Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

“Sahiplik Yerine Kullanım” Önümüzdeki Dönemde Artarak Devam Edecek – İnan EKİCİ

Yeni hedefler ve güçlü bir motivasyonla yeni yıla başladık. Geçen yıl iyi yaptıklarımızı bu yıl daha da iyi yapabilmek, sektörümüze fayda sağlayacak yeni projeleri hayata geçirmek ve sektörümüzün henüz çözülmemiş sorunlarına çözüm üretmek bu seneki hedefimiz. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz.

Araç sahibi olmanın zorlaştığı bu dönemde araç kiralama, tüketicinin ulaşım ihtiyacını karşılama anlamında avantajlı bir alternatif haline geldi. Kiralamayı tercih eden tüketici sadece ihtiyaç duyduğu süre kadar aracı kullanma ve kullandığı süre için bedelini ödeme imkânına sahip oluyor. “Sahiplik yerine kullanım” ana akımı önümüzdeki dönemde artarak devam edecek. Bireylerin ve kurumların ihtiyaçları kadar kullanıma imkân tanıyan modellere, dolayısıyla kiralama ve araç paylaşımına daha fazla yöneleceklerini öngörüyorum. Enflasyonun aşağı yönlü hareket göstermesi, tedarik sorunlarının ortadan kalkması ve uzun vadeli finansmana erişimin rahatlaması durumunda, araç kiralama sektörünün 2023 yılında büyüme ivmesi yakalayabileceğini düşünüyorum.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken, içinde bulunduğumuz bu zor dönemi araç kiralama sektörünün mümkün olan en az zarar ile atlatması için, sektörümüze özel birçok konuda devletimizin desteğini almak adına TOKKDER olarak girişimlerimizi sürdürmeye de devam ediyoruz.

Binek otomobil aylık kira gider tavanının günün koşullarına uygun olarak artırılması için çok çaba sarf ettik. Nihayetinde, 2022 yılında 8.000 TL olan binek araç aylık kira gider tavanı 2023 yılı itibarıyla 17.000 TL’ye yükseltildi.

Sektörümüz açısından bir diğer önemli mesele de uzun vadeli finansman kaynaklarına erişim. Araç kiralama kuruluşlarının ihtiyaç duydukları uzun vadeli finansmana erişimi için T.C. Merkez Bankası nezdinde girişimde bulunduk. Konuya ilişkin gelişmeleri yakından takip ediyoruz.

Kısa dönem araç kiralama sektörünün önemli sorunlarından bir tanesi de “İşleten Sıfatı”na ilişkin düzenleme. Karayolları Trafik Kanunu’nu uyarınca İşleten, “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehini gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” Görüldüğü üzere, aracın uzun süreli kiralanması durumunda araç sahibi “işleten” sıfatından kurtulmakta, motorlu aracın yol açtığı kazalardan ve zararlardan sorumlu tutulmamaktadır. Ancak, kısa süreli araç kiralamalarında, motorlu aracı kiralayanın söz konusu motorlu araç ile bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın sahibi olan kiralama şirketi aracın işleteni kabul edildiğinden doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaktadır. Bu düzenleme kısa süreli araç kiralama sektörü için büyük sorun teşkil etmektedir. Bu soruna çözüm üretmek adına ilgili devlet kurumları ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Araç kiralamalarında, kiralamanın “Kiralık Araç Bildirim Sistemi (KABİS)” ve bir sözleşme ile belgelendiği durumlarda, kısa süreli veya uzun süreli kiralama ayrımı yapılmaksızın, kiralama sözleşmesinde belirtilen kiralama süresi boyunca işleten sıfatının sadece aracın kiracısında olması yönünde kanuni bir düzenleme yapılması suretiyle bu sorunun çözüleceğine inanıyoruz.

Sektörümüzün bir diğer önemli sorunu ise “Araç Kiralama Şirketlerinden Kiralanarak, İade Yükümlülüğü Doğmasına Rağmen İade Edilmeyen, Hukuki Dayanaktan Yoksun Olarak Kullanılmaya Devam Edilen Ve / Veya Suça Konu Edilen Araçlar” konusu, kısa tabiri ile “Kiralık Araç Hırsızlıkları”. Bu suçun cezasının caydırıcılıktan uzak olması kötü niyetli kişilerin organize bir şekilde kiralık araçları çalmaya devam etmesine yol açmaktadır. Sorunun çözümü bu suçun cezasının artırılarak caydırıcı seviyeye çıkarılmasında yatıyor. Ayrıca, suçun henüz işlenmeden önlenmesinin sağlanması adına ise “Kiralık Araç Bildirim Sistemi (KABİS)’nde”, kiralama yapan kişinin (T.C. kimlik bilgisi dikkate alınarak) başka bir araç kiralamak için aynı ve/veya başka kiralama firmasından araç kiralama için talepte bulunması halinde sistemde uyarı mesajı çıkması ve ilk kiralamayı yapan araç kiralama şirketine de eş zamanlı bilgi mesajı iletilmesi yönünde bir düzenleme yapılması gerekiyor. Bu sorunu ve çözüm önerilerimizi TOKKDER olarak T.C. Adalet Bakanlığı’na ilettik ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz.

Dikkat çekmek istediğim bir başka konu ise, araç kiralama vaadiyle dolandırma vakaları. Seyahat ve tatil dönemlerinde araç kiralamaya artan talep ile birlikte bazı kötü niyetli kişiler; sosyal medya mecralarında ya da kurdukları sahte web siteleri ile bazı tanınmış araç kiralama kuruluşlarının taklidini yaparak, logolarına benzer logolar kullanarak, bu tanınmış araç kiralama kuruluşları ile ilgisi bulunmayan telefon ve online platformlar üzerinden yaptıkları görüşmeler ile tüketicilerden araç kiralama vaadiyle avans toplamakta, avans ödemesi sonrasında bu kötü niyetli kişilere ulaşmak mümkün olmamakta ve tüketiciler bu yöntemle dolandırılmaktadır. Söz konusu dolandırıcılık vakalarından, taklidi yapılan ve konuyla hiçbir ilgisi bulunmayan araç kiralama kuruluşlarının ise ancak ve ancak tüketiciler avans iadesini talep etmek üzere ofislerine geldiklerinde haberi olmaktadır. Artan dolandırıcılık vakaları, tüketicilerin araç kiralama faaliyetine ilişkin güvenini zedelenmesine neden olurken aynı zamanda taklidi yapılan araç kiralama kuruluşlarının da itibar kaybına neden olmaktadır. Nitekim tüm araç kiralama sektörü bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. TOKKDER, bu tür dolandırıcılık faaliyetlerine karşı dikkatli olunmasının ve güvenilir araç kiralama kuruluşlarının tercih edilmesinin önemini vurgulayan sosyal medya paylaşımları periyodik olarak yapıyor; ayrıca basında yer alan demeçlerinde bu konuya özellikle dikkat çekiyor. TOKKDER’in T.C. İçişleri Bakanlığı’na bu hususta ihbar niteliğinde bir yazı göndererek bu tür dolandırıcılık vakalarıyla mücadele için gereğinin yapılması konusundaki talebini ilettiğini de belirtmek isterim.

Yeni yılın sektörümüz, ülkemiz ve insanlık adına çabalarımızın daha çok meyve vereceği, hep birlikte sağlık, barış, huzur, dirlik, düzen, bolluk, bereket içinde geçireceğimiz güzel bir yıl olmasını diliyorum.

Saygı ve sevgilerimle.