Alacaklar Bilançodan Nasıl Çıkar? – Aslı GEDİK
TFRS 9 Finansal Araçlar Standardı, “Finansal Varlıkların Finansal Tablo Dışı Bırakılması” (EK B -Bölüm 3.2) ile ilgili çok güzel bir çizelge hazırlamış. İnsanın neredeyse evinin duvarına asıp, her gün bakası geliyor.
Konsolide olmalı mı?
Birinci adım, alacakların transfer edildiği SPV’nin kaynak sağlayıcı kuruluşun (örneğin bankanın) bir parçası olup olmadığının ve kaynak kuruluş tarafından kontrol edilip edilmediğinin tespit edilmesidir. Bu tespit TFRS 10, Konsolide Finansal Tablolar Standardında geçen “kontrol” tanımına göre yapılacaktır. Eğer ki banka SPV’yi kontrol ediyorsa, feleğin tokadı gibi sattığı alacakları bilançosundan çıkarıp, konsolidasyon yoluyla tekrar bilançosuna koymak durumunda kalabilir.
Hangi alacaklar?
İkinci adım, alacak portföyünün tamamının mı yoksa bir kısmının mı bilançodan çıkarılacağına karar verilmesidir. Bu adım kolaymış demeyin, standart bunun nasıl yapılacağı ile ilgili kriterler belirlemiş.
Üçüncü adım, ilgili alacaklardan nakit akışlarına ilişkin hakların sona erip ermediğinin değerlendirilmesi. Örneğin alacaklar değer düşüklüğüne uğradı ve ortada alacak kalmadı veya alacakların şartlarında önemli değişikliler oldu mu?
Hak ve yükümlülükler neler?
Dördüncü ve beşinci adımlar, işletmenin varlıklardan elde edilecek nakit akışlarıyla ilgili haklarını devredip devretmediğidir. Varlıktan elde edilen nakit akışlarına ilişkin bir ödemede bulunma mükellefiyetini kim üstlendi? Bu sorulara cevap verirken dikkat etmemiz gereken bazı hususlar vardır. Hizmet sağlayıcı görevini de üstlenen işletme/banka, alacakların tahsilatı ve SPV’ye transferi ile ilgili süreçte karar verici (principal) mi yoksa sadece belirlenen görevleri yerine getiren aracı mı (agent)? Devrettiği alacakları tekrar bilançosunda görmek istemeyen işletme, bu süreçte tahsil edilemeyen alacaklar için yükümlülük üstlenmemeli, tahsil ettiği paraları gecikmeden SPV’ye transfer etmeli ve ilgili varlıklarla ilgili ipotek, teminat gibi işlemler yapamamalıdır (pass -through arrangements).
Risk ve getiri analizi
Bir sonraki, yani altıncı ve yedinci adımlar, risk ve getirilerin analizidir. İşletme, ilgili alacakların tüm risk ve getirilerini önemli ölçüde devretti mi yoksa elinde tutmaya devam mı ediyor? Zorunlu olmamakla beraber bunu anlamanın kolay yollarından biri varlıklardan sağlanacak net nakit tutarının transfer öncesi ve sonrası değişkenliğinin ölçülmesidir (variability test). Ödemenin gecikmesi (late payment risk), tahsilat (credit risk) veya kur değişimleri (foreign exchange risk) alacaklarla ilgili risklere örnek oluştururken, faiz riski, erken ödeme (prepayment risk) de ipotekli alacaklar da karşımıza çıkabilir. Risk ve getirinin devredildiği durumda, işletmenin transfere konu olan orijinal varlıklardan elde edeceği nakitte önemli bir değişiklik olmaması beklenir.
Devam eden ilişkiler
Nihayet son düzlüğe geldik. İşletme varlığı kontrol ediyor mu? İşletme alacaklarla ilgili risk ve getirilerin bir kısmını devrettiğini düşünüyor ancak tam da emin olamıyorsa o zaman son durak “kontrol analizi” olacaktır. Muhtemelen “Hayda! En başta kontrol kriterini değerlendirmedik mi?” diyeceksiniz. Ama bu kontrol başka kontrol. Burada kontrol ile ilgili soracağımız soru alacakları devralan taraf bu varlıkları kolayca satabilir mi (practical ability to sell)? Devralan taraf alacakları canı istediğinde, herhangi bir kısıtlama olmadan üçüncü taraflara satabiliyorsa, bu varlıklarla ilgili aktif bir pazar varsa, tüm bunlar varlıkların kolayca satılabileceğinin göstergesidir. Ancak devreden işletmenin alacaklar üzerinde put opsiyon hakkı varsa veya garanti verdiyse, kontrolü hala elinde tuttuğuna işarettir.
E peki iki arada bir derede kalan bu alacaklara ne olacak? İşletmenin/bankanın ilgili alacakların tüm risk ve getirilerini devredemediği ve kontrolün devrolmadığı durumda, buna “devredilen varlıklardaki devam eden ilişki (continuing involvement)” denir. Hani “Eller ayırsa bile, yıllar ayırsa bile, biz ayrılamayız.” şarkısı misali ilişkisi devam eden alacaklar, beraberinde yükümlülükle birlikte yuvaya geri döner.
Anlaşılan, alacaklar bilançodan kolay kolay çıkmıyor.