Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Küresel Ekonomi ve Piyasalar – Erkin ŞAHİNÖZ

Virüsün 7 günlük hareketli ortalamasının hem yeni vaka sayısı hem de ölüm sayısında başını yeniden yukarı çevirmesi birçok ülkeyi tedirgin etti. En sert reaksiyon İngiltere’den geldi. Ulusal sokağa çıkma yasağı ilen eden İngiltere yılın ilk günlerinde finansal piyasaların bir miktar bozulmasına yol açtı. Tüm dünyanın gözü 5 Ocak tarihinde Georgia eyaletindeki seçimlerde. Anketlerde önde görünen Demokratların 2 koltuğu alarak Senato’yu da ele geçirmesi durumunda Mavi Dalga senaryosu gerçekleşecek ve tüm küre güçlü Demokrat yönetiminin yapacaklarını izleyecek. Demokratların Senato’yu da kazanması halinde mali teşvik paketi hem genişletilecek hem de zenginleştirilecektir. Bu da doların gelişmiş ülke para birimleri karşısında bir süre daha değer kaybetmesine yol açabilir. Bu açıdan bakıldığında Mavi Dalga’nın küresel piyasalar ve iç piyasalar açısından kısa vade için olumsuz orta vade için ise olumlu etki yaratmasını bekleriz. Rusya’nın petrol üretimi teklifi tahmin ettiğimiz gibi Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer üretici ülkeler tarafından reddedildi.

Demokratların Senato’yu kazanma ihtimalinin artmış olması (anketlere göre) ve İngiltere’nin salgına karşı aldığı sert önlemler tüm piyasaları tedirgin etti ve zaten aşırı alım bölgesindeki endekslerde kar realizasyonu başladı. Bunun devamının gelip gelmeyeceğini Georgia eyaleti belirleyecek.

S&P500 endeksi seçim öncesi kar realizasyonu yaşarken tüm riskli varlıkları da olumsuz etkiliyor. Yeni yıl ile birlikte çift yönlü oynaklığın artacağını belirtiyorduk. Beklentimiz doğrultusunda satış baskısı yaşanıyor. Ama endeks halen 50 günlük hareketli ortalamasının üzerinde. Buranın kırılıp kırılmaması iç piyasalarda dolar kuru ve borsa endeksi açısından da çok önemli.

Kar realizasyonuna paralel olarak korku endeksi VIX yeni yıla yükselerek girdi. Buna rağmen kritik eşik değer 30,0’un altında bulunuyor. VIX’te 30,0 düzeyi ile S&P500’de 50 günlük ortalama takip edilmeli. Her ikisi de iç piyasalar açısından oldukça belirleyici.

ONS ALTIN VE PARİTE

Altın, Demokratların Senato’yu alarak mali teşvik paketini genişletmesini fiyatlıyor. Altındaki yükselişte ABD’de 10 yıllık enflasyon beklentilerinin de yükselmesi etkili oluyor. Yeni yıla 200 günlük ortalamasının belirgin bir şekilde üzerinde giren altında yükselişin devam etmesi için gümüşte 27,50 düzeyinin yukarı yönde kırılması gerekiyor. Ayrıca 1966 seviyesi direnç olarak takip edilmeli.

Euro-dolar paritesinde de Mavi Dalga (biraz daha temkinli olarak) fiyatlaması geçerli. 1,2250 direncinin üzerine yerleşmeye çalışan paritenin hedefinde 1,2500 seviyesi olduğunu gözlemliyoruz.

TÜFE ENFLASYONU ARALIK’TA YÜZDE 14,6’YA YÜKSELDİ

Aralık ayında TÜFE enflasyonu aylık olarak yüzde 1,25 yükseldi. Böylelikle yıllık TÜFE enflasyonu Aralık’ta yüzde 14,60’a yükseldi. TÜFE, Kasım’da yüzde 14,03 olarak kaydedilmişti. Enflasyon yılı Merkez Bankası’nın yıl sonu için öngördüğü yüzde 12,1’lik düzeyinde neredeyse 2 puan üzerinde kapadı. Yİ-ÜFE ise aylık bazda yüzde 2,4’lük artış kaydetti. Böylelikle, yıllık Yİ-ÜFE enflasyonu yüzde 25,1’e çıktı. Yİ-Ü- FE’deki seyrin TÜFE üzerinde baskı oluşturması söz konusu olabilir. Ayrıntılarda, Aralık ayında yıllık enflasyonun ara malında yüzde 32,9, sermaye malında yüzde 29,7, dayanıklı tüketimde yüzde 27,7, dayanıksız tüketimde yüzde 19,2 ve enerjide yüzde 3,2 olarak gerçekleştiği görülmektedir.

Gıda ve alkolsüz içecek grubu aylık TÜFE enflasyonuna 0,60 puan ile en yüksek katkı yapan kategori oldu. Aylık enflasyona, ulaştırmadan 0,43 puan, konuttan 0,09 puan, ev eşyasından 0,27 puan katkı geldiği kaydedildi. Önceki yılın aynı dönemine göre katkısı azalan gıdada yıllık enflasyon yüzde 21,1’den yüzde 20,6’ya geriledi. Gıda dışı kategorilerde ise yıllık enflasyon Aralık ayında yüzde 12,6 olarak gerçekleşti.

Kur gelişmeleri yurt içi ÜFE enflasyonu üzerinde çok daha etkili oluyor. Yurt içi ÜFE’deki yıllık seyir TÜFE enflasyonu üzerinde maliyet kaynaklı baskı yaratmaya devam edecektir. Hem olumsuz baz etkisi hem de kur üzerinden gelen gecikmeli etkilerin yansıması olarak Mart ve Nisan aylarında TÜFE enflasyonunun yüzde 15’li düzeylere tırmandığını görebiliriz. Ancak yeni bir kur şoku yaşanmazsa enflasyonun yılın ikinci yarısında yüzde 12 bandına çekileceğini öngörebiliriz.

PMI ENDEKSİ KASIM’DA 51,4’E GERİLEDİ

İstanbul Sanayi Odası ve IHS Markit’ten elde edilen PMI® anket verilerine göre, koronavirüs (COVID-19) salgınında yaşanan ikinci dalga ve salgının yayılımını önlemek amacıyla devreye sokulan kısıtlamalar, yılın sonunda Türk imalat sektörünün üretim ve yeni siparişlerinde yavaşlamalara yol açtı. Bununla birlikte, firmalar istihdamı genişletmeye devam etti ve satın alma faaliyetlerini artırdı.

Bu dönemde imalatçıların ham madde temininde zorluklar yaşadığı gözlendi. Tedarikçilerin teslimat sürelerinde anket geçmişinin ikinci en hızlı artışı kaydedildi. Bu durum, girdi maliyetlerinde Eylül 2018’den beri en hızlı artışın yaşanmasında da rol oynadı. Kasım’da 51,4 olarak ölçülen manşet PMI Aralık’ta 50,8’e geriledi. Son veri, faaliyet koşullarındaki iyileşmenin sürdüğüne işaret etse de, söz konusu iyileşme son 7 ayın en ılımlı düzeyinde gerçekleşti.

YURT İÇİ YERLEŞİKLERİN DÖVİZ ALIMI DEVAM ETTİ

Yurt içi yerleşikler 18-25 Aralık haftasında döviz alımına devam etti. Döviz mevduat stoku, yurt içi yerleşik gerçek kişilerde 113,5 milyar dolara (113,1 milyar dolardan) artarken yurt içi yerleşik tüzel kişilerde değişim göstermedi (83,6 milyar dolar düzeyinde). Böylelikle söz konusu haftada toplam döviz mevduatlarında yaklaşık 0,4 milyar dolar büyüklüğünde artış gerçekleşti. Kurdaki düşüşe, dış piyasalardaki iyimserliğe ve Merkez Bankası’ndan gelen güçlü hamlelere rağmen ters dolarizasyon (yabancı para mevduattan Türk lirasına dönüş) başlamadı. Bilakis, yerlinin mevcut düzeyleri alım fırsatı olarak değerlendirdiğine şahit oluyoruz.

Yabancı yatırımcının Türkiye risk algısındaki iyileşme devam ediyor. 10 Mayıs 2020 tarihinde 643 değerini gören CDS dün itibarıyla son altı ayın en düşük düzeyi olan 306 düzeyine geriledi. Merkez Bankası’ndan gelen olumlu adımlar, ABD yaptırımlarının korkulan düzeyde olmaması ve küresel piyasalardaki yüksek risk iştahı yabancı yatırımcının Türkiye risk algısını iyileştiriyor ki bunun Türk lirası cinsinden varlıklar üzerindeki olumlu etkisini görüyoruz.

CDS göstergesindeki iyileşmeye paralel olarak yabancının sıcak para girişi devam etti. Son hafta hisseden 19 milyon dolar yabancı sermaye çıkışı olurken, tahvile 107 milyon USD yabancı girişi gerçekleşti. Son haftalarda tahvile olan yüksek miktarlı giriş yabancının faiz artırım sürecinde sona yaklaşıldığı yönünde beklentiye sahip olduğuna işaret ediyor.

KREDİ BÜYÜMESİ ZAYIF SEYİR DEVAM EDİYOR

Bitişikte kur etkisinden arındırılmış 13 haftalık yıllıklandırılmış kredi büyümesi bulunuyor. Yıllık kredi büyüme hızı geçen hafta kamu bankalarında ve özel bankalarda sırasıyla yüzde 4,50 ve yüzde 5,02 olarak gerçekleşti. Böylelikle tüm bankacılık sektöründeki kredi büyüme hızı yüzde 4,77’ye geriledi (önceki haftaki yüzde 4,98). Krediler tarafındaki büyümenin zayıf seyretmesi ve önceki haftalara göre de ivme kaybetmesi ekonomik aktiviteyi sınırlandırmaya devam edecektir. Önümüzdeki üç aylık dönemde Türkiye ekonomisinin büyümeye devam edeceğini ancak büyümenin potansiyelin (yüzde 5) altında kalacağını öngörüyoruz.

USD TRY TEKNİK YORUM

Kur 200 günlük ortalamasının üzerinde tutundu. 7,31 destek konumunda. Kurun yeniden yükseliş trendine girebilmesi için 7,49-7,50 bölgesindeki direncini aşması gerekiyor.

BIST-100 TEKNİK YORUM

Endeks yabancı girişinin de etkisiyle geçen hafta da yükselişini sürdürdü. Endekste 1.500 direncinin oldukça güçlü olduğunu söylemeliyiz. Yılın ilk çeyreği için çift yönlü oynaklık beklentimizi koruyoruz.

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, yatırım ve kalkınma bankaları ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde ve yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Yatırım tavsiyesi değildir.