Çok önemli bir yıla giriyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yaşı ve önemli bir seçim dönemi bizleri bekliyor. Ülkemizdeki her türlü koşulun iyiye gitmesi temennisiyle başlayalım söze. Bununla birlikte, içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar ticari hayatta birçok zorluğa sebep olmaya devam ediyor. Küresel ekonominin enflasyon gerçeği ile karşı karşıya kalması, yakın coğrafyamızda başlayan ve hiç olmamış olmasını dilediğimiz Rusya-Ukrayna savaşı da Türkiye ve bölge ülke ekonomilerini olumsuz etkilemeye devam ediyor, iş ortamındaki zorluk ve risklerin artmasına neden oluyor.

Sanayi üretimi açısından pandeminin sebep olduğu en önemli sorunlardan biri tedarik zincirindeki aksamalar oldu. Küreselleşmenin bir uzantısı olarak, sanayi kuruluşları üretim yapmak için ihtiyaç duydukları malzeme, parça ve maddeleri dünyanın farklı coğrafyalarından tedarik ediyor. Küresel tedarik zincirinde pandemi kaynaklı yaşanan bozulma otomotiv sanayi de dahil birçok sanayiyi olumsuz etkiledi. Görünen o ki, otomotiv sanayinde kullanılan bazı malzemelerin tedarikinde yaşanan sıkıntılar bir süre daha devam edecek. Bunun yanı sıra, artan emtia fiyatları, lojistik alanında yaşanan zorluklar ve navlun maliyetleri de önümüzdeki dönemde belirleyici rol oynayacak. Önümüzdeki dönemde yerel üretim ve tedarikin öneminin artacağını düşünüyorum.

Bu noktada, çok önemli olduğunu düşündüğüm bir konuya da değinmek istiyorum. Kredi faiz oranlarının seyri ve uzun vadeli krediye erişim bu dönemde her zaman olduğundan daha çok önem taşıyor. Araç kiralama kuruluşlarına bankalar tarafından kullandırılan kredilerin bir nevi yatırım kredisi olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Zira araç kiralama sektörü kiralama amaçlı olarak satın aldığı otomobilleri ülkemize döviz girdisi sağlayan birçok kuruluşa kiraya vermekte, işleri için ihtiyaç duydukları araçları satın almak yerine kiralama yöntemiyle edinen bu kuruluşlar da öz kaynak ve kredi limitlerini ana faaliyet alanlarında değerlendirme imkânına kavuşarak verimliliklerini artırabilmektedir.

Otomotiv pazarında arz talep dengesinin bozulması araç kiralama sektörünü de etkilemeye devam ediyor. Hem kısa hem uzun dönemli araç kiralamadaki talebe rağmen tedarikte yaşanan aksaklıklar, araç kiralama şirketlerinin ihtiyaç duyduğu araçlara erişimini zorlaştırıyor, sektör, büyüme potansiyeli olmasına rağmen, arzu edilen araç filosu büyüklüğüne ulaşamıyor.

Tüm bu gelişmelere karşın, 2022 yılının ilk 6 ayında operasyonel araç kiralama sektörünün araç parkında yukarı yönlü bir hareket gerçekleştiğini gördük. Yılın ilk yarısında operasyonel araç kiralama sektörünün araç sayısı 2021 yılı sonuna göre yüzde 1,4 artışla 241 bin 500’e ulaştı. Sektör, yılın ilk yarısında 13,9 milyar TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 30 bin 700 adet aracı filosuna kattı. Sektörümüzün aktif büyüklüğü ise 65 milyar 400 milyon TL’yi buldu.

Pandeminin seyrindeki olumlu gelişmeler neticesinde 2022 başından itibaren günlük araç kiralama tarafında oldukça pozitif sonuçlar görüyoruz. Seyrin benzer devam etmesi durumunda, günlük araç kiralamada 2022 yılını 2019 yılına çok yakın bir seviyede kapatmayı öngörüyoruz. Araç bulunurluğu sıkıntısının baskısı altında dahi, günlük araç kiralamada geçen seneye göre yüzde 25-30’a yakın bir büyüme yaşanabilir, bu büyüme ile birlikte sektörün iş hacmi bahsettiğim gibi 2019 yılı seviyesine yaklaşabilir. Özetle, ekonomik aktivitenin hızlanması ile birlikte, hijyenik ve izole ulaşım sağlamasından ve seyahat etmeye olan özlem nedeniyle günlük araç kiralama daha fazla tercih unsuru olacaktır.

Bir yandan bu zor dönemi mümkün olduğunca az zararla atlatmak için çaba sarf eden, diğer yandan da küresel akımlara uyum sağlayarak müşterilerine beklentilerinin üzerinde hizmetleri sunmak için teknoloji yatırımı yapan araç kiralama sektörünün halen çözüm bekleyen bazı sorunları var. Bu sorunlara çözüm üretmek adına TOKKDER hız kesmeden çalışmaya devam ediyor.

Bu vesileyle, çocuklarımızın eğitimi için canla başla çalışan fedakâr öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyor, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ü vefatının 84. yılında saygı, minnet ve özlemle anıyorum.

Gerek bireysel çevremizde gerekse iş hayatında, her zaman kontrol edemeyeceğimiz, değiştiremeyeceğimiz şeyler olacak, ama dokunabileceğimiz, ezber bozabileceğimiz konular hemen şurada, yakınımızda bizleri bekliyor. Gelin yeni yıl kararları alalım, aksiyonlarımızı da kullandığımız dili de buna uyarlayalım. Rekabet yerine rekaberliği; tepeden aşağıya inen kararlar yerine hep birlikte karar vermeyi; cinsiyetler yerine bireyler olmayı; salt ciddiyetle ilerlemek yerine biraz oyun ve hayal kurmayı; ben değilsem kim-şimdi değilse ne zaman demeyi ve en önemlisi, elden kaçırdıklarımız ya da yanlış yaptıklarımız için kendimizi hırpalamak yerine olanı kabullenip bundan öğrenimler çıkararak kendimize değer vermeyi tercih edelim.

2023 yılının hepimiz için daha sağlıklı, verimli ve başarılı bir yıl olmasını diliyor, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.