Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Covid-19’un İkinci El Araç Ticaretine Etkileri – Erol ŞAHİN

İlk önce Çin’de ortaya çıkan ve sonrasında hızla tüm Dünya’ya yayılarak ortalığı kasıp kavuran Covid- 19 salgını bugün artık hiçbir şeyin eski gibi olmayacağını bize gösterdi.

Daha düne kadar otomotiv sektöründe paylaşım ekonomisinden bahsediyorduk. Oysa bugün geldiğimiz noktada insanlar birbirine 1,5 metreden daha yakına gelemiyor, aynı alanı kullanamıyor, toplu alanlara ancak belirli bir sayı ve mesafe kuralına uyarak girebiliyor. Bir başkasının dokunduğu malzemeye dokunmak, ya da bir başkasının yanında oturmak mümkün değil, özel aracımızda dahi yan yana oturulması yasaklanmış durumda. Bu noktada kısa dönem kiralama ve özellikle saatlik kiralamada ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmamız işten bile değil. Yeni dönemin yeni kuralları birçok alışkanlığı kökünden değiştirebilir.

Ülkemizde 2018 Haziran ayı ile başlayan krizin etkilerinden daha yeni kurtulmaya başlayan otomotiv sektörü bu kez de Covid-19 engeli ile karşı karşıya gelmiş oldu. Yılın ilk 3 aylık dönemini yüzde 40 büyüyerek geçiren yeni araç satışları, ikinci el otomobil satışında da yüzde 46 oranında bir büyüme yakalamıştı.

Üretimde, satışta, lojistikte ve yedek parçada ciddi sıkıntılar yaşanmakta. Sorunların nasıl çözüleceği ise henüz netleşmiş değil. Türkiye’de Mart-Nisan ve Mayıs ayları kısmen sokağa çıkma yasağı ile, kısmen evden çalışma ile geçildi ve geçiliyor. Çoğu sanayi kuruluşu tamamen kapanırken, çalışanlar kısa çalışma ve ücretsiz izne gönderildi. 2018 krizi sonrası zaten zor günler geçiren işletmeler ve çalışanlar için bu darbe hiç alışılmadık bir noktadan geldi ki, bu yıllar içinde oluşan ezberlere tersti.

İşte bu noktada geçen 3 aylık dönemde, kah işletme sermayesinden harcayarak, kah borçlanarak hayatta kalan işletmeler, KOBİ’ler ve çalışanlar bundan sonrasında da düşen gelir yapısı ve artan borçluluk içinde önceliklerini belirlemek zorunda kalacak.

Bu yaşananlar ışığında otomotiv sektörünün yarınına bakmaya çalışalım. 2020 yılında,

  • Üretimin 400 bin adet civarında gerilemesi,
  • İç pazarın 2019 yılı seviyesinde yani yaklaşık 450-500 bin bandında kalması,
  • İkinci el otomobil ve hafif ticari araç pazarının ise 7 milyon adet civarında olması beklenebilir.

Bu da yeni araç satışından çok ikinci el araç satışlarında yukarı doğru bir ivmeye neden olacaktır.

İkinci El Otomobil Pazarı

2018 krizi ile birlikte yeniden keşfedilen ikinci el ticareti bugün en çok konuşulan konu haline geldi. Öncesinde 2015-2020 arası aylar bazında ikinci el otomobil pazarının gelişime bakalım, sonrasında ise 2019-2020 Ocak-Mart döneminde yaş gruplarına göre ikinci el Otomobil pazarının gelişime göz atalım; 2018 yılında krizin etkisini artırdığı Ekim ayı ile birlikte başlayan ve 2019 yılı Temmuz ayına kadar 1 ay haricinde tüm dönemlerde ikinci el otomobil pazarı önceki yıla göre daraldı. Ağustos ayı itibarıyla ise pazar sıfır araçta uygulanan hurda teşvikinin bitmesi ile birlikte hızla yukarı doğru ivmelendi ve her ay yeni rekorlar kırarak büyümeye devam etti. 2019 yılı ikinci el araç pazarı 6.2 milyon adeti geçerek tüm zamanların en yüksek noktasına ulaştı. 2020 yılına da büyümeye devam ederek başlayan pazar Nisan ayı ile birlikte düşüş trendine girdi.

Ancak beklentilerimiz ikinci el otomobil pazarının 2020 yılının bundan sonraki döneminde de mevcut durumunu muhafaza edeceği, hatta belli yaş gruplarında büyümeye devam edeceği yönünde.

İşte burada önemli bir nokta karşımıza çıkmakta, bu büyüme hangi yaş gruplarında olacak?

Model yaş tablosunda da görüleceği üzere en yüksek adetler sırası ile 10 yaş üzeri, 8 yaş, 9 yaş, 5 yaş ve 4 yaş grubu ikinci el araçlarda yaşanmakta. Ekonomik dalgalanmalar, gelir düzeyinde yaşanan sıkıntılar ilk etkisini yaş gruplarında göstermekte. Andemi sürecinde yaşanan ekonomik daralmada etkisini ilk önce tercih edilen yaş gruplarında gösterecektir.

İkinci el otomobil pazarında büyümenin ağırlıklı olarak 4-5 yaş ve 8-9 yaş grubunda olacağını söylememiz mümkün.

Salgın nedeni ile yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında çıkan sonuç insanların mümkün olduğunca kendi özel araçlarını kullanmak istediği yönünde. Bu sonuç araç sahibi olmayan bir kişinin gelirine uygun olacak şekilde ikinci el araç alarak ihtiyacını karşılayacağını göstermekte. Düşen gelir düzeyi ve yüksek orandaki borçluluk bu alışverişin daha çok 4 yaş üzeri araç grubunda yoğunlaşacağını göstermekte. Aynı zamanda nakit ihtiyaçların karşılanabilmesi için de birçok insanın aracının model ve yılını düşürebileceğini beyan etmesine neden olmakta. Son zamanda oluşan şu yanlış düşünceyi de bir kenara bırakmak gerekiyor, otomobil yatırım aracı değil bir ihtiyaçtır. İhtiyaç noktasında düşündüğümüzde fiyatların daha makul noktalarda oluşması gerekmekte. Uzun vadede otomotiv sektörü için her zaman bir sorun olan spotçuluğun da mutlaka önüne geçilmesi gerekmekte.

Sıfır araç için değilse bile ikinci el pazarı için hareketli günler uzakta değil.

Sağlıklı günlerde yeniden büyüyen otomotiv sektörüne ulaşmak dileğiyle.

Top