Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Yeni Reeskont Oranı ve Reeskont Uygulaması – Recep BIYIK

13 Haziran 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Reeskont ve Avans İşlemlerinde Uygulanacak Faiz Oranları Hakkında Tebliği’yle;

  • Vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık yüzde 12,75’den yüzde 9’a, 
  • Avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık yüzde 13,75’den yüzde 10’a

indirildi.

Bu faiz oranları doğrudan vergi iş ve işlemleriyle ilgili değil. Ancak avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı gelir ve kurumlar vergisi matrahının belirlenmesinde, daha açık söylemek gerekirse reeskont uygulamasında yaygın olarak kullanılıyor.

Reeskont nedir, neden yapılır?

Reeskont, vadesi gelmemiş senede bağlı borç ve alacakların, değerleme günündeki gerçek değerlerine indirgenmesi işlemi. Borç ve alacak senedinin değerleme günündeki nominal değeri, senedin vade tarihine kadar olan süreye isabet eden faizi de içeriyor. Reeskont işlemi ile bu faiz miktarı tespit ediliyor ve vergi matrahının hesaplanmasında bu tutar gelir veya gider olarak dikkate alınıyor. Vergi uygulamasında reeskont işlemi yapılmazsa, ticari kazancın tespitinde dönemsellik ilkesi tam olarak hayata geçmemiş oluyor.

Reeskont işleminde hangi oran kullanılır?

Senede bağlı alacak ve borçların değerleme günündeki kıymetlerine irca edilmesi sırasında;

  • Varsa senet üzerinde yazılı faiz oranı,
  • Senet üzerinde faiz oranı yoksa T.C. Merkez Bankası’nın resmi iskonto hadleri,

kullanılıyor.

Reeskont tutarının hesaplanmasında; faiz oranı olarak reeskont işlemlerinde uygulanan faiz oranı değil, kısa vadeli avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı esas alınıyor.

Dolayısıyla, borç ve alacak senetlerinin reeskontu işlemlerinde dikkate alınacak oran 13 Haziran 2020 tarihinden itibaren yüzde 10.

Yabancı para ile olan borç ve alacakların reeskontunda, varsa senette yazılı faiz oranı, senette faiz oranı yer almıyorsa yukarıda yer alan Merkez Bankası tebliğindeki faiz oranı değil, değerleme gününde geçerli Londra Bankalar Arası Faiz Oranı (LİBOR) esas alınıyor.

Reeskont hesaplamasında dikkat edilecek konular

Reeskont hesaplamasında şu konulara özellikle dikkat edilmesi gerekiyor.

  • Reeskont uygulaması zorunlu değil. Ancak seçimin bütün alacak ve borç senetleri için yapılması şart.
  • Bankalar, bankerler ve sigorta şirketleri alacak ve borçlarını reeskonta tabi tutmak zorunda. Bu kurumların seçimlik hakkı yok.
  • Reeskonta tabi tutulacak alacak veya borcun senede bağlı olması gerekiyor. Banka, banker ve sigorta şirketleri senede bağlı olsun veya olmasın, bütün alacak ve borçlarını reeskonta tabi tutmak zorunda.
  • Reeskonta tabi tutulacak alacak veya borç senedinin, ticari kazancın elde edilmesi ve idamesiyle ilgili ve gerçek bir alacak veya borç ilişkisine dayanması gerekiyor.
  • Alacak senetlerini reeskonta tabi tutanların, borç senetlerini de reeskonta tabi tutmaları zorunlu.
  • Reeskont, katma değer vergisi dahil alacak veya borç tutarı üzerinden hesaplanıyor.

Çekler reeskonta tabi tutulabilir mi?

Alınan çeklerin reeskonta tabi tutulup tutulmayacağı konusunda açık bir yasal düzenleme yok.

Gelir İdaresi Başkanlığı, çekin ödeme aracı olması niteliğini dikkate alarak, uzun süre reeskonta tabi olmadığı görüşünde oldu. 2009 yılında, 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun’la, 31 Aralık 2009’a kadar uygulanmak üzere, çekin üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ödenmek için muhatap bankaya ibrazının geçersiz kabul edileceğine ilişkin bir düzenleme yapıldı. Bu düzenlemeyle çekin vadeli senet niteliği bir bakıma öne çıktı, ancak bu düzenleme sonrasında da İdare eski görüşünü devam ettirdi.

3167 sayılı Kanun’da yer alan 31 Aralık 2009 tarihi birkaç defa ötelendi ve en son 31 Aralık 2020 olarak belirlendi. Bu ertelemeler sonunda Gelir İdaresi görüşünü değiştirerek, gerçek mahiyeti itibarıyla çeklerin vergi uygulamaları bakımından artık vadeli olma niteliğini kazandığı gerekçesiyle, ileri düzenleme tarihli çeklerin değerleme gününde vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar için uygulanması öngörülen reeskont uygulamasından yararlanmasının mümkün olduğunu açıkladı. Dolayısıyla bugün itibarıyla ileri vadeli çeklerin reeskonta tabi tutulması mümkün.

Vergi borçlarında uygulanan faiz oranlarında indirim yakın olmalı

  • Reeskont tutarının hesaplanmasında dikkate alınan oran, 2019 yılı başında yüzde 19,50 iken, bu oran aynı yıl Ekim ayında yüzde 18,25’e, Aralık ayında yüzde 13,75’e, son olarak geçtiğimiz cumartesi günü de yüzde 10’a indirildi.
  • Tecil faizi oranı 2019 başı itibarıyla yıllık yüzde 22. Oran Ekim 2019’da yüzde 19’a, 2019 sonunda ise yüzde 15’e indirilmiş, oran halen bu.
  • 2019 başı itibarıyla gecikme zammı ve gecikme faizi oranı aylık yüzde 2. Bu oran 2019 Temmuz ayında yüzde 2.5’e çıkmış, Ekim ayında yeniden yüzde 2’ye, yıl sonunda ise aylık yüzde 1.60’a indirilmiş.

Geçmiş uygulamalara bakıldığında, genel olarak tecil faizi ile reeskont oranının hesaplanmasında esas alınan faiz oranı birbirine yakın seviyede oluyor. Gecikme faizi ve gecikme zammı ise bu oranlara göre hayli yüksek. Zaman zaman oran bir buçuk kat. Bu makalenin yazıldığı tarih itibarıyla gecikme faizi ve gecikme zammı oranı reeskont oranının neredeyse iki katı. Dolaysıyla vergi borçlarına uygulanan faiz ve zam oranlarının da indiriminin eli kulağında denebilir.