Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Deprem Vergisi ve Kurumlar İçin Matrah Artırımı – Hakan GÜZELOĞLU

Öncelikle ülkece yaşadığımız elim deprem felaketi sebebiyle kaybettiğimiz vatandaşlarımız için baş sağlığı diliyor yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz. Deprem felaketinde zarar gören 10 ilimizin yaralarını bir nebze sarmak için daha önce kanun teklifi olarak hazırlanan yapılandırma kanununa ek vergi adı altında deprem vergilerinin getirildiğini görmekteyiz.

Yapılandırma Kanunu olan 7440 sayılı Kanun 12 Mart 2023 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete ile yürürlüğe girdi. Bu yazımızda 2022 yılının kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde hesaplanarak ödenecek olan deprem vergisi ve yapılandırma kanununun kurumlar vergisi matrah artırımı ile ilgili önemli gördüğümüz hususlarını sizlerle paylaşmak istedik.

Deprem vergisi nasıl hesaplanacak?

7440 Sayılı Kanunun onuncu maddesinin 27. bendi ile getirilen düzenleme kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, 2022 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinde gösterilmek suretiyle, 5520 sayılı Kanun ile diğer kanunlarda yer alan düzenlemeler uyarınca kurum kazancından indirim konusu yapılan istisna ve indirim tutarları ile aynı Kanunun 32/A maddesi kapsamında indirimli kurumlar vergisine tabi matrahları üzerinden, dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin yüzde 10 oranında, 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen istisna ile yurt dışından elde edilen ve en az yüzde 15 oranında vergi yükü taşıdığı tevsik edilen istisna kazançlar üzerinden ise yüzde 5 oranında ek vergi hesaplanacağını hüküm altına almakta.

Operasyonel kiralama şirketleri özelinde indirimli kurumlar vergisi uygulamasının olmadığını (32/A maddesi) düşünürsek kurumların 2022 kurumlar vergisi beyanında istisna ve indirim tutarları varsa bu tutarlar üzerinden dönem kazancına bakılmaksızın yüzde 10 oranında bir vergi tahsil edilecek. Eğer indirim konusu yaptığınız iştirak kazancı yani ortak olduğunuz şirketlerden bir kar payı alıyorsanız veya yurt dışından elde edilen ve yüzde 15 oranında vergi yükü taşıyıp indirim konusu yapılan tutarlar var ise bunlar üzerinden ise yüzde 5 oranında ek vergi alınması gerekecek.

Kanun metninin devamında ek kurumlar vergisinin kapsamına girmeyen istisna ve indirim kalemleri de açıklanmıştır. Bunlardan operasyonel kiralama şirketlerinin vergi hesaplarında bulunabilecek özellikle KKM ( Kur korumalı mevduat) kapsamında elde edilen kazançlar ile sell and lease back işlemlerinden doğan kazanç istisnası, sponsorluk ödemeleri, bağış yardımlar, CB yardım kampanyaları ile Kızılay’a yapılan nakdi ve ayni bağış ve yardımlar gibi indirimlerin de kapsam dışı tutarlar olduğunu hatırlatırız.

Bu noktada istisna ve indirim tutarları içinde eğer Vergi Usul Kanunu’ndan kaynaklanan değerleme farkları bulunması halinde bu tutarların dahil mi yoksa hariç mi tutulacağı ise tam olarak net değil. Ek vergilerin kurumlar vergisi beyannamesi ile tahsil edilecek olması sebebiyle eğer indirim tutarından bir mahsup yapılacak ise bunun ilave kalemlerinden yapılması kaçınılmaz olacağından mahsup yapılamamasının ve tüm indirim kalemlerinin beyannamede gösterilerek dikkate alınmasının raporlama aşamasını da düşündüğümüzde daha doğru olacağı söylenebilir.

Bu hali ile bakıldığında ek verginin 1999 Gölcük depremi sonrasında getirilen deprem vergilerinden farklılaştığını görmekteyiz. O dönemde, ek kurumlar, ek gelir, ek MTV, ek emlak vergisi, özel iletişim özel işlem hatta devlet iç borçlanma senetleri üzerinden ödenen faizlerden faiz vergisi getirilmişti. O dönemi hatırlayanlar getirilen bu vergilerin anayasaya, öngörülebilirlik ilkesine, geriye yürümezliğine aykırılığı konusunda sıkıntıları olduğuna hemfikirlerdir.

Öte yandan bu sefer getirilen ek vergi ise kurumlar vergisi beyannamesinde istisna ve indirim tutarları bulunan kurumlar vergisi mükelleflerine getirilen bir vergidir. Bu haliyle konulan verginin geçmişe nazaran daha adil bir düzenleme olduğunu söyleyebiliriz.

Deprem vergisi nasıl beyan edilip ödenecek?

Deprem vergisinin uygulama açısından kurumlar vergisi beyannamesi içerisinde ayrı bir kulakçık açılarak indirim kalemlerine ilişkin tutarlar üzerinden otomatik bir şekilde hesaplanıp tahakkuk edeceğini düşünüyoruz.

Bu verginin ilk taksiti kurumlar vergisinin ödeme süresi içinde, ikinci taksiti bu süreyi takip eden dördüncü ayda ödenecektir. Diğer bir ifade ile deprem vergisi kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edileceğinden ilk taksiti Nisan 2023 ayı içerisinde ikinci taksiti ise Ağustos 2023 ayı sonuna kadar ödenebilecektir. Özel hesap dönemi tayin edilen mükelleflerde ise bu vergi, 2023 yılı içinde sona eren hesap dönemi için verilmesi gereken beyannamelerde gösterilmek suretiyle uygulanacaktır.

Deprem vergisi nasıl kayıtlara alınacak?

Kanunda bu verginin gider ve indirim olarak dikkate alınamayacağı ve hiçbir vergiden mahsup edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu sebeple bir vergiden mahsubu mümkün olmayıp gider olarak da dikkate alınamayacaktır. Kayıtlarda kanunen kabul edilmeyen gider olarak kaydedilip vergi matrahına ilave edilecektir.

Kurumlar Vergisi Matrah Artırımı

Her yapılandırma kanununda bir matrah artırımı, stok affı, yapılandırma maddeleri görmeye alıştık. Son yayımlanan 7440 sayılı Yapılandırma Kanun’unun içerisinde de iki aşamada bir kurumlar vergisi matrah artırımı müessesesinin düzenlendiğini görüyoruz. İlk düzenleme ve genel olanı Kanunun 5. maddesinde ikinci ve özel olanını ise Geçici 1. Maddesindeki 2022 yılını düzenleyen madde olarak görmekteyiz.

Buna göre; kurumlar vergisi mükellefleri vermiş oldukları yıllık beyannamelerinde (ihtirazi kayıtla verilenler dâhil) vergiye esas alınan matrahlarını, 31 Mayıs 2023 tarihine kadar 2018 takvim yılı için yüzde 35, 2019 takvim yılı için yüzde 30, 2020 takvim yılı için yüzde 25, 2021 takvim yılı için yüzde 20 oranından az olmamak üzere artırabilirler.

Kurumlar vergisi mükelleflerinin eğer ilgili yıllarında beyannamelerinde zarar beyan edilmiş ise veya indirim ve istisnalar nedeniyle matrah oluşmaması durumunda ya da hiç beyanname verilmemiş (ilgili yıllarda faaliyette bulunmuş veya kazanç elde etmiş olup da bu faaliyetlerini ve kazançlarını vergi dairesinin bilgisi dışında bırakanlar dâhil) ise artırdıkları matrahlar, 2018 takvim yılı için 200 bin Türk lirasından, 2019 takvim yılı için 215 bin Türk lirasından, 2020 takvim yılı için 230 bin Türk lirasından, 2021 takvim yılı için 260 bin Türk lirasından az olamayacaktır.

Matrah artırımı uygulamasında artırılan matrahlar, yüzde 20 oranında vergilendirilecek ve üzerinden ayrıca herhangi bir vergi alınmayacaktır. Eğer kurumlar vergisi beyannameleri kanuni sürelerinde verilmiş ve ilgili beyannameler üzerinden tahakkuk eden damga vergisi süresinde ödenmiş ise ve bu kanunun 2. ve 3. Maddesinde belirtilen yapılandırma kanundan yararlanılan bir kurumlar vergisi yoksa artırılan matrahları üzerinden ödenecek vergi yüzde 15 oranında olacaktır.

Kabaca en iyimser şekilde (yüzde 15 ile) hesaplayacak olursak 2018 takvim yılı için beyan edilen kurumlar vergisinin yüzde 5,25’i, 2019 yılı için yüzde 4,5, 2020 yılı için 3,75, 2021 yılı için ise yüzde 3 matrah artırımı için ödenecek vergi tutarı olacaktır. Bu minvalde 2018 ile 2021 yılları arasında matrah artırımından yararlanmayan kurumların bu ihtimali yeniden değerlendirmeleri yerinde olacaktır.

Öte yandan 2022 yılına özel olarak Geçici 1. Madde ile bu kanun kapsamındaki matrah artımı uygulamasından yararlanıldığı görülmekte. Bu özel maddeye göre matrah artırımından yararlanma bazı şartların yerine getirilmesine bağlanıyor.

Buna göre 2022 takvim yılına yönelik matrah artırımında bulunulabilmesi için bu yıla ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmiş olması ve bu beyannamelerde beyan edilen vergiye esas matrahların, 2021 takvim yılında beyan edilen matrahın yüzde 122,93 oranında artırılması suretiyle bulunan tutar ile 2022 takvim yılı üçüncü geçici vergilendirme döneminde beyan edilen matrahın yüzde 40 oranında artırılması suretiyle bulunan tutarın yüksek olanından az olmaması şart. Eğer ilgili yılda zarar var ise o zaman asgari artırım tutarı kurumlar vergisi mükellefleri için 500 bin Türk lirasından az olamayacak. Artırılan tutarlar üzerinden yine yüzde 15 oranında matrah artırımı vergisi ödenecek.

Şu da unutulmamalıdır ki bu ödemeler taksitler halinde ödenebileceği gibi peşin ödemelerde yüzde 10 oranında indirim yapılacak ve matrah artırımından yararlanılan yıllara ilişkin geçmiş yıl mali zararlarının yarısının (2022 yılı yararlanılırsa tamamının) indiriminden vazgeçilecektir.

Yazımızda yer verilen konulardaki açıklamalarımız ana hatları ile bilgilendirme amaçlı olup uygulamaya yönelik detaylar için bizimle her zaman iletişime geçebileceğinizi bilginize sunarım.