Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Kâr Payı Dağıtımına İlişkin Kısıtlamaların Uygulanma Süresinin Uzatılması Kararı – Av. Duygu TURGUT

Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle, ülke ve dünya ekonomisi ile paralel olarak pek çok ticaret şirketi ve tacir finansal olarak zor bir süreçten geçmektedir. Bu süreçte şirketlerin, tabiri caizse, önlerini kış tutmalarını sağlamak, ekonomik sınamalar karşısında ayakta kalabilmeleri ve sermayelerini koruyabilmeleri hedeflenerek kanunen birtakım önlemler öngörülmüştür.

17 Nisan 2020 tarihli Resmi Gazete’de Covid-19 salgınının ortaya çıkardığı olumsuz ekonomik ve sosyal etkileri azaltma amacı doğrultusunda 7244 sayılı “Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik Ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile birtakım kanun değişiklikleri öngörülmüştür. Bu değişiklikler arasında ticaret hukuku anlamında öne çıkan hüküm, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na (“TTK”) eklenen geçici 13’üncü madde olmuştur. 6102 Sayılı TTK’nın geçici 13’üncü maddesi uyarınca “Sermaye şirketlerinde, 30/9/2020 tarihine kadar 2019 yılı net dönem kârının yalnızca yüzde yirmi beşine kadarının dağıtımına karar verilebilir, geçmiş yıl kârları ve serbest yedek akçeler dağıtıma konu edilemez, genel kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemez…”

Geçici 13’üncü maddenin kabul edilmesini takiben Ticaret Bakanlığı tarafından “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 13 Üncü Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ” (“Tebliğ”) 17 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır ve bu madde ile kabul edilen değişikliklerin 30 Eylül 2020 tarihine dek yürürlükte olacağı ancak bu sürenin Cumhurbaşkanı tarafından üç ay süre ile uzatılıp kısaltılabileceği öngörülmüştür. Nitekim kanunun verdiği yetki uyarınca 18 Eylül 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2948 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile TTK’nın geçici 13’üncü maddesinde öngörülen sürenin üç ay uzatılmasına karar verilmiştir:

Mevcut durumda, geçici 13’üncü maddenin uygulanma süresinin uzatılması sebebiyle etkileri 31 Aralık 2020 tarihine dek devam edecek söz konusu kısıtlamalar aşağıdaki şekildedir:

1.1 Net Dönem Kârının Sadece Yüzde Yirmi Beşinin Kâr Payı Olarak Dağıtılabilmesi

Geçici 13’üncü madde öncesindeki olağan şartlarda, şirket genel kurulu, kanun ve esas sözleşme uyarınca zorunlu olarak ayrılması gereken miktarlar ayrıldıktan sonra, pay sahiplerinin genel kurul toplantısındaki kararı doğrultusunda, kalan miktarın pay sahiplerine kâr payı olarak dağıtılmasına karar verilebilmekteydi. İlgili geçici 13’üncü madde uyarınca mevcut durumda sermaye şirketlerinin (anonim, limited, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler) genel kurulları, 2019 yılı net dönem kârının yalnızca yüzde yirmi beşine kadarının pay sahiplerine kâr payı olarak dağıtımına karar verebileceklerdir. Ayrıca ilgili madde uyarınca, geçmiş yıl kârları ve serbest yedek akçelerin de kâr payı dağıtımına konu edilemeyeceği ve genel kurulca yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilemeyeceği öngörülmüştür. Bu itibarla, yapılan düzenleme uyarınca Covid-19 salgınının şirketlerin mali işleyişinde yaratacağı olumsuz etkileri azaltması amaçlanmıştır. Tebliğ’in 4’üncü maddesi uyarınca, net dönem kârının yüzde yirmi beşine kadarının pay sahiplerine kâr payı olarak dağıtımının mümkün olacağına ilişkin düzenleme, nakdi kâr dağıtımlarını kapsamaktadır ve bu kısıtlamalar TTK’nın 462’inci maddesi uyarıca iç kaynaklardan yapılacak sermaye artırımlarında uygulanmayacaktır. Bu doğrultuda, yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin kullanılması suretiyle şirketlerin bir sermaye artırımı gerçekleştirmeleri durumunda (iç kaynaklardan sermaye artırımı), kâr dağıtımı hakkında öngörülen işbu kısıtlamaların uygulanmayacağı kabul edilmiştir.

1.2 Düzenleme Kapsamı Dışında Tutulan Şirketler

Hem geçici 13’üncü madde uyarınca hem de işbu maddenin uygulanması konusunda yol gösterici olan Tebliğ uyarınca bazı şirketlerin öngörülen işbu kısıtlamalardan istisna tutulacağı kabul edilmiştir. Geçici 13’üncü madde uyarınca, sermayesinin yüzde ellisinden fazlası devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin ve kamuya ait fonların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip olduğu şirketler, ilgili kısıtlamaların kapsamı dışında tutulmuştur. Bu nedenle, üç aylık uzatma kararı da bu şirketler için geçerli olmayacaktır. Geçici 13’üncü maddenin kapsam dışında bıraktığı şirketlere ek olarak, (i) Covid-19 kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle kısa çalışma ödeneğinden ve/ veya ücretsiz izne ayrılanlardan nakdi ücret desteğinden yararlandırılanları istihdam edenler ile Hazine destekli kredi kefaleti kullanan ve hala kapanmamış kredi borç bakiyesi bulunanlar hariç olmak üzere 120.000 Türk Lirası ve altında kâr payı dağıtımı kararı alan şirketler; (ii) pay sahiplerince, dağıtımına karar verilen kâr payının yarısından fazlasının başka bir sermaye şirketine olan sermaye taahhüt borcunun nakden ve defaten ifasında kullanılması şartıyla, kâr payı dağıtımı kararı alan şirketler; ve (iii) dağıtımına karar verilen kâr payının, kredi sözleşmeleri veya proje finansman sözleşmeleri kapsamında 31 Aralık 2020 tarihine kadar muaccel hale gelen yükümlülüklerin ifasında nakden kullanılması şartıyla, kâr payı dağıtımı kararı alan şirketler söz konusu kısıtlamaların dışında tutulmuştur.

Her ne kadar kâr payı dağıtımı kısıtlamasından istisna tutulmuş olsalar da sayılan bu şirketlerin kâr payı dağıtımını genel kurul toplantısında görüşebilmeleri için Ticaret Bakanlığı’ndan uygun görüş almaları zorunludur. Bu görüşün alınması için yapılacak başvurularda genel kurul toplantısı yapılmasını öngören ilgili yönetim kurulu kararının noter onaylı nüshası, şirketin ilgili hesap dönemine ilişkin finansal durum tablosu, kâr veya zarar tablosu ibraz edilecek olup bu belgelere ek olarak istisna kapsamında olmalarını sağlayan durumları ispatlamak amacıyla yukarıda bahsi geçen şirketlerin sırasıyla (i) desteklerden yararlanmadığını tevsik edici belge; (ii) dağıtılacak kâr payının yarısından fazlasını alma hakkı olanların başka bir sermaye şirketine olan sermaye taahhüt yükümlülüğünü tevsik edici bir belge; ve (iii) kredi sözleşmeleri ve proje finansman sözleşmeleri kapsamında ifa yükümlülüklerini tevsik edici belgeleri Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü’ne sunmaları gerekmektedir.

1.3 Ertelenen Ödemeler

2019 yılı hesap dönemine ilişkin kâr payı dağıtım kararı alınmış ancak ilgili kâr paylarının şirket pay sahiplerine ödemelerinin gerçekleştirilmemiş veya kısmi şekilde gerçekleştirilmiş olmasının söz konusu olduğu durumlarda, net dönem kârının yüzde yirmi beşini aşan miktarın ödenmesi, ek bir uzatma kararı verilmediği takdirde 31 Aralık 2020 tarihine kadar ertelenmiştir. Ayrıca, 2019 yılı hesap döneminde zarar etmiş olmasına rağmen bir şirketin serbest yedek akçelerden kâr payı dağıtımı yapılmasına dair genel kurul kararı alması olması durumunda, henüz ödenmemiş olan miktarlara ilişkin tüm ödemelerin (yalnızca net dönem kârının yüzde yirmi beşini aşan miktar değil) erteleneceği ve bu erteleme sebebiyle faiz yürütülemeyeceği hükmüne de yer verilmiştir.

Sonuç

Sonuç olarak, 18 Eylül 2020 tarihinde yayımlanan 2948 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı gereğince, geçici 13’üncü madde ve Tebliğ uyarınca sermaye şirketlerinin kâr payı dağıtımına ilişkin olarak öngörülen kısıtlamaların yürürlük süreleri üç ay daha uzatılmış ve işbu kısıtlamaların 31 Aralık 2020 tarihine kadar etkisini devam ettirmesi kabul edilmiştir.

Önemle belirtmek gerekir ki geçici 13’üncü madde kapsamındaki kısıtlamalar, esas olarak şirket sermayesinin korunması amacı ile öngörüldüğü için kısıtlama hükümlerine aykırı şekilde alınacak kâr payı dağıtımı kararları, sermayenin korunmasına aykırı olan genel kurul kararlarının kesin hükümsüzlük ile batıl olacağını ifade eden TTK’nın 447’nci maddesi uyarınca kesin hükümsüz olacaktır. Bu takdirde ortaya çıkan hükümsüzlük, ilgili herkes tarafından ileri sürülebilecek ve söz konusu kısıtlamalara aykırı işlem ve tasarruflar ilgili genel kurul kararının iptal edilmesi halinde hukuken ortadan kaldırılmış olacaktır.