Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Rekabet Kurulu’nun Bilgi Belge Talebi Süreçlerinde Yanlış/Yanıltıcı Bilgi Verilmesine Karşı Yaklaşımı – Muhammed Safa UYGUR & Alper KARAFİL & Zeynep Tuna AKBAŞ

Bilindiği üzere otomotiv sektörü, diğer ülkelerin rekabet otoritelerinin olduğu gibi Rekabet Kurulu’nun da yakın markajında olan en önemli sektörlerden biri olma özelliğini sürdürmektedir. Gerek şirketler gerekse de tüketiciler nezdinde önemli harcamalardan birine tekabül eden binek ve ticari motorlu araçların satım, dağıtım ve bakım-onarım hizmetleri gibi sektör spesifik bilgilerin gerekli durumlarda Rekabet Kurulu tarafından piyasa paydaşlarından edinilmesi önem arz etmektedir. Nitekim, yer yer Kurul’un başlattığı soruşturma ve ön araştırmalar yer yer ise Kurul’a yapılan birleşme devralma bildirimlerine ilişkin inceleme süreçleri kapsamında, Kurul tarafından teşebbüslere bilgi ve belge talepleri gönderilebilmekte ve bu bilgilerin en kısa zamanda doğru ve istenen formatta iletilmesi talep edilebilmektedir. Teşebbüslerin bahse konu bilgi ve belge taleplerine süresinde yanıt vermemesi ve yanlış veya yanıltıcı bilgi vermesi halinde ise teşebbüsler yüksek para cezaları ile karşı karşıya kalabilmektedir. Nitekim, aşağıda detaylarına yer vereceğimiz üzere Kurul’un güncel tarihli kararı da bu konu hakkında önlemlerini şimdiden alması için teşebbüslere ışık tutmaktadır.

Rekabet Kurulu’nun Martı İleri Teknoloji A.Ş. (“Martı”) hakkında para cezası uygulanmasına ilişkin kararı (“Karar”) 5.12.2022 tarihinde Kurum’un resmi internet sitesinde yayımlanmıştır[1]. Martı’ya yanlış ve yanıltıcı bilgi verdiği gerekçesiyle para cezası verilen Karar’da, dosyada görevli uzmanların, talep edilen bilgilerle ilgili olarak teşebbüs bünyesinde oluşmuş olabilecek yanlış anlaşılma ve karışıklıkların açıklığa kavuşturulması amacıyla ilk bilgi talebine resmi cevapları aldıktan sonra Martı ile e-posta yoluyla iletişime geçildiği belirtilmektedir. Bununla birlikte, Kurul’un değerlendirmeleri uyarınca hala yanlış ve yanıltıcı olduğu tespit edilen ikinci tur cevaplardan sonra Martı’ya para cezası verilmesine karar verilmiştir.

Para Cezası Verilmesine Götüren Süreç

Martı’nın (iddia edilen) hakim durumunu dışlayıcı davranışlarla kötüye kullanıp kullanmadığının tespiti amacıyla başlatılan ön araştırma[2] kapsamında, Martı’dan e-skuter hizmetlerinin açılış ve dakika başı ücretlerine yönelik fiyat bilgisi talep edilmiştir. Martı ise cevap yazısında, 2019-2022 yılları arasında e-skuter hizmetlerinin fiyatlarının günlük, haftalık, aylık ve mevsimsel kampanyalar nedeniyle değişiklik göstermesi nedeniyle baz fiyatları sunduğunu belirtmiştir. Akabinde uzmanlar, Martı’dan e-posta yoluyla e-skuter hizmetlerinin başlangıç ve dakika fiyatlarını sadece İstanbul, Ankara ve İzmir şehirleri için aylık bazda iletmesini talep ederek, ay bazında fiyat bilgisi verilememesi halinde kampanya zamanlarının ve kampanya içeriğinin sunulması gerektiğini ifade etmiştir. Martı, cevap yazısında liste fiyatlarını aylık bazda ve uygulanan ortalama indirimlerle birlikte paylaşmıştır. İlaveten, aylık fiyatların ilgili ayda en uzun süre uygulanan fiyatlar dikkate alınarak hesaplandığını ve fiyat geçiş tarihlerinin de yanıt ekinde verildiğini bildirmiştir.

Ancak Kurum uzmanları tarafından, Martı’nın yanıtlarında sunduğu fiyatların kullanıcı verilerinden ve şikayetçi tarafından sağlanan verilerden farklı olduğu anlaşılmış ve Martı ile iletişime geçilerek doğru verilerin sağlanması talep edilmiştir. Bunun üzerine uzmanlar tarafından, Martı’nın sağlamış olduğu fiyatların daha önceki cevaplarında sunulan fiyatlardan farklı olduğu, bu bağlamda, Martı’dan özellikle kampanyalı fiyatlar hakkında bilgi talep edilmesine rağmen bu verilerin sunulmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca Martı, öncesinde ilgili dönemde/lokasyonda ne kadar indirim yapıldığına ilişkin toplu bir veriye sahip olmadığı gerekçesiyle detaylı veri toplayamadığını iddia etmişse de, Kurum uzmanlarının sunulan verilerin farklılaştığına ilişkin uyarısını takiben doğru veriler detaylı olarak Kurum’un dikkatine sunulmuştur.

Sonuç olarak Rekabet Kurulu, yanlış ve yanıltıcı bilgi verilmesi nedeniyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 16. maddesinin birinci fıkrası uyarınca Martı’ya 2021 yılı cirosunun binde 1’i oranında idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

İkinci Bir Şans Mümkün Mü?

Martı’ya verilen para cezası, Rekabet Kurumu’nun bilgi ve belge talebi süreçleri boyunca talep edilen doğru verileri elde etmek ve olağan olarak ortaya çıkabilecek yanlış anlamaları önlemek amacıyla ilgililerle aktif bir şekilde iletişim kurduğunu göstermesi bakımından önem arz eden bir karardır. Daha eski tarihli benzer bir karar olan Türk Telekom Kararı’nda[3] Kurul, şirketin bilgilerinin gerekli formatta sunulmadığını ve birçok durumda tutarsızlıkların bulunduğunu tespit etmeden önce, Türkiye’nin önde gelen internet ve sabit servis sağlayıcısı Türk Telekom’dan, genel merkezlerinde gerçekleştirilen bir toplantı ile temsilcilerine ayrıntılı açıklamalar yapmak ve şirkete ayrıntılı talimatlar içeren ilave yazılar göndermek suretiyle defaten doğru/tutarlı bilgi talebinde bulunmuştur.

Ayrıca, piliç eti pazarlarındaki soruşturması[4] sırasında Kurul tarafından, soruşturulan taraflardan birinin ilk savunmalarında ağırlıklı olarak ihracat satışlarına ait olduğu iddia edilen cirosuna ilişkin verdiği bilgiler sorgulanmıştır. Kurul, verilen satış verilerinin sadece yurt içi satışlarına ilişkin olduğunu fark ettiğinden, doğru bilgilerin verilmesi adına şirketle temasa geçmiştir. Ancak, ikinci savunmalarında ilgili veriler yine yanlış verildiğinden, Rekabet Kurulu, teşebbüse yanlış ve yanıltıcı bilgi vermekten idari para cezası uygulanmasına karar vermiştir.

OMV kararında[5] ise Kurul tarafından, bireysel muafiyet formundaki (ısıl işlem yağları pazarında faaliyet göstermediklerine ilişkin) beyanları ile şirketin kendi internet sitesindeki beyanları arasında çelişkiler bulunduğu fark edilmiş ve şirketten bu konuda açıklama talep edilmiştir. Teşebbüs de ilgili pazardaki faaliyetlerinin çok sınırlı olduğunu ve bu nedenle de bahse konu sınırlı faaliyetlerin ilgili pazarda aktif olduğunu göstermediğini belirtmiştir. Ancak Kurul, şirketin sınırlı da olsa faaliyetlerinin olduğunu kabul etmiş olmasına rağmen ilgili pazarda aktif olduğunu tümüyle reddetmiş olması nedeniyle bu açıklamaları kabul etmemiştir.

Buna karşılık, Rekabet Kurulu’nun açıklanabilir yanlış anlamalar/hatalar konusundaki yaklaşımı, özellikle de teşebbüslerin Kurul’dan böyle bir bildirim aldıktan sonra doğru bilgileri sağladıkları durumlarda oldukça hoşgörülü olmuştur. Örneğin, Türk Telekom ile ilgili çok yakın tarihli bir kararında[6] Kurul, hatanın bir çalışanın şirketin sistemlerine aşina olmaması nedeniyle yapıldığı ve söz konusu çalışanın deneyimsizliğine dayandığı iddiasını kabul edilebilir bulmuş ve Türk Telekom’un yanıltıcı bilginin yanlışlıkla verildiği yönündeki açıklamalarını kabul etmiştir. Bahse konu açıklamaları makul gören Kurul, Türk Telekom’a idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığına kanaat getirmiştir.

Sonuç

Martı kararı, yanlış anlaşılmaların mevcut olduğu hallerde Kurul’un öncelikle cevap veren teşebbüslerle aktif olarak iletişimde kalmayı tercih ettiğini göstermektedir. Bu nedenle, yanlış yorumlamaların yaşanmaması için, tüm süreç boyunca Rekabet Kurulu ile tutarlı ve dürüst bir iletişim yolunun izlenmesiyle birlikte doğru verilerin sağlanması teşebbüsler için önem arz etmektedir. Bu durum, bilhassa Rekabet Kurulu tarafından gösterilen hoşgörülü yaklaşımın iyi niyetli olarak korunması adına yanıtların hazırlanması ve bahse konu sürecin yürütülmesi esnasında gösterilmesi gereken özen ve hassasiyetlerin değerlendirilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır.

Rekabet Kurumu’nun bir gözünü doğrudan hane halkını ve ekonomiyi ilgilendiren başlıca sektörlerden olan otomotiv piyasası üzerinde tutmaya devam edeceği dikkate alındığında, otomotiv sektöründeki paydaşların Kurum ile olan ilişkilerini bilhassa yukarıda açıklanan süreçler esnasında sağlıklı ve dürüst şekilde yürütebilmeleri oldukça önem arz etmektedir.

Kaynakça:
[1] Rekabet Kurulu’nun 21.07.2022 tarihli ve 22-33/527-213 sayılı kararı.
[2] Rekabet Kurulu’nun 14.04.2022 tarihli ve 22-17/285-M sayılı kararı.
[3] Rekabet Kurulu’nun 03.05.2016 tarihli ve 16-15/255-110 sayılı kararı.
[4] Rekabet Kurulu’nun 13.03.2019 tarihli ve 19-12/155-70 sayılı kararı.
[5] Rekabet Kurulu’nun 26.12.2013 tarihli ve 13-72/997-428 sayılı kararı.
[6] Rekabet Kurulu’nun 30.09.2021 tarihli ve 21-46/667-332 sayılı kararı.