Operasyonel Kiralama İşlemlerine Özel Durumlar – Hakan GÜZELOĞLU
Öteden beri, vergi uygulamalarında operasyonel kiralama ile finansal kiralama arasındaki keskin çizginin bir türlü çizilemediğini söyleyebiliriz. Sözleşmeleri, risk ve yarar paylaşımları ve ek hizmetleri ile birbirinden tamamen farklı bu iki kiralamanın normalde karıştırılmaması gerekir. Biraz da Vergi İdaresince yapılan düzenlemelerin, verilen yazılı görüşlerin de durumu daha karmaşık hale getirdiğini söyleyebiliriz.
Bu yazımızda, operasyonel kiralama işlemlerini vergi kanunları yönünden değerlendirip akabinde bu ayrışmayı sağlayan özelliklerinden biri olan ek hizmet bedellerinin yansıtılması işleminde yani kiracı adına yapılıp yansıtılan ek masrafların vergisel nasıl dikkate alınması gerektiğine değineceğiz. Şimdi vergi kanunları önünde finansal kiralama ile operasyonel kiralama işlemleri farkını kısaca hatırlayalım.
Vergi Usul Kanunu'nda Finansal Kiralama
Vergi Usul Kanunu’nun “Finansal kiralama işlemlerinde değerleme” başlıklı mükerrer 290’ıncı maddesiyle finansal kiralama işlemlerine ilişkin değerleme hükümleri düzenlenmiştir.
Söz konusu kanun maddesine göre finansal kiralama, kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın, bir iktisadî kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması sonucunu doğuran kiralamalar şeklinde tanımlanmış olup, kiralama işleminde;
• iktisadî kıymetin mülkiyetinin kira süresi sonunda kiracıya devredilmesi,
• kiracıya kira süresi sonunda iktisadî kıymeti rayiç bedelinden düşük bir bedelle satın alma hakkı tanınması,
• kiralama süresinin iktisadî kıymetin ekonomik ömrünün yüzde 80'inden daha büyük bir bölümünü kapsaması veya
• sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerlerinin toplamının iktisadî kıymetin rayiç bedelinin yüzde 90'ından daha büyük bir değeri oluşturması hallerinden herhangi biri veya daha fazlasının varlığı durumunda, kiralama işlemi finansal kiralama kabul edilmektedir.
Kısaca, bir kiralamaya finansal kiralama diyebilmek için öncelikle kiralamaya konu edilen mala sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması gerekmektedir. Ancak bu sonucu doğuran kiralamalar sonrasında yüzde 80-90 kuralı ve malın mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine ve iz bedelle satılıp satılmadığına bakılmalıdır.
Operasyonel Kiralama Hangi Özellikler ile Finansal Kiralama değildir?
Faaliyet kiralaması şeklinde yapılan operasyonel kiralama işlemleri ve bunlara ilişkin sözleşmelerde hiçbir zaman operasyonel kiralama şirketi kiralamaya konu araçtan doğan tüm risk ve faydaları kiracıya devretmemektedir. Bu husus yapılan değerlendirmede dikkate alınması gereken olmazsa olmaz bir kriterdir.
İkinci en önemli kriter ise kiralama sözleşmesi kapsamında taraflarca anlaşılan şartlara uygun binek otomobil özelinde sadece bir araç tahsis edilmekle kalınmamaktadır. Bilakis, kiralama hizmeti içerisinde ek olarak kiralamaya konu edilen araçlara ilişkin verilen birçok hizmet bulunmaktadır. Bu hizmetlere konu tutarlar kiracıya fatura edilmektedir.
Başlıca hizmetler; aracın servis hizmetinin verilmesi, bakım onarımının yapılması, mevsimsel olarak lastiklerinin değiştirilmesi, aracın her türlü muayenesinin yapılması, sigorta ettirilmesi, kaza anında aracın onarımı dahil tüm ihtiyaçlarının karşılanması ve kiracıya aynı nitelikte başka bir araç tahsis edilmesi, ilaveten vale servisi, yakıt taşıtmatik ve HGS geçiş hizmetleri gibi ilave hizmetlerin de verilmesidir.
Aracın ikinci el değer düşüklüğü riski, araca kiracıdayken el konulma riski, garantili olup olmadığına bakılmaksızın hasar riski, kira bedeli tahsilat riski, performans riski gibi riskler de kiralayanda kalmaktadır.
Ayrıca, kiralamaya konu araçlara ilişkin tüm risk ve faydaların operasyonel kiralama şirketinde kalması kiracıya devredilmemesi ve acil durumlarda kaza veya araçla ilgili şikayet ve benzeri hallerde kiralayanın kullanımına verilen araçların aynı ya da benzer özelliklere sahip başka araçlarla değiştirilebilmesi de bu ayrımın en büyük faktörleridir.
İşte bu noktada bu ayrımı sağlayan faktörlerden biri yukarıda saydığımız birçok ilave hizmetin de kiracıya veriliyor olmasıdır.
Kiracılara Yapılan Masraf Yansıtmalarındaki Vergisel Uygulamalar
Kiracıların kullanımında bulunan süre boyunca araçların tüm yakıt, otopark, köprü, otoyol geçiş ücretleri ile sürücü hatalarından kaynaklı trafik para cezalarından operasyonel kiralama şirketleri sorumlu olup bu tutarların ödenmesini kiracılardan talep etmektedir.
Son dönemde Vergi İdaresinin verdiği bir özelge kapsamında masraf yansıtmalarındaki özel durumları şu şekilde özetleyebiliriz:
Kurumlar Vergisi Açısından
Kurumlar Vergisi açısından ruhsat sahibi olan operasyonel kiralama şirketi adına tahakkuk edip ödenen trafik para cezalarının, otoyol ve köprülere ait HGS geçiş vb. cezaların doğrudan operasyonel kiralama şirketlerinin dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
Ancak, bu cezaların kiracılara yansıtılması ve kiracılara yansıtılan bu tutarların operasyonel kiralama şirketlerince dönem kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınması şartıyla ilgili ceza tutarlarının dönem kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi mümkündür. Diğer bir ifade ile kiralama şirketi yansıtma yoluyla gelir yazmak şartıyla masraf tutarlarını vergi matrahından gider olarak indirebilecektir. Yansıtılan ceza tutarlarının kiracılar tarafından indirimi ise mümkün olmayacaktır.
Öte yandan yansıtma işlemine yönelik olarak fatura düzenlenmesi ve yansıtma amacıyla düzenlenecek bu fatura üzerine de işlemin bir masraf aktarımı olduğu ve masrafların gerçek ilgilisine intikal ettirildiğine dair bir ifade eklenmesinin hatta yansıtmaya konu işleme ait tevsik edici belgelerin de bir örneğinin eklenmesi doğru bir uygulama olacaktır.
KDV Açısından
Kiralamaya konu araçlara ait yansıtılacak bedellere düzenlenecek faturalarda işlemin tabi olduğu oranda KDV hesaplanması gerekmektedir. Buna karşın trafik cezası gibi herhangi bir mal ve hizmet tesliminin karşılığını teşkil etmeyen tutarlar olduğunda ise bu tutarlar aracı kiralayana aynen fatura edilmek suretiyle yansıtılacak ve düzenlenecek faturada KDV hesaplanmayacaktır.
Diğer taraftan, müşterilere yansıtılacak HGS ödemeleri gibi KDV’ye tabi tutarların ise ilk hizmet alımında doğan KDV'nin, operasyonel kiralama şirketi tarafından indirim konusu yapılması da mümkündür.
Yazımızda yer verilen konulardaki açıklamalarımız ana hatları ile bilgilendirme amaçlı olup uygulamaya yönelik detaylar için bizimle her zaman iletişime geçebilirsiniz.