Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

E-Pazaryeri Platformları Sektör İncelemesi Nihai Raporu Yayımlandı – Ertuğrul Can CANBOLAT & Muhammed Safa UYGUR

İnternet teknolojilerinde yaşanan gelişmelerle hayatımıza dahil olan e-pazaryerleri, tüketim ve ticaret alışkanlıklarını hızlı bir dönüşüme uğratmaktadır. Tüketiciler ile satıcılar arasında bir köprü vazifesi üstlenen e-pazaryerlerinin işlem hacimleri istikrarlı bir şekilde büyümeye devam etmekte; buna bağlı olarak dijital platformlar, pazarlara ve tüketicilere ulaşmakta önemli bir giriş kapısı halini almaktadır. Bu açıdan, gündelik ticarette önemli bir satış kanalı olarak beliren e-pazaryerlerinin yapısı ve işleyişi; rekabetçi ve adil bir piyasa ekonomisinin tesisi ve tüketicinin korunması perspektiflerinden önemli birtakım hususları tartışmaya açmaktadır.

Son dönemde özellikle dijital piyasalarda yaşanan gelişmeleri yakından takip eden Rekabet Kurumu, bahse konu dönüşümü ve bu dönüşümün ortaya çıkarabileceği aksaklıkları kapsamlı bir şekilde ortaya koyabilmek ve bunlara çözüm önerileri geliştirebilmek amacıyla E-pazaryeri Platformları Sektör İncelemesi Nihai Raporu’nu (“Nihai Rapor”) 14 Nisan’da yayımlamıştır[1]. Nihai Rapor’un ortaya koyduğu bulgular, Kurum’un e-ticaretin düzenlenmesi kapsamında önemli bir rol üstleneceğinin sinyallerini verirken; Ticaret Bakanlığı tarafından son dönemde yapılan açıklamalar da bahse konu düzenlemelerin yakın bir tarihte hayata geçirilmesinin öngörüldüğünü göstermektedir.[2] Bu yazımızda, Kurum’un e-pazaryerlerinin işleyişiyle ilgili olarak Nihai Rapor’da tartışmaya açtığı konular ve çözüm önerileri ele alınmaktadır.

Platformlar Arası Rekabette Öne Çıkan Konular

E-pazaryeri platformları arasındaki rekabet, rakip e-pazaryerleri tarafından tüketicilere ve satıcılara sunulan koşulların en uygun piyasa koşullarında gerçekleşebilmesi ve tüketiciler ile satıcıların alternatif sağlayıcıları seçebilme özgürlüklerinin korunabilmesi açısından son derece büyük önem arz etmektedir. Bu doğrultuda Rekabet Kurumu, Nihai Rapor’da e-pazaryeri platformları arasındaki rekabeti koruyacak önlemleri detaylı bir şekilde değerlendirmektedir. Kurum, platformlar arası rekabetin önündeki en önemli engelleri; (i) pazaryerleri tarafından satıcılara getirilen ‘en çok kayırılan müşteri koşulları’ (ii) satıcılara getirilen münhasırlık koşulları ve (iii) tüketiciler ve satıcılar yönünden çoklu erişimi sınırlandıran uygulamalar olarak görmektedir.

Bilindiği üzere en çok kayırılan müşteri koşulları, bir müşteriye sağlanan olumlu alım/satım koşullarının, sözleşmesinde en çok kayırılan müşteri şartı yer alan müşterilere de yansıtılmasını ifade etmektedir. Bu kapsamda, birden çok e-pazaryerinden ve kendi internet sitesinden satış yapan bir satıcının, en uygun fiyatları anlaşma yapılan e-pazaryeri üzerinden vereceğine yönelik düzenlemeler en çok kayırılan müşteri koşulunun tipik örneğini oluşturmaktadır. Nihai Rapor’da, e-pazaryerleri ile satıcılar arasındaki sözleşmelerde yer alan bu ve bunun gibi düzenlemelerin genel olarak fiyat katılığına yol açmak suretiyle platformlar arasındaki rekabeti bozabileceği ifade edilmekte ve konuyla ilgili olarak ikincil mevzuat kapsamında düzenleme yapılması önerilmektedir.

Nihai Rapor, platformlar arası rekabetin korunmasında ve geliştirilmesinde bir diğer konuyu e-pazaryeri platformları tarafından satıcılara getirilen münhasırlık koşulları ve uygulamaları olarak tanımlamaktadır. Bu kapsamda Nihai Rapor’da, satıcıların yalnızca belirli bir pazaryerinden/pazaryerlerinden satış yapabileceğine dönük koşul ve uygulamaların rekabet hukukunu ihlal edebileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Kurum değerlendirmesi kapsamında, bahse konu koşulların özellikle satıcıların farklı platformlar üzerinden satış yapmasını ve çoklu erişimi engellemesi nedeniyle ikincil mevzuat kapsamında düzenlenebileceği ifade edilmektedir.

Kurum tarafından Nihai Rapor’da hedef alınan bir diğer konu e-pazaryerlerinin, tüketici ve satıcıların çoklu erişimlerini engelleyici uygulamaları olarak belirmektedir. E-pazaryerlerinde satış yapan satıcıların yarısından fazlasının KOBİ niteliğinde olduğunu ve bu nedenle çoklu erişimi engelleme sonucunu doğurabilecek nitelikteki her tür koşul ve uygulamanın, satıcıların büyük çoğunluğu bakımından yoğun etki doğurabileceğinin altının çizildiği Nihai Rapor’da bu tür uygulamaların rekabet hukuku radarına takılma olasılığının yüksek olacağı ifade edilmektedir.

Platform İçi Rekabette Öne Çıkan Konular

Çok sayıda alıcı ve satıcının faaliyet gösterdiği e-pazaryerleri, kendi içerisinde rekabetçi dinamiklerin güçlü bir şekilde kendini gösterdiği platformlardır. Bu kapsamda, satıcıların sıralaması ve puanlarından ürün yorumlarına; kargo hizmetleri gibi yan hizmetlerin sunulmasından ticari bakımdan hassas bilgilerin korunmasına kadar birçok husus platform içi rekabeti ilgilendiren konular olarak karşımıza çıkmaktadır. Nihai Rapor’da bu konular; (i) satıcılar arasında ayrımcılık, (ii) haksız ticari uygulamalar ve (iii) topla-dağıt kartelleşme eğilimleri başlıkları altında ele alınmaktadır.

Platform içi rekabetin korunması kapsamında satıcılar arasında adil ve dengeli bir rekabet ortamının oluşturulması, öncelikle, e-pazaryerinde faaliyet gösteren satıcılar arasında ayrımcılığa yol açabilecek uygulamaların önüne geçilebilmesiyle mümkün olabilecektir. Bu kapsamda Rekabet Kurumu, e-pazaryerlerinin kendi ürünlerini ön plana çıkarma yönündeki olası davranışlarını endişe verici bulduğunu ifade etmektedir. Kurum ilave olarak, e-pazaryerlerinin arama reklamcılığı faaliyetlerinin de tüketiciler nezdinde şeffaflığı temin edecek şekilde sürdürülmesinin önemini vurgulamaktadır. Nihai Rapor’da ayrımcı uygulamalardan kaçınılabilmesi adına e-pazaryerlerinin üzerinde durması gereken diğer konular ise satıcılardan toplanan verilerin e-pazaryerinin kendi satışını yaptığı ürünlerin avantajlı bir şekilde pazarlanmasına yönelik kullanılmaması ve kargo vb. ilişkili hizmetler bakımından üçüncü taraf sağlayıcıların pazar dışına itilmemesi olarak belirlenmektedir.

Nihai Rapor’da, e-pazaryerleri tarafından gerçekleştirilebilecek haksız ticari uygulamaların satıcılar açısından önemli belirsizlik ve ticari riskleri beraberinde getirebileceği ifade edilmektedir. Haksız ticari uygulamaların; satıcıların ilgili pazaryerlerinden dışlanmasına ve sömürücü fiyatlama ihlallerine yol açabileceğinin tespit edildiği Rapor’da özellikle komisyon ve ilave bedeller, kargo hizmetleri, ödeme vadeleri ve şeffaflık konuları ele alınmaktadır.

E-pazaryerlerinde satış yapan birçok firmanın bulunması, bahse konu firmalar arasındaki olası rekabete aykırı anlaşmaların da dikkatle incelenmesini gerektirmektedir. Bu noktada en önemli konu rekabete aykırı fiyat anlaşmaları ya da fiyat kartelleri olarak görülmektedir. Nihai Rapor, bu hususta özellikle e-pazaryerlerinin kartel faaliyetinin farkında olması veya en azından bu olasılığı makul bir şekilde öngörebilmesi ve kendi davranışlarıyla, kartel taraflarının rekabete aykırı hedeflerinin gerçekleştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlaması durumunda kartelleşmeden sorumlu olacaklarını ifade etmektedir.

Tüketicilere Yönelik Endişeler Bağlamında Öne Çıkan Konular

E-pazaryerlerinin işleyişinin rekabeti sınırlayıcı etkilerinin değerlendirildiği Nihai Rapor’un önemli bir çıktısı da tüketicilere yönelik endişelerin ortaya konulmuş olmasıdır. Nitekim piyasada faaliyet gösteren firmalar arasındaki rekabetten beklenen faydalar ve etkinlikler, son tahlilde bunların nihai tüketiciye olan faydalarının ortaya konulmasıyla belirginleşebilecektir. Nihai Rapor, tüketicilere yönelik endişeleri; (i) fiyat temelli endişeler, (ii) tüketici bağımlılığı ve sadakat uygulamaları, (iii) veri temelli endişeler ve (iv) inovasyonun azalması başlıkları altında ele almaktadır.

Fiyat temelli endişeler kapsamında Kurum öncelikle ve özellikle kişiselleştirilmiş fiyatların yol açabileceği tüketici zararını ele almaktadır. Fiyat ayrımcılığı yoluyla, tüketim profilleri önceden belirlenen müşterilere yüksek fiyatlar uygulanması da bu kapsamda değerlendirilmektedir. Sözü endişelerin rekabet hukuku kapsamında aşırı fiyatlama ihlalleri şemsiyesi altında incelenebileceğini belirtildiği Rapor, bu türden eylemlerin tolere edilmeyeceğinin sinyallerini vermektedir. Tüketicilere yönelik sadakat programlarının geçiş maliyetlerini arttırma olasılığına da işaret edilen Rapor’da, pazarın gelişimi itibarıyla henüz bahse konu maliyetlerin riskli düzeyde olmadığı tespitinde bulunulmaktadır.

Veri temelli endişeler kapsamında ise teşebbüslerin aşırı veri toplamaya yönelik davranışları odak noktasına konulmaktadır. Kurum, bu endişeler bakımından kalite rekabetinin bir boyutu olarak kabul edilen tüketici mahremiyetinin ihlal edilmesiyle tüketici zararına yol açılmış olacağını ifade etmektedir. Ürün yorumları bakımından da değerlendirmelerin yapıldığı Rapor’da tüketicilerin yorumlarının paylaşılmasına ilişkin sürecin açık ve şeffaf bir şekilde yürütülmesinin elzem olduğu ve bu yorumların platformun tüm taraflarıyla paylaşılması gerektiği ifade edilmektedir. Bu kapsamda Kurum, e-pazaryerlerinin süreci; yorum yapılması karşılığında tüketicilere sunulan teşvikleri, yorumların denetlenmesi ve filtrelenmesi bakımından uygulanan kriterler ve denetim mekanizmaları ile bunların sahip oldukları ağırlıkları, yorumların yayımı sonrasında gelen şikâyet ve itirazlar üzerine yürütülen süreçleri de aydınlatacak ölçüde yönetmeleri gerektiğini ifade etmektedir.

Politika Önerileri ve Sonuç

Nihai Rapor sonucunda geniş bir yelpazede politika önerileri sunan Kurum’un pozisyonu üç başlık altında özetlenmektedir:

  • Pazarda tüketicilere erişimde önemli pazar gücüne sahip olan pazaryer(ler)inin ve bu teşebbüslerin uymakla ve/veya kaçınmakla yükümlü oldukları davranışların öncül olarak belirleneceği bir yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi,
  • Pazarın geneline hâkim asimetrik pazarlık gücüne yönelik olarak “objektiflik”, “şeffaflık”, “açıklık” ve “öngörülebilirlik” temelinde bir “Platform Davranış Kodu”nun hayata geçirilmesi,
  • İkincil mevzuatın gözden geçirilerek güçlendirilmesi

Bu kapsamda Kurum’un nihai politika önerileri aşağıdaki tabloda özetlenmektedir:

Nihai Rapor’da yayımlanan tüm bu değerlendirmeler ışığında e-pazaryerlerine yönelik geniş bir düzenleyici çerçevenin yolda olduğu söylenebilecektir. Nitekim Ticaret Bakanlığı tarafından e-ticarete yönelik yeni düzenlemelerin hazırlandığının açıklanmasının da bu çerçevede okunması isabetli olacaktır. Öte yandan sözü edilen düzenlemelerin e-pazaryerlerinin rekabetçi yapısını korumak ve geliştirmek bakımından yeterli olup olmayacağı ve uygulamanın hangi yönde şekilleneceği hususlarına ilişkin detayların ilerleyen günlerde belirginleşmesi beklenmektedir.

Kaynakça:
[1] Rekabet Kurumu, E-pazaryeri Platformları Sektör İncelemesi Nihai Raporu, Ankara, 2022, https://www.rekabet.gov.tr/Dosya/sektor-raporlari/e-pazaryeri-si-raporu-pdf-20220425105139595-pdf (Son Erişim Tarihi: 28.04.2022).
[2] Ticaret Bakanlığı, “e-Ticarete yeni düzenleme geliyor”, BloombergHT, 25.04.2022, https://www.bloomberght. com/e-ticarete-yeni-duzenleme-geliyor-2304900, (Son Erişim Tarihi: 28.04.2022).

Top