Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Operasyonel Kiralama İşlemlerine İlişkin Son Gelir İdaresi Görüşü – Hakan GÜZELOĞLU

Bu yazımızda daha evvel dergimizde bahsetmiş olduğumuz uzun dönem operasyonel kiralama işlemlerinde işlemin finansal kiralama olarak değerlendirilmemesi için dikkat edilecek hususlara ilişkin verilen Gelir İdaresi Özelgesi yani yazılı son görüşünden bahsetmek istiyoruz.

Gelir İdaresi 05.10.2022 tarih ve E-11395140-105[- VUK-3-1055]-1128196 sayılı görüşünde; 48 ay üzeri uzun vadeli kiralama işlemlerinin 10 yıllık ekonomik ömrün yüzde 80’ini aşmamak üzere gerçekleştirilmesinin Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 290’ıncı maddesi kapsamında finansal kiralama olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususunda değerlendirmede bulunmuştur.

Hatırlayacağınız üzere geçen sene ortasında verilen başka bir görüşte de ilk defa kullanım ömür süresi ekonomik ömür 10 yıl olarak baz alınmış ve 48 ay üzeri olan binek otomobillerin kiralanmasına yeşil ışık yakılmıştı. Görüşteki en kritik nokta ise işlemin finansal kiralama olarak değerlendirilmesinde iktisadi kıymetin ekonomik ömrünün, amortisman oranlarının tespitinde ise iktisadi kıymetin faydalı ömrünün esas alınması gerektiği ve bu değerlerin birbirinden farklı olduğunun ifade edilmiş olmasıydı. Bu özelge daha önce verilen özelgelerden bu yönüyle farklılaşan ve 48 ay süresini aşan kiralamaların önünü açan ilk özelge idi.

Yeni Görüş Ne Diyor?

Son alınan yeni görüş de bir önceki görüşe paralel bir görüş olarak karşımıza çıkıyor. Bu görüş ekonomik ömrü 10 yıl olarak baz alınan binek otomobillerin uzun dönem kiralamasında diğer şartların da buna izin vermesi halinde kiralama süresini 48 ay üzerine çıkaran bir görüş.

Özellikle binek otomobillerde ekonomik ömrün 10 yıl olduğunu, buna göre en basitinden binek otomobillerde maksimum 96 aya kadar bir operasyonel kiralama imkanını veren kiralamaları görebileceğimize işaret eden bir görüş olduğu görülmekte.

Ekonomik Ömrün Tespiti Neye Göre 10 Yıl?

10 yılın tespitinde; ekonomik ömrün neye istinaden 10 yıl olduğu ve dayandırılacak mevzuat nedir diye araştırdığımızda; 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 58’inci ve 84’üncü maddelerine dayanılarak hazırlanan “Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği” kullanım ömrünün belirlenmesinde dayanak gösterilebilecektir. İlgili Yönetmelik ile ekindeki listede yer alan malların kullanım ömürleri, azami tamir süreleri ile satış sonrası montaj, bakım ve onarım hizmetlerine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmektedir. Buna göre; binek otomobillerin, kamyonetlerin, motosikletlerin kullanım ömrü 10 yıl olarak belirlenmiştir. Uzun dönem operasyonel kiralama işlemlerinde ekonomik ömrün tespitinde bu sürelerin dikkate alınabileceği görüşündeyiz.

Yeni Özelge Nelere Vurgu Yapıyor?

Yeni özelgede aşağıdaki noktalara vurgular yapıldığını söyleyebiliriz. Bunlar;

1) Özelgenin bir komisyon özelgesi ve GİB resmi internet sitesinde yayımlanmış bir özelge olması,

2) Bu haliyle faydalı ömür ile ekonomik ömrün ayrı süreler olduğunu ifade etmesi ve

3) Ekonomik ömrünün VUK düzenlemeleri uyarınca finansal kiralama olarak değerlendirilmesinde dikkate alınması gerektiğini belirtmesi

Sebepleriyle yeni binek otomobil tedariki ve mevcut kira sözleşmelerinin uzatılmasının önem arz ettiği bu dönemde operasyonel kiralama şirketleri için olumlu ve pekiştirici bir özelge olduğu görüşündeyiz.

Alınan yazılı görüşe göre ekonomik ömrün yüzde 80’ini aşmama kuralına uyulması ile diğer finansal kiralama işleminin değerleme şartları olan;

  • Kiracıya kira süresi sonunda devir,
  • Rayiç bedel altında satış ve
  • Kira ödemelerinin bugünkü değerinin toplamının taşıtın rayiç bedelinin yüzde 90’ından daha büyük bir değeri oluşturması halleri bulunmayan kiralamalar finansal kiralama olarak kabul edilmeyecektir.

Özellikle yüksek fiyat artışlarının olduğu bu dönemlerde kira ödemelerinin bugünkü değerinin toplamının taşıtın rayiç bedelinin yüzde 90’ından daha büyük bir değeri oluşturmamasına da dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatmak isteriz.

Yazılarımızda da hep vurguladığımız vergisel değerlendirmenin, öncelikle Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 290’ıncı maddede yer alan finansal kiralama tanımından hareketle yapılması ve işlemin ancak ve ancak finansal kiralama tanımına uygun olduğu durumda maddede sayılan Gelir İdaresi’nin verdiği görüşlerde dikkate aldığı diğer şartların dikkate alınmasıdır.

Bu durumda operasyonel filo kiralama sözleşmeleri kapsamında tahsis edilen araçlara ilişkin tüm risk ve faydaların kiracıya devredilmiyor olması nedeniyle de bu kiralamaların Vergi Usul Kanunu’ndaki finansal kiralama değerleme hükümlerine hiçbir şekilde tabi tutulmaması gerektiği görüşündeyiz.

Son olarak, uzun dönem kiralamalarda Gelir İdaresi halen operasyonel kiralamayı ayrı bir kiralama olarak bu dört kriterden bağımsız bir kiralama kabul etmediği ve finansal kiralama kriterlerine göre değerlendirmeye devam ettiği müddetçe kiralamalarınızda ekonomik ömrün dikkate alındığı yüzde 80 kuralı ile birlikte kira ödemelerinin bugünkü değeri toplamının taşıtın rayiç değerinin yüzde 90’ından büyük olmamasına da dikkat edilmesi gerekecektir.