vdf Grup CEO’SU – Tijen Akdoğan ÜNVER Röportajı
Covid-19 salgını halen tüm dünyayı etkilemeye devam ediyor. 2021 yılının kalan bölümünde dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileriniz nelerdir? Kısa ve orta vadede ekonomiye ve bankacılık/finans sektörüne dair öngörüleriniz nelerdir?
Covid-19’un başlangıcı hepimiz için bir şok ve kaos ortamı getirdi. Ancak birkaç ay sonrasında yeni normallere öyle ya da böyle adapte olduk. Olmak zorundaydık. Bir yıl böyle geçti. 2021 yılının ilk 3 ayında da karamsar ve belirsiz bir hava vardı tüm dünyada. Ancak etkili aşılama kampanyaları, yeni normale alışılması gibi etkenler bu belirsiz havayı küresel çapta dağıtmaya başladı. IMF bile dünya ekonomisi için büyüme tahminini yüzde 5,5’ten, yüzde 6’ya yükseltti.
Avrupa’da ve ABD’de hayat olabildiği kadar normale dönmeye başlıyor. Salgına rağmen geçen yıl yüzde 1,8 büyüyen Türkiye ekonomisinin de 2021’de yüzde 5 büyüyeceği öngörülüyor. Geçen yıla göre artık en azından en kötünün ne olacağını, salgının ne anlama geldiğini, nasıl hareket edebileceğimizi biliyoruz. Bu nedenle geleceğe daha umutla bakıyoruz diyebiliriz.
Bankacılık ve finans sektörü ile ilgili öngörülerimin temelinde aslında her sektörün temelinde olan dijitalleşme var. Salgın özellikle bankacılıkta dijital çözümlerin verimliliğini ve kolaylığını daha önce deneyimlememiş insanlara da deneyimletti.
Bu nedenle bu sektörlerde Fintek ve Tekfin çözümlerinin de daha yaygınlaşacağını söylemek mümkün olacak ve tabii ki Blokchain’i, kripto paraları daha da konuşacağımız, tartışacağımız, özümseyeceğimiz ve kullanacağımız dönemler yaşayacağız.
Operasyonel kiralama ve günlük kiralama şirketlerine nasıl yaklaşıyorsunuz? Operasyonel kiralama ve günlük kiralama şirketlerine sunduğunuz finansman paketleri hakkında bilgi verir misiniz?
Operasyonel kiralama ve günlük kiralama şirketleri yeni ürünler ve yeni hizmetler geliştirdikçe, tüketiciler ve firmalar da bu ihtiyaçlarına daha kolay, hızlı ve verimli bir şekilde çözüm buldukça otomotiv sektöründeki yerleri de giderek gelişiyor. Böylece otomotiv sektörüne olan katkıları da her geçen gün artıyor. Bizler de vdf Grubu olarak Volkswagen Grubu araçları tercih eden kiralama firmalarına finansal çözümler sunarak filolarını genişletmelerine destek olmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz ve kiralama firmalarına tek düze bir finansal paket yerine, onların ihtiyaçlarına yönelik firmalara özel finansal paketler sunabiliyoruz.
En çok tercih edilen “eşit ödeme” seçeneğinin yanında, kiralama şirketleri, aylık taksitleri daha düşük olacak şekilde “balon ödeme” seçeneğini de gün geçtikçe daha fazla tercih ediyor.
Covid-19 salgını ezberlerimizi bozdu. Bu dönemde müşteri alışkanlıkları değişime uğradı. Dijitalleşme hayatımızın her alanında daha fazla yer almaya başladı. Dijitalleşme konusunda kurumunuzun ne tür çalışmaları var?
Öncelikle uygun olan iş süreçlerimizi Robotics yazılımıyla otomatize ederek iş süreçlerimizi daha hızlı ve verimli hale getirdik, bu yıl da bu çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. 2020 itibarıyla 10’dan fazla sürecimizi otomatikleştirdik.
Vdf Finans mobil uygulama ve web sitesi üzerinden müşterilerimiz kredi hesaplaması yapabiliyor ve anında kredi başvurusunda bulunabiliyor. Bireysel kredi başvuruları onaylandığında, imza gerektiren her işlem için kullanılabilen e-sözleşme uygulamamızı devreye aldık. Uzaktan mesafeli kredi kullanım işlemleri için de regülasyonlar kapsamında dijitalleştirme çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sigorta tarafında vdf Sigorta mobil uygulaması ve web sitesi üzerinden müşterilerimize kasko ve trafik poliçelerini zahmetsizce satın alma imkânı sağlıyoruz. Yine vdf filo tarafında web sitemiz üzerinden ziyaretçilerin araç fiyatlarını görebilmesini, karşılaştırma yapabilmesini ve filo kiralama başvurusunda bulunabilmesini sağlıyoruz. 2025 yılında sattığımız tüm ürünlerin yüzde 25’inin dijital kanallardan gerçekleşmesini hedefliyoruz.
Dijital dönüşümü tamamlamanın en doğru yolunun, aslında bu dönüşümü bir kurum kültürü haline getirmek ve çalışma arkadaşlarımızın da kendi yaşamlarında bu dönüşümü içselleştirmeleri olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle iş süreçlerimiz yanında çalışma şeklimizin de uygun hale gelmesi ve dijital yatırımların doğru ve etkin yönetilebilmesi için projelerimizi de agile yaklaşımı ile ele almaya devam edeceğiz.
Operasyonel kiralama ve günlük kiralama ülkemizde gelişme potansiyeli yüksek sektörler olarak görülüyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Bu gelişime uygun çalışmalarınız nelerdir?
2010 ile 2017 yılları arasında ülkemizde operasyonel kiralama sektörü 3,5 kat büyüme elde etti. Bunda en büyük neden de özellikle KOBİ’lerin ve küçük ölçekli kurumların, operasyonel kiralama ile ilk kez tanışmaları ve bu sistemin verimliliğini keşfetmeleri oldu diyebiliriz. Aynı şekilde bu yıllar arasında otomotiv pazarının da büyüdüğünü, faizlerin ve kurların da bu dönemden daha iyi durumda olduğunu not etmekte de fayda var. Kısacası şartlar, tüketiciler için daha uygun bir haldeydi. Ancak 2017 ile 2020 yılları arasında sektör yüzde 28 oranında daraldı. Bunda da genel olarak ekonomide yaşanan dengeleme politikaları ve kurlar ile faizlerde yukarı doğru artış etkili oldu. Ancak bireysel mobilite ihtiyaçlarının arttığı, kurumların da uzaktan çalışma modeliyle “merkezi yönetimden” uzaklaştığı 2021 yılından itibaren, operasyonel kiralama pazarının artacağını öngördüğümüzü söylemek isterim.
Bireyler ve şirketler artık araç sahibi olma modelinden uzun dönemli araç kiralama modeline geçiyorlar. Biz de bu süreci yakından takip ediyoruz ve hem mevcut hem de yeni müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu kapsamda en önemli çalışmalarımızın başında dijitalleşme geliyor. Müşterilerimizin işlemlerini daha rahat ve hızlı yapabilmeleri için dijital süreçlere yatırım yapıyoruz.
Operasyonel kiralama ve günlük kiralama firmalarına finansman sağlarken nelere dikkat ediyorsunuz? Firmaların sağlaması gereken standartlar nelerdir?
Öncelikle sizlerin bildiği gibi en önemli kriter ve bizim de en detaylıca baktığımız nokta, kiralama şirketlerinin finansal yapıları ve sürdürülebilirlik özellikleri… Hatırlarsanız birkaç yıl önce kiralama sektöründe finans sektörüne zarar veren bazı örneklere şahit olduk. Bunların yanında, kiralama firmasının müşteri çeşitliliğine, araç park adedine, projelerine, insan kaynaklarına ve iş planlarına da dikkat ediyoruz.