Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Araç Kiralama Dünyası Değişime Hızla Uyum Sağlıyor – İnan EKİCİ

Genel anlamda, 2021 yılını Covid-19 salgını gölgesinde geçirdik. Bununla birlikte, piyasa sadece küresel etkilerle şekillenmez; ulusal ve yerel etkiler ile sektöre özgü faktörler de piyasayı şekillendirir. Ortaya çıkan yapı ithalat-ihracattan toptan ticarete, imalattan hizmete, sanayiden perakendeye kadar tüm alanları etkiler, sonuçları da kurum ve kuruluşlardan bireye kadar yansır. Çünkü piyasa bir bütündür ve tüm bileşenleri etkileşim halindedir.

Ülkemiz özelinde baktığımızda, yeni yılla birlikte Covid- 19 gibi küresel yansımaların yanında etki gücü yüksek ulusal faktörlerin varlığı da dikkat çekmektedir. Bunlara da dikkat etmekte yarar var. İkisine burada değinmek isterim, çünkü bunlar sektörümüzü doğrudan ilgilendirmektedir.

1) Tedarik zincirindeki bozulmanın yanında maliyet yönetimi ve geleceğe yönelik rasyonel projeksiyon yapabilmek de güçleşmiştir.

Elbette bunun bazı nedenleri vardır. Sektörümüz için ithal girdilerin etkisi büyüktür. Döviz kurundaki aşırı yükselmeler sonucunda stabilitenin kaybolması bu nedenlerden biridir. Merkez Bankası’nın uyguladığı faiz oranlarının iş dünyasına ve bireylere her zaman aynı oranlarda yansımaması bu nedenlerden biridir. Enflasyonun artış eğilimini sürdürmesi ve (TİSK’in rakamlarına göre) üretici ve tüketici enflasyonları arasındaki uçurum bu nedenlerden biridir.

2) Bazı makro belirsizlikler, kurumları ve bireyleri aşırı temkinli hareket etmeye zorlamaktadır. Elbette bu belirsizliği yaratan bazı nedenler de vardır. Ülkemiz gibi orta veya daha küçük ölçekli ekonomiler, büyük ölçekli ekonomilerdeki hareketlerden (örneğin; FED ’in faiz artırımı kararı alması gibi) daha fazla etkilenirler. Normal takvime göre 2023 yılı ülkemiz için seçim yılıdır. Bununla birlikte, seçimler hangi tarihte yapılırsa yapılsın, ülke seçim atmosferini bugünden teneffüs etmeye başlamıştır. Nedenlerinden biri de budur.

Maliyet yönetimi ve projeksiyon yapabilme zorluğu ve belirsizlik; kurumları ve bireyleri durağanlığa sürükler, mevcudu koruma güdüsünü tetikler. Bununla birlikte, bu durumu sektörümüz açısından fırsata döndürecek çözümleri ortak akılla bulmak, iş ve güç birliği içinde bu çözümleri hayata geçirmek hem sektörümüzün hem de ülkemizin ekonomisinin güçlenmesine, gelişmesine ve büyümesine katkıda bulunmak, sektör oyuncuları olarak hepimizin ortak sorumluluğudur.

Genel bir bakıştan sonra kısaca sektörümüzün değerlendirmesini ve beklentilerimi paylaşmak isterim; salgının ve etkilediği ekonominin, sanayi üzerindeki etkilerini çok daha fazla hissettik. Tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar, birçok sektörü olumsuz yönde etkiledi ve halen etkilemeye devam ediyor. Otomotiv sektörü de özellikle yarı iletken çip tedarikinde yaşanan sıkıntıya bağlı olarak 2021 yılında zor günler geçirdi. Türkiye özelinde otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2021 yılında yüzde 4,6 oranında daraldı. Otomobil satışları 2021 yılında, geçen yıla göre yüzde 7,9 oranında azalarak 561.853 adet olurken, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 7,9 büyüyerek 175.497 adede ulaştı.

