Tüzel Kişi Yönetim Kurulu Üyesi ve Gerçek Kişi Temsilcisi – Duygu Turgut
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (“TTK”) tüzel kişilere yönetim kurulu üyesi olma imkânı tanınmıştır. TTK madde 359 uyarınca tüzel kişilerin yönetim kurulu üyesi olmaları mümkündür. TTK tarafından sunulan bu imkân haricinde söz konusu tüzel kişi, bir şirkette sahip olduğu haklara dayanarak kendisi haricinde başka gerçek ve/veya tüzel kişilerin yönetim kuruluna seçilmesini sağlayabilir.
1. Tüzel Kişi Yönetim Kurulu Üyesi ve Gerçek Kişi Temsilcisinin Seçimi
Bir tüzel kişi yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, bu tüzel kişiyle birlikte tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen tam ehliyetli bir gerçek kişi de tescil ve ilan olunur. Tüzel kişi adına sadece bu tescil edilmiş gerçek kişi toplantılara katılıp oy kullanabilir. Tüzel kişi, üyesi olduğu yönetim kurulunda kendisi adına hareket edecek bu gerçek kişiyi özgürce seçebilir.
Söz konusu gerçek kişi, tüzel kişinin bir çalışanı olabileceği gibi üçüncü bir kişi de olabilir. TTK sadece bir gerçek kişinin tüzel kişinin temsilcisi olarak tescil ve ilan edilebileceğini, birden fazla gerçek kişiyle temsilin mümkün olmadığını belirtmektedir. Kanun koyucu, bu düzenleme ile tüzel kişi tarafından genel kurula her seferinde farklı kişilerin gönderilerek, genel kurulun istikrarının ve çalışma düzeninin bozulmasının önüne geçmeye çalışmıştır.
Yönetim kurulu üyeliği için kanun ve esas sözleşmede aranan şartlara tüzel kişi adına hareket edecek gerçek kişinin sahip olmasının gerekip gerekmediği hakkında TTK’da açık bir hüküm bulunmamaktadır. TTK madde 359/3, yönetim tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olmasını aramaktadır. Bu hükümden hareket eden bir görüşe göre gerçek kişi temsilcinin tam ehliyetli olması haricinde, yönetim kurulu üyeliği için aranan şartlara tüzel kişi adına hareket edecek gerçek kişinin sahip olması gerekmemektedir. Diğer görüşe göre ise TTK madde 359/3 tüzel kişi adına hareket eden gerçek kişi için aranan nitelikleri tam ehliyetle sınırlı tutma amacını taşımamaktadır. Hatta bu şartları aramamak kanunun dolanılması sonucunu doğuracaktır. Bu nedenlerden dolayı, gerçek kişi yönetim kurulu üyesi olmak için esas sözleşmede aranan şartları uygulanabilir olduğu ölçüde tüzel kişi adına hareket edecek gerçek kişinin de taşıması gerekmektedir.
2. Tüzel Kişi Yönetim Kurulu Üyesi ile Gerçek Kişi Temsilcisi Arasındaki İlişki
Tüzel kişi yönetim kurulu üyesi gerçekleştireceği tüm işlemleri kendisi adına belirleyeceği gerçek kişi aracılığıyla gerçekleştirir. Bu nedenle, tüzel kişi adına hareket eden gerçek kişi toplantılara katılıp oy kullanabilir, öneride bulunabilir, bilgi alma ve inceleme hakkını kullanabilir. Tüzel kişi, yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerin kullanımı sırasında gerçek kişiye her bir konu için ayrı ayrı talimat verilebileceği gibi, yönetim ile ilgili olarak genel bir talimat da verebilir.
Tüzel kişi adına hareket eden gerçek kişi, tüzel kişi tarafından verilen talimatlara aykırı olarak oy kullansa dahi, kullanılan bu oylar geçerli olacaktır. Ancak tüzel kişi ile gerçek kişi arasındaki ilişkiyi temsil ilişkisi olarak kabul eden görüş uyarınca, talimat temsil yetkisinin sınırlarını belirlemektedir. Bu nedenle verilen talimata aykırı eylem ve işlemler yetkisiz temsil hükümleri kapsamında değerlendirilmelidir.
Tüzel kişi adına hareket eden gerçek kişi, yönetim kurulu üyelerine tanınan mali haklardan yararlanamaz çünkü yönetim kurulu üyesi olan kişi aslında tüzel kişidir. Tüzel kişi adına hareket edecek gerçek kişinin alacağı ücret tüzel kişi ile arasındaki hukuki ilişki uyarınca belirlenir.
3. Müzakereye Katılma Yasağı
TTK madde 393 yönetim kurulu üyesinin müzakereye katılma yasağını, TTK madde 395 yönetim kurulu üyesinin şirketle işlem yapma ve şirkete borçlanma yasağını ve TTK madde 396 ise yönetim kurulu üyesinin şirketle rekabet yasağını düzenlemektedir. Her ne kadar tüzel kişi adına hareket eden gerçek kişi yönetim kurulu üyesi sıfatına sahip olmasa da, müzakereye katılma yasağı, şirketle işlem yapma ve borçlanma yasağı ile rekabet yasağının tüzel kişi adına hareket eden gerçek kişi için de geçerli olduğunun kabul edilmesi gereklidir. Bunun nedeni tüzel kişi adına hareket eden kişinin sahip olduğu konum ve yetkileri kötüye kullanarak şirketi zarara uğratma tehlikesi bulunmasıdır.
4. Yönetim Kurulu Üyeliğinin Sona Ermesi
Tüzel kişi adına hareket eden gerçek kişi, kendisine istifa için özel yetki verilmediği takdirde, tüzel kişi adına yönetim kurulu üyeliğinden istifa edemez. Bunun yanı sıra, tüzel kişi adına hareket eden gerçek kişinin kendisinde yönetim kurulu üyeliğini sona erdiren sebeplerden birisi ortaya çıkarsa veya bu gerçek kişi temsilcisi olduğu tüzel kişiye istifasını sunarsa, tüzel kişinin yönetim kurulu üyeliği sona ermez. Bunun sebebi yönetim kurulu üyeliği sıfatının gerçek kişiye değil, tüzel kişiye ait olmasıdır. Böylesi bir durumda, tüzel kişi yeni bir temsilci belirlemeli ve bu kişiyi tescil ve ilan ettirmelidir.
5. Gerçek Kişi Temsilcinin Sorumluluğu
TTK’da tüzel kişi yönetim kurulu üyesi adına atanan gerçek kişinin sorumluluğuna ilişkin olarak açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak bir düzenleme olmasa dahi söz konusu gerçek kişi, adına hareket ettiği tüzel kişiye karşı sorumlu olacaktır. Bu sorumluluk ise gerçek kişi ile yönetim kurulu üyesi olan tüzel kişi arasındaki hukuki ilişkiye göre belirlenecektir. Tüzel kişi yönetim kurulu üyesi ise, gerçek kişi yönetim kurulu üyesi gibi, yönetim kurulu üyesi olduğu şirkete, bu şirketin pay sahiplerine ve yine bu şirketin alacaklılarına karşı sorumlu olacaktır.