2022 yılında dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileriniz neler? Kısa ve orta vadede ekonomiye ve otomotiv sektörüne dair öngörüleriniz nelerdir?

Son 2 yıla baktığımız zaman tüm dünyada ne kadar bilinmezliklerle ve zorluklarla dolu bir dönemin içinden geçtiğimize hep birlikte şahit oluyoruz. 2021 senesi ekonomik anlamda pandeminin etkilerinin gölgesinde geçti. Global tedarik zincirindeki kırılmalar, artan emtia fiyatları, tüm dünya ekonomilerinde yükselen enflasyon bunun en büyük göstergesi.

2022’de pandeminin etkilerinin azalacağını tahmin ediyor ve buna paralel olarak hem dünya hem de Türkiye ekonomisine olumlu yansımasını umut ediyoruz. Diğer taraftan yakın bölgemizde ortaya çıkan jeo-politik huzursuzluklar bu senenin en önemli risklerini de beraberinde getiriyor.

2021 yılında otomotiv sektörünü en çok ilgilendiren konular yarı iletken tedarikindeki sorunlar ve araç bulunabilirliği oldu. Ancak bu başlıklara rağmen Türkiye otomotiv pazarı 737 bin 350 adetle seneyi kapattı. 2022’ye yüzde 12,8’lik bir daralmayla başlayan otomotiv pazarında Ocak ayında 38 bin 131 adet otomobil ve hafif ticari araç satışı gerçekleşti. Her ne kadar global araç tedarik sorunları halen tam olarak çözülememiş de olsa eğer araç tedarikinde 2021 yılı benzeri sıkıntılar yaşanmaz ise toplam otomotiv pazarı geçen senenin üzerinde gerçekleşecektir.

Covid-19 salgını tedarik zincirinde bozulmalara sebep oldu. Otomotiv sektöründe de, yarı iletken çip tedarikinde yaşanan sıkıntıya bağlı, araç tedariki sorunu yaşanıyor. Bu durum markalarınızı ne şekilde etkiliyor?

Pandemiyle birlikte otomotiv sektöründe ortaya çıkan yarı iletken krizinden ve araç bulunurluğundan, temsilcisi olduğumuz markalarımız da etkilendi. Araç tedarikindeki gecikmeler ve bazı donanım kısıtlamaları gibi süreçler ile karşı karşıya kalıyoruz. Üreticilerimizle yakın temas halinde çalışarak, otomobil tutkunlarıyla markalarımızı buluşturmak için elimizden gelen her aksiyonu hızlı şekilde almaya odaklanmış durumdayız.

Sürdürülebilirlik günümüzün önemli konularının başında geliyor. Bu bağlamda, fosil yakıtlı araçların yerini yakın zamanda elektrikli araçlar alacak gibi görünüyor. Markalarınızın elektrikli araçlar konusundaki çalışmalarından bahseder misiniz?

Sürdürülebilirlik uzun yıllardır üzerinde planlı çalışmalar yaptığımız konuların başında geliyor. Türkiye temsilciliğini üstlendiğimiz BMW Group ve Jaguar Land Rover’ın bu konudaki global stratejileri yolumuza ışık tutuyor, önceliklerimizi belirliyor ve hedeflerimize emin adımlarla ilerlememizi sağlıyor.

Elektrifikasyon planları kapsamında BMW Group, 2023 yılına kadar 12’si tamamen elektrikli olmak üzere toplamda 25 yeni modelle premium elektromobilitedeki liderliğini sürdürmeyi amaçlıyor. Ayrıca BMW Group güneş enerjisini gelecekte alüminyum üretimi için kullanacak ve böylece karbonsuz çelik üretimi adına yenilikçi bir teknolojiye yatırım yapacak. Yeni nesil akü teknolojisi ile yüksek voltajlı akünün karbon ayak izini mevcut Gen5 teknolojisi için temel değerin yarısından daha aza indirmeyi hedefliyor.

“RE:THINK, RE:DUCE, RE:USE, RE:CYLCE” (Yeniden Düşün, Azalt, Yeniden Kullan ve Geri Dönüştür)” yaklaşımına paralel olarak Neue Klasse konseptini 2021 IAA Mobility’de tanıtan BMW Group, CO2 emisyonlarını bu konseptle aslında daha da düşürme kararı aldı. Bunun için ham madde çıkarımından üretim süreçlerine, otomobillerin yaşam döngüsünden geri dönüşüme kadar radikal değişimler öngörülüyor.

Elektrikli otomobillerde kullanılan kobalt, nikel ve alüminyum gibi materyallerin yüksek oranda tekrar kullanım potansiyellerini değerlendiren BMW, aynı zamanda her yeni otomobilin iç ve dış bölümlerinde sürdürülebilir malzemelere ağırlık veriyor. Halihazırda yüzde 100’e kadar geri dönüştürülmüş plastik kullanımını gerçekleştirdiler ve daha düşük karbon ayak izine sahip plastik üreticileriyle de iş birliği yapıyorlar. Vegan deri döşeme uygulaması, kaynakların verimli kullanımı hedefi doğrultusunda BMW Group’un en önemli araştırmaları arasında yer alıyor.

Temsilcisi olduğumuz bir diğer markamız Jaguar Land Rover ise 2021 yılında “Reimagine” stratejisini açıkladı. Bu doğrultuda grup 2039 yılına kadar tüm modellerini elektrikliye dönüştürmeyi hedefliyor. Bu döneme kadar markanın; tedarik zincirinden, ürünlerine ve operasyonlarına kadar tüm alanlarda karbon nötr hâle gelinmesi amaçlanıyor.

Borusan Otomotiv olarak bizim elektrikli mobilite yolculuğumuz ise 2013 yılında BMW i3 ile başladı. İlerleyen yıllarda temsil ettiğimiz markalarımızın tamamen elektrikli ve hibrit modellerini dünya ile aynı anda müşterilerimizle buluşturduk. Kendimize “Türkiye Otomotiv Sektörünün Elektrifikasyon Dönüşümüne Öncü Olmak” misyonunu belirledik.

Belirlediğimiz bu misyon doğrultusunda 2030 yılında distribütörlüğünü üstlendiğimiz BMW ve MINI markalarımızın toplam satışları içindeki elektrikli araç payını yüzde 75’e, Jaguar Land Rover grubu markaları içinse yüzde 70’e çıkarmayı planlıyoruz. 2021’de BMW markamızla gerçekleştirdiğimiz 842 adet elektrikli otomobil satışıyla ikinci sırayı aldık.

En öncelikli konularımızdan olan sürdürülebilirlik misyonu altında sektörün ilk Yeşil Finansman işlemini (Green Loan) tamamlayan şirket olduk.

Türkiye’nin rüzgâr enerjisinde lider şirketi Borusan EnBW Enerji ile bir iş birliği gerçekleştirdik. Borusan Otomotiv’den elektrikli BMW satın alanlar, Borusan EnBW Enerji’nin sürdürülebilir enerji kaynaklarından elde ettiği I-REC (Uluslararası Yenilenebilir Enerji) sertifikalı elektriği otomobil şarjında ve evsel tüketimde avantajlı fiyatlarla kullanabilecek.

Covid – 19 salgını ezberlerimizi bozdu. Bu dönemde müşteri alışkanlıkları değişime uğradı. Dijitalleşme hayatımızın her alanında daha fazla yer almaya başladı. Dijitalleşme konusunda şirketinizin ne tür çalışmaları var?

Dijital dönüşüm konusunda son yıllarda pandeminin de etkisiyle birlikte çalışmalarımızı daha da hızlandırdık. En iyi müşteri deneyimini sunmak için uygulamalarımızı ve müşteriye olan yaklaşımımızı şirketimizin odak noktası olarak belirledik. Dijitalleşme çatısı altında attığımız somut adımların arasında; temsil ettiğimiz markaların stoğumuzda bulunan ya da sevkiyat aşamasında olan otomobillerinin renk ve donanım seçenekleriyle birlikte online olarak görüntülenmesine ve ayrıca rezerve edilebilmesine imkân sağlayan sistemimiz yer alıyor. Bu uygulamamıza markalarımızın web sitelerini ziyaret edip, modeller hakkında bilgi almak isteyenlerle satış temsilcilerimizi görüntülü olarak görüştürebilen “Video Chat” sistemini de ekledik. Bahsi geçen başarılı uygulamalarımız, üreticilerimiz BMW AG ve Jaguar Land Rover tarafından da örnek gösteriliyor. Bu sayede pandemi döneminde otomobil satın almak isteyen tüm müşterilerimizin yanında olduk, olmaya da devam ediyoruz.

Otomotiv sektöründe bir ilk olan SAP tabanlı S/4HANA SAP tabanlı dönüşüm çalışmalarının çıktılarından “Executive Dashboard” uygulamamızı yöneticilerimize sunduk. Aplikasyon sayesinde yöneticilerimiz, kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili stratejilerini oluşturuyor ve daha hızlı karar verebiliyorlar. İş kollarımız, kendi belirledikleri temel performans kriterlerine göre anlık ve özelleştirilmiş analizler yapabiliyor. Şirket kültüründe önemli bir değişimi de beraberinde getiren bu süreç neticesinde kararlarımızı artık çok daha hızlı ve doğru bir şekilde alabiliyoruz.

“CRM Excellence” projemizle de müşterilerimizi tüm çalışmalarımızın merkezine aldık. Bu kapsamda, müşteri deneyimlerini satış ve satış sonrası aşamalarında en iyi şekilde yürütebilmek için “CRM 2.0” vizyonunu oluşturduk. Müşteri yaşam döngüsünü doğru yöneterek, en iyi “müşteri deneyimi”ni yaşatmak ve veri odaklı çalışmalarımızı daha etkin hale getirmek amacıyla, çizdiğimiz yol haritamızı adım adım hayata geçirmeye devam ediyoruz.

“Digital Tribe” oluşumu sayesinde, aylık olarak alanında uzman profesyonellerin davet edildiği paylaşım toplantıları organize ediyoruz. Yapay zekâdan, robotik süreç optimizasyonuna; veri madenciliğinden müşteri analizlerine kadar, kurumsal ve operasyonel yapılarımızı yeni iş ve düşünme yöntemlerine göre adapte etmek için tüm personellerimizi sürece dahil eden çalışmalar gerçekleştiriyoruz.

Operasyonel araç kiralama ve günlük araç kiralama firmalarına yaklaşımınız ne şekildedir? Sunduğunuz hizmetlerden bahseder misiniz?

Bizim için iki çok önemli müşteri grubu olan operasyonel araç kiralama ve günlük araç kiralama firmaları arasında fark gözetmeden uzun vadeli ve sürdürülebilir iş birlikteliği içinde çalışıyoruz. Borusan Otomotiv olarak diğer pek çok distribütörden farklı olarak kendi bünyemizde filo satış ekibimizi oluşturduk. Bu ekip operasyonel kiralama firmalarına düzenli olarak ürün eğitimleri veriyor, yeni çıkan araçların operasyonel kiralama firmaları çalışanları tarafından test edilmesini organize ediyor.

Ekip bünyesinde yer alan Büyük Müşteri Yöneticisi arkadaşlarımız müşteri ve operasyonel kiralama firması bazında ayrışmış durumda, böylelikle her zaman aynı kişi ile görüşüp hızlıca çözüme ulaşılıyor. Filo ekibi araçların sipariş edilmesinden, ithalatına, faturalamasından teslimata kadar distribütör imkânları ve hassasiyeti ile müşteri odaklı hizmet veriyor. Ayrıca filo ekibimiz sıklıkla hem kiralama firmaları hem nihai müşteriler ile bir araya gelip karşılıklı olarak beklenti alışverişinde bulunuyor.

Distribütörü olduğumuz markaların global merkezleri ile yıllık olarak yaptığı anlaşmalar doğrultusunda küresel kurumsal müşterilere özel koşullar sunabiliyoruz. Diğer taraftan biz de Borusan Otomotiv olarak kendi imkânlarımız ile benzer şartları Türk firmalarına sunup onlara da markalarımızı deneyimleme fırsatı sağlıyoruz. Bu firmalar nihai kullanıcı olarak Türkiye’de operasyonel kiralama firmaları ile görüşüp araç kiralıyorlar. Bu iş modeli doğrultusunda birçok ortak müşterimize operasyonel kiralama firmaları ile birlikte hizmet sunuyoruz. Operasyonel kiralama firmalarını sadece müşterimiz değil aynı zamanda çok önemli iş ortaklarımız olarak görüyoruz.

Günlük kiralama işinin dinamiklerini de yakından takip ediyoruz. Onların dönemlik ihtiyaçlarını gözeterek üretim programımızı ayarlıyoruz. Bu iş modelinin süreci daha farklı ve dinamik. Borusan Otomotiv’in belirlediği km ve kullanım zamanlaması şartlarına uyan günlük kiralama firmalarıyla uzun dönemli ve sürdürülebilir bir ortaklık yaklaşımı ile çalışmayı tercih ediyoruz.

Borusan Otomotiv Grubu olarak markalarımızın premium ürün gamı sayesinde müşterilerimizin her türlü beklentisine cevap verebilecek geniş bir yelpazede alternatif ürünler sunuyoruz.

Ek olarak ürünlerimizin güçlü ikinci el değerleri, sıfır emisyonlu çevre dostu modellerimiz, düşük yakıt tüketimine sahip içten yanmalı motorlu otomobillerimiz ile alanında uzman satış sonrası hizmet ağımızın bulunması ve müşteri odaklı yaklaşımımız sayesinde her ihtiyaç anında onların yanında olmamız bizim en güçlü özelliğimiz. Kiralama firmalarının markalarımızı tercih etmesinde bu yönlerimiz önemli rol oynuyor.