Araç bulunurluğunda yaşanan sıkıntı, operasyonel araç kiralama sektörünün araç parkında 2021 yılında beklenen büyümeyi, özellikle üçüncü çeyrekte fırsat olmasına rağmen, yakalayamamasına sebep oldu. Sektörümüzün 2022 yılı performansını ise araç tedariki sorununun gelişimi, araç maliyetlerinin seyri ve kredi faiz oranlarının seviyesi belirleyecek. Enflasyon, döviz kuru ve faiz oranlarının öngörülebilir hale gelmesi durumunda, ülkemizde ekonomik aktivite hızlanacak, büyüyen iş hacmi ile birlikte işletmelerin araç ihtiyacı da artacaktır. Bu noktada, sunduğu finansal ve operasyonel avantajlardan ötürü, araç kiralama işletmelerinin araç ihtiyacını karşılamada öncelikli olarak tercih edeceği yöntem olacaktır.

Turizm açısından baktığımızda ise 2022 yılının 2021 yılından daha iyi bir yıl olma potansiyeline sahip olduğunu öngörüyorum. Salgının iyi yönetilmesi durumunda turizm açısından oldukça hareketli bir yıl geçireceğimizi düşünüyorum. Elbette bunun olumlu yansımalarını günlük araç kiralama sektöründe de göreceğiz.

Covid-19 salgınının bir diğer sonucu, teknolojinin hayatımıza beklenenden çok daha hızlı girmesi ve değişim sürecinin hızlanması oldu. Araç kiralama dünyasının bu değişime uyum sağladığını, teknoloji kullanımı ve dijitalleşmeye daha da hız verdiğini de söylemek isterim. Araç kiralama uygulamalarına olan ilgi günden güne artıyor. Çevrim içi rezervasyon yapabilme imkânı, özellikle pandemi döneminde müşterilerimizin araç kiralamaya olan ilgisinde etkili oldu. Dijitalleşme yönelimi, neredeyse hayatımızın her alanında yer alıyor. Sektörümüz de mükemmel müşteri deneyimini sağlamak amacıyla süreçlerini dijitalleştirmeye ve veriye dayalı ileri analitik uygulamaları ile bütünsel hizmet sunmaya devam ediyor. Araç kiralama ve araç paylaşımında satışların çoğu dijital kanallardan geliyor; 3 ila 5 yıl içinde bu satışların neredeyse tamamının dijital kanallardan gerçekleşeceğini tahmin ediyorum. Sektörümüzün dijitalleşmeye olan yatırımları daha da artacak. Dünya da bu yönde ilerliyor. Müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak müşterilere daha hızlı ve konforlu bir araç kiralama tecrübesi yaşatmak ve bunu sürekli kılmak sektörümüzün en büyük odak noktası.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken TOKKDER olarak sektörümüze özel konularda devletimizin desteğini almak adına günlük araç kiralama ile operasyonel araç kiralama iş kolları özelinde girişimlerimizi sürdürdük ve hız kesmeden devam ediyoruz. Bu girişimlerimizin bazılarında ilerleme kaydederken, bazılarından da olumlu sonuç almış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Başarılarımızı örneklendirmek gerekirse; sektörümüzün öncelikli konularından olan “trafik cezalarının aracı kiralayan kişi ve kurumlara kesilmesi” çok önemli bir kanuni düzenleme oldu. Araç kiralama kuruluşlarını yakından ilgilendiren K2 yetki belgesi başvurularında artık finansal kiralama ve uzun süreli kiralama sözleşmesi yoluyla temin edilen taşıtlar da dikkate alınmaya başlandı. Yine Motorlu Karavanlarda uygulanan ÖTV’nin %220’den %45’e indirilmesiyle ilgili girişimlerimiz olumlu sonuçlandı. Bu gelişme, önümüzdeki süreçte yeni bir tatil anlayışı ve yeni müşteri gruplarının oluşumuna, oluşacak karavan turizmi ekosisteminde yer alan parkların gelişmesine, yurt içi ve yurt dışı müşterilerin sayısındaki artışa zemin hazırlamış oldu.

Bu fırsatla 2022 yılının sektörümüz, ülkemiz ve insanlık adına çabalarımızın daha çok meyve vereceği, hep birlikte sağlık, barış, huzur ve bereket içinde geçireceğimiz bir yıl olmasını temenni ediyorum.

Sevgi ve saygılarımla.