisi görüş değişikliğinden bahsedeceğiz.

Damga Vergisi Kanunu'na göre hangi kağıtlar verginin konusuna giriyor?

Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar damga vergisine tabidir. Bu maddedeki kağıtlar terimi ise yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeler olarak tanımlanmıştır.

Kanunun 2. maddesinde, vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine uzatılmasına, değiştirilmesine devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerinde de damga vergisine tabi olduğu hüküm altına alınarak 3. maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu ifade edilmekte.

Kanunun 6. maddesinde, bir kağıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bulunduğu takdirde bunların her birinden ayrı ayrı vergi alınacağı, bir kağıtta toplanan akit ve işlemlerin birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde damga vergisinin, en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınacağı, 14. maddesinde ise, belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktarın aynı nispette vergiye tabi olduğu azami tutardan vergi alınan mukavelenamelerin, diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelinin artması durumunda, artan bedele ilişkin bu hüküm uygulanmayacağı, bunların devri halinde aslından alınan verginin dörtte birinin alınacağı belirtilerek Kanuna ekli (1) sayılı tablonun akitlerle ilgili kağıtlar bölümünde,

  • Sözleşme ve taahhütnamelerin binde 9,48,
  • Kira mukavelenamelerinin ise binde 1,89 oranında nispi damga vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmakta.

Damga Vergisine Tabi Bir Kağıtta Hangi Değişiklikler Damga Vergisine Yol Açar?

Bu sorunun cevabını 3T Kuramı şeklinde aşağıdaki gibi düşünebiliriz. Eğer damga vergisi ödenmiş olan bir sözleşmenin;

1. Tutarı,
2. Tarafları veya
3. Tarihini (Süresi)

Değiştiren bir kağıdı imza ediyorsak nispi ilave bir damga vergisine tabi olması gerektiği düşüncesindeyiz.

Diğer bir ifade ile müşterilerinizle imzalanmış bulunan sözleşmelerin tutarında, taraflarında veya tarihsel (süresinde) değişiklikler içermeyen ve çeşitli amaçlarla ek hükümler konulmak istenen değişikliklerin yapılması amaçlarıyla, eski sözleşmelerde değişiklik yapan yeni kağıtlar üzerinden maktu vergi uygulaması da olmadığı için nispi damga vergisi hesaplanmasına gerek olmadığı görüşündeyiz.

Eğer sözleşmeye yeni tutarlar, hükümler ve maddeler eklenerek sözleşme asıl kira kontratından farklı bir hale getirilir ise yeni imzalanan kağıt ilk kağıttan bağımsız olarak yeni bir sözleşme olarak aylık kira bedeli dikkate alınarak (KDV hariç) kira süresine göre hesaplanan toplam kiralama bedeli üzerinden damga vergisine tabi olacaktır.

Eski sözleşmeye bir limit artırımı yaptık o zaman da artan miktarın aynı nispette damga vergisine tabi tutulması gerekecektir. Bu tabi ki sadece tutar artırılıyor ise geçerli olacaktır. Ancak müşterilere yeni imzalatılacak olan kağıtta tutar dışında diğer hükümlerde de değişiklikler yapılması halinde artık imza edilen kağıt yeni bir kağıt olacağından bu yeni kağıdın 14. madde kapsamında artırılan tutar üzerinden damga vergisine tabi tutulması mümkün olmayacak ve yeni bir sözleşme gibi değerlendirilerek içerdiği en yüksek nispi taahhüt tutarı üzerinden vergilendirilmesi gerekeceğini hatırlatmak isteriz.

Taraf değişikliğinde ise örneğin sözleşmeyi devrettik. Asıl sözleşmeye ek bir devir sözleşme veya protokolü imzalanıyorsa ve bu devir sözleşmesi içeriğinde sözleşme tarafı dışında, tutar, süre ve diğer şartlarda herhangi bir değişiklik yapılmaması şartıyla devir sözleşmesinin araç kiralama sözleşmesinden alınan verginin dörtte biri tutarında damga vergisine tabi tutulacaktır.

Gelir İdaresinin Yorumu!

Peki süresini değiştirdiğimizde kanunun ikinci maddesi çok açık. Süre uzatılmasının verginin konusuna gireceği hüküm altına alınmıştır. Ancak Gelir İdaresince 2019 yılında verilen özelgelerde tadil sözleşmesi ile yapılan işlemin aynı taraflar arasında ilk sözleşmede yer alan borcun ödeme süresini uzatmaya yönelik düzenlendiği, ilk sözleşme bedelini artıran bir hususa yer verilmediği suretçe, söz konusu ek sözleşme için damga vergisi aranılmaması, süre uzatan ek sözleşmenin damga vergisi doğurmadığı belirtilmiştir. Kanun hükmünün açık olduğu bir hususta mevcut özelgelerin farklı bir içtihat yarattığı görülmektedir. Bu özelgeler ışığında kira kontratlarında süre uzatılması durumunda damga vergisi doğmadığı rahatlıkla söylenebilir.

Yazımızda daha yer veremediğimiz birçok işleme ait düzenlenen kağıtların her birinin ayrı ayrı değerlendirilmesi damga vergisi yönünden doğru bir yorum yapılması için vazgeçilmezdir. Nitekim, düzenlenen bir kağıdın başka bir kağıda atıf yapıp yapmadığından, içerisinde herhangi bir kefalet türü içerip içermediğine kadar bakılarak yorumlanması gerekmektedir.

Damga vergisi değerlendirmesinde maalesef siyah veya beyaz diğer bir ifade ile vergiye tabi ya da değil yorumu yapılırken arada başka bir tonu bulunmayan bir vergi türüdür. Küçük bir hatırlatma yapacak olursak herhangi değerlendirme yapmadan üzerinde konuşulan kağıdın vergi riskinin ölçülmesi için kağıdın tamamının muhakkak görülmesi ve gerekli incelemelerin yapıldığından emin olunması önem arz etmektedir.

Top