Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Vergilendirme Sistemi Gözden Geçirilmeli – İnan Ekici

Yapılan pek çok araştırma gösteriyor ki genç ve teknoloji odaklı bireyler iş modellerinin dönüşümünde önemli bir rol oynuyor. Artık, şirketler başarıya ulaşmak için, yeni neslin tercih ve beklentilerine göre ürünlerini tasarlamak, stratejilerini oluşturmak mecburiyetinde.

Teknolojik gelişim farklı sektörlerin birbiriyle iş birliği yapmasını zorunlu kılıyor. Bununla birlikte birçok yeni iş alanı ve fırsat doğuyor. Bu gelişmelere ek olarak, şehirlerin nüfusundaki hızlı artış ve artan trafik yoğunluğu, araç kiralama sektörünü artık sadece motorlu araç tedarikçisi olmaktan çıkarıp müşterilerine her türlü mobilite çözümü sunan bir sektör olmaya yönlendiriyor. Elbette teknoloji sektörün sunduğu çözümlerde artan oranda kullanılıyor.

Günümüzde, araç sahipliği artık yeni kuşak için öncelikler arasında yer almıyor. Özellikle, Avrupa ve Amerika’da yeni nesil bir süredir araç sahibi olmaktansa araç kiralamayı tercih ediyor. Araca sahip olmak yerine sadece ihtiyaç olduğu süre kadar aracı kullanmaya olanak veren modellere ilgi gün geçtikçe artıyor.

Gelecekte ise enerji tasarrufu ön planda olacak; sürdürülebilir teknolojilere daha çok yatırım yapılacak; kademeli olarak önce tam elektrikli ve sonra da otonom araçları kiralama sektöründe kullanıyor olacağız.

İçinde bulunduğumuz dönemde birçok sektör makroekonomik gelişmelerden olumsuz yönde etkilenmeye devam ediyor. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2019 yılının ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 45 daraldı.

Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün ise 2019 yılının geride bıraktığımız ilk yarısında, döviz kurları, enflasyon ve faizlerde yaşanan artışın etkisiyle, 2018 yılı sonuna göre yüzde 5.7 küçüldüğünü görüyoruz.

Yaz aylarına girilmesiyle, kısa dönem araç kiralama pazarında hareketlilik yaşansa da, birçok sektörde olduğu gibi kısa dönem araç kiralama sektörü de ekonomik daralmanın etkilerini içinde bulunduğumuz dönemde iyiden iyiye hissediyor. Kısa dönem araç kiralama sektörünün performansı turizm ve havayolu taşımacılığı ile oldukça bağlantılı. 2019 yılının ilk yarısında havayolu taşımacılığında iç hat yolcu sayısının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12,3 azaldığını görüyoruz. 2018 yılının ilk yarısında 56 milyon 380 bin olan iç hat yolcu sayısı, 2019 yılının aynı döneminde, kesin olmayan verilere göre 49 milyon 465 bine kadar düştü. Maalesef bu gelişme, kısa dönem araç kiralama sektörüne olumsuz yansıdı. Artan araç fiyatları, yüksek fonlama ve işletme maliyetleri, bireylerin içinde bulunduğumuz dönemde tasarrufu daha ön plana çıkaran yaklaşımları gibi nedenlerden ötürü kısa dönem araç kiralama sektörü, içinde bulunduğumuz dönemde, umduğu performansı sergileyemeyecek gibi görünüyor.

Sektörümüzün sağlıklı büyümesi ve sürdürülebilirliği adına düzenlenmenin faydalı olacağı kanaatinde olduğumu daha önce de dile getirmiştim. Bu çerçevede, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bakanlığımızın da yönlendirmesi ile araç kiralama sektörü ile ilgili bir Birlik kurulması yönünde TOKKDER olarak çalışmalara başladık. Kurulacak Birlik sektörümüzü daha da güçlendirirken hizmet standartlarını daha da yukarıya çekecek, müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkaracaktır.

Enflasyon ya da başka bir deyişle Türk Lirasının tüm mal ve hizmetlere karşı değer kaybetmesi nedeniyle, özellikle uzun süre elde tutulan araçlar reel olarak değer kaybettiği halde değer kazanmış olarak gözükmekte. Bu sahte değer artışı da vergiye neden olmaktadır. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile bu konuda düzenleