Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Sektör Olarak Müşterilerimize Çözümler Ürettik – İnan EKİCİ

Operasyonel kiralama sektörünün genel resmini çıkarmak, sektörün potansiyelini ve trendlerini tespit etmek ve kamuoyunu sektör trendleri konusunda bilgilendirmek üzere TOKKDER’in NiselsenIQ iş birliği ile yürütmekte olduğu araştırmanın 2021 yılı sonuçlarını içeren TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu yayınlandı.

Öncelikle, 2020 ve 2021 yıllarında sektörümüzün iyi bir stres testinden geçtiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bazı sektör müşterilerinin araç parklarını küçülttüğü ve ödeme güçlüğü yaşadığı, araç bulunurluğunun çok düşük olduğu bir ortamda sektör olarak müşterilerimize çözümler ürettik, kolaylıklar sağladık.

TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu’nun 2021 yılı sonu verilerine baktığımızda, sektörün araç parkında yaşanan daralmanın yılının son çeyreğinde artık hızını kestiğini gözlemliyoruz. 2021 yılını yüzde 9,4’lük daralma ve 238 bin adetlik bir araç parkı ile kapadık. Bu yıl ise, tedarik sorunu, ekonomik araç bulunurluğunun azalması, artan araç ve fonlama maliyetleri gibi nedenlerle sektörün araç parkının sınırlı bir büyüme ile 245 bin adede ulaşmasını bekliyoruz.

Raporun da teyit ettiği bir diğer olumlu gelişme ise sektörümüzdeki ticari araç artışı. Hafif ticari araçların, 2018 yılı sonunda operasyonel kiralama sektörü filosunda yüzde 2,9 olan payı, 2021 yılı sonunda yüzde 5,3’e yükseldi. Mevzuatta yapılan değişikliklerin ardından ticari araçların uzun dönem kiralama araç parkı içindeki payının üç-dört yıl içinde yüzde 25’e yükselmesini bekliyoruz. Ticari araç kiralamanın önündeki engellerin büyük ölçüde kalkmasıyla artık tek bir araç olsa bile kiralanabiliyor.

Diğer yandan, sektörümüzün araç parkında yer alan çevreci araçların payının hızla artmaya devam etmesi de sevindirici. Artık sektörün araç parkının yüzde 6,5’lik kısmı hibrit ve elektrikli araçlardan oluşuyor. Bu trendin önümüzdeki süreçte de devam edeceğini öngörüyoruz.

Günlük araç kiralama sektörü ise, bu yıla ilişkin araç alımlarıyla turizmde beklenen toparlanmaya hazırlık yapmaya başladı. Hem turizmin hem de günlük araç kiralama sektörünün 2022’de göstereceği performans, koronavirüsün mevsimsel bir salgın haline dönüşmesi ve yakın coğrafyada bulunan Ukrayna’daki üzücü savaşın kısa sürede sonlanması ve sürecin negatif anlamda devam etmemesi gibi durumlara bağlı olacak. Şayet bu konular turizm sezonu başlamadan önce netleşirse; geçen yıl, pandemi öncesinin yüzde 45 altında kalan yabancı turist sayısının bu sene yüzde 50’nin üzerinde bir artışla 2019 yılını yakalayabileceğini düşünüyorum.

2022 yılında da sektörümüzü ilgilendiren birçok konuda TOKKDER olarak ilgili devlet kurumları nezdinde girişimlerimizi sürdürüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızdan bahsetmek istiyorum; Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere, kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerinin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 2022 yılı için KDV hariç 8.000 TL kadarlık kısmı gider olarak dikkate alınabilmektedir. Artan araç, bakım onarım ve operasyon maliyetleri sebebiyle bu tutar maalesef beklentimiz seviyesinde değil. Bu nedenle bu limiti artırmak üzere bakanlıkla temaslarımız devam ediyor. Sektör olarak beklentimiz araç kirası gider tavanı olarak belirlenecek tutarın en azından D segment giriş seviyesindeki bir otomobilin aylık kira tutarını kapsayacak seviyede olmasıdır ki bu da yaklaşık 15 – 16 bin TL seviyesidir. 8.000 TL’lik araç kirası gider tavanı güncel koşullarda C segment araçlar için dahi yetersiz kalabilmektedir.

Gerek yaşanmakta olan araç tedariki sıkıntısı gerekse kiracıların kiraladıkları binek otomobillerle olan sözleşmelerini devam ettirmek istemesi sebebiyle operasyonel kiralama sözleşmelerinin süresinin dört yılı aşması günümüzde bir zorunluluk haline gelmiştir. Ancak mevzuat gereği sektör olarak 48 aydan uzun süreli araç kiralaması yapamamaktayız. Bu durumun aşılması için ilgili devlet kurumları nezdinde girişimlerimizi sürdürüyoruz.

Günlük / kısa dönem araç kiralamalarında, motorlu aracı kiralayanın söz konusu motorlu araç ile bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın sahibi olan kiralama şirketi aracın işleteni kabul edildiğinden doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaktadır. Bu düzenleme günlük / kısa dönem araç kiralama sektörü için büyük sorun teşkil etmektedir. Bu sorun ancak araç kiralamalarında, kiralamanın “Kiralık Araç Bildirim Sistemi (KABİS)” ve bir sözleşme ile belgelendiği durumlarda, kısa süreli veya uzun süreli kiralama ayrımı yapılmaksızın, kiralama sözleşmesinde belirtilen kiralama süresi boyunca işleten sıfatının sadece aracın kiracısında olması yönünde kanuni bir düzenleme yapılması ile çözülebilecektir.

Üzerinde önemle durduğumuz bir başka konu ise araç kiralama şirketlerinden kiralanarak, iade yükümlülüğü doğmasına rağmen iade edilmeyen, hukuki dayanaktan yoksun olarak kullanılmaya devam edilen ve / veya suça konu edilen araçlar konusu. Bu suçun cezasının artırılması yönünde bir düzenleme yapılması için Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerimizi sürdürüyoruz.

Özellikle araç kiralamaya yoğun talebin olduğu dönemlerde dolandırılma vakalarında maalesef artış yaşanıyor. Seyahat ve tatil dönemlerinde araç kiralamaya artan talep ile birlikte bazı kötü niyetli kişiler; sosyal medya mecralarında ya da kurdukları sahte web siteleri ile bazı tanınmış oto kiralama kuruluşlarının taklidini yaparak, logolarına benzer logolar kullanarak, bu tanınmış oto kiralama kuruluşları ile ilgisi bulunmayan telefon ve WhatsApp hatları üzerinden yaptıkları görüşmeler ile tüketicilerden araç kiralama vaadiyle avans toplamakta, avans ödemesi sonrasında bu kişilere ulaşmak mümkün olmamakta ve tüketiciler bu yöntemle maalesef dolandırılmaktadır. Artan dolandırıcılık vakaları, tüketicilerin oto kiralama faaliyetine ilişkin güvenini zedelenmesine neden olurken aynı zamanda taklidi yapılan oto kiralama kuruluşlarının da itibar kaybına neden olmaktadır. Bu konuyu TOKKDER olarak İçişleri Bakanlığımız ve Ticaret Bakanlığımıza aktardık, önlem alınmasını talep ettik. Bunun yanı sıra bu tür olumsuz durumlar ile karşılaşılmaması için tüketiciyi uyarmak amacıyla iletişim çalışmalarımız devam ediyor.

Bu vesile ile zorlu pandemi sürecinde, yılmadan özveri ile çalışan fedakâr sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum.

Bu sene nisan ayı itibarıyla karşıladığımız Ramazan ayının hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Son olarak, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşlarının 1920’de ulusal egemenliğimizi ilan ettiği ve geleceğin nesli olan çocuklara armağan ettiği “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”mızı en içten dileklerimle kutluyor, Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarını minnet ve saygı ile anıyorum.