Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Risk Yönetiminin Önemini Bir Kez Daha Hatırladık – İnan EKİCİ

Ülke olarak çok sarsıldığımız, milletçe yara aldığımız bir dönemden geçiyoruz. Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve çevre illeri de yoğun biçimde etkileyen deprem sonucu karşı karşıya kaldığımız büyük felaketin üzüntüsünü milletçe yaşıyoruz. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Gerek bireyler, gerekse kurumlar olarak yaraların sarılabilmesi için hepimiz elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Sürecin en başında karavanları ile yüzlerce insana barınma imkanı sağlayan, temel ihtiyaçların karşılanması için elini taşın altına koyan TOKKDER üyesi firmalarımız; devamında da çadır, konteyner gibi barınma imkanlarının sunulmasını ve insani yardımların sürdürülebilir kılınmasını sağladı.

Katkısı olan tüm üyelerimize kaynak ayırdıkları ve çevrelerinde yürüttükleri yardım kampanyalarında özveri ile çalıştıkları için sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Bunun yanında bayilik ağı olan ana firmaların da deprem bölgesinde olan bayilerin işlerine hızlıca başlayabilmesi için gerekli desteği vereceğinden eminim. Biliyoruz ki bu uzun ve zorlu bir süreç. Tüm Türkiye’nin bu hassasiyet ile konuya yaklaşacağına; gücümüzü bu birlik, beraberlik duygusu ile toparlayacağımıza dair inancım tam.

Öte yandan yaşanan depremler bizlere risk yönetiminin önemini bir kez daha hatırlatmış oldu. Öngörülemeyen her yeni olay, işletmeler ve risk yöneticileri için nasıl yanıt verilebileceği konusunda değerli dersler almalarını sağlar. Tıpkı COVID-19 salgını gibi, depremler de birer istisna değildir. Öngörülemeyen risklerimiz hakkında şu ana kadar bilinenlere dayanarak, gelecekte bu tür olayların nasıl ele alınması gerektiğine dair bazı genel sonuçlar çıkarabiliriz.

Bu gibi tehditler söz konusu olduğunda, yönetimler başa çıkmaya hazır ise işletmelerin hayatta kalma ve iyileşme şansı daha yüksektir. Bu sadece zorlu yerlerde faaliyet gösteren işletmeler için değil, dünyanın her yerindeki işletmeler için geçerli bir durumdur. Yaşanan felaketlerde dahi sektörümüzü ve iş akışını sağlayabilmek için bu gibi durumlara karşı her zaman hazırlıklı olmalı, planlarımızı yapmalıyız.

Kiralama sektörü ile ilgili genel bir değerlendirme yapacak olursak; Operasyonel araç kiralama sektörünü değerlendirmek, sektörün potansiyelini ve trendlerini tespit etmek ve kamuoyunu sektör trendleri konusunda bilgilendirmek üzere TOKKDER’in NiselsenIQ iş birliği ile yürütmekte olduğu araştırmanın 2022 yılı sonuçlarını içeren TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu Ocak ayında yayınlandı. Rapora göre, operasyonel araç kiralama sektörü 2022 yılında 36 milyar 900 milyon TL’lik yatırım yaparak 69 bin 150 adet aracı filosuna kattı. Sektörün aktif büyüklüğü 87 milyar 600 milyon TL’ye, toplam araç sayısı ise 245 bine ulaştı. Otomotiv pazarında arz talep dengesinin bozulması ve uzun vadeli finansmana ulaşımda yaşanan zorluklar 2022 yılında araç kiralama sektörünü de etkiledi. Hem kısa hem de uzun dönemli araç kiralamadaki talebe rağmen, gerek araç tedarikinde gerekse finansmana erişimde yaşanan aksaklıklar, araç kiralama sektörünün 2022 yılında arzuladığı seviyenin bir miktar altında bir performans sergilemesine neden oldu. Sektörümüz, büyüme potansiyeli olmasına rağmen, arzu edilen araç filosu büyüklüğüne ulaşamadı. Tüm bu gelişmelere karşın, 2022 yılında operasyonel araç kiralama sektörünün araç parkında bir önceki yıla göre yüzde 2,8’lik bir büyüme gerçekleşti.

Raporun da teyit ettiği diğer bir olumlu gelişme, sektörümüzün araç parkında yer alan çevreci araçların payının hızla artmaya devam etmesi. Artık sektörün araç parkının yüzde 8,1’lik kısmı hibrit ve elektrikli araçlardan oluşuyor. Bu trendin önümüzdeki süreçte de artarak devam edeceğini öngörüyoruz.

Araç kiralama, her ölçekte işletmeye bu dönemde önemli avantajlar sunuyor. Günümüzde, işletmeler için öz kaynak ve kredi limitlerinin verimli kullanımı çok önemli. Bu kapsamda, kaynaklarını verimli kullanmak adına işletmelerin, özellikle KOBİ’lerin, araç ihtiyaçlarını kiralama yöntemiyle karşılaması, bu sayede öz kaynak ve kredi limitlerini ana işlerini sağlıklı bir şekilde sürdürmek ve geliştirmek için kullanması her zamankinden daha önemli hale geldi.

Araç bulunurluğu ve finansman olanaklarına bağlı olarak sektörümüzün 2023 yılında da büyümeye devam edeceğini tahmin ediyorum. TOKKDER olarak sektörümüzün nabzını tutmaya devam ederken, Cumhuriyetimizin 100. yılında da mevcut ihtiyaçlar ve proaktif yaklaşımlar ile sektörümüzün ve ülkemizin kalkınması için çalışmaya devam edeceğimizi belirtmek isterim.

Bu vesile ile her daim, yılmadan özveri ile çalışan fedakâr sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı gönülden kutluyorum.

Son olarak, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1920’de ulusal egemenliğimizi ilan ettiği ve geleceğin nesli olan tüm dünya çocuklarına armağan ettiği “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı da en içten dileklerimle kutluyor, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnet ve saygı ile anıyorum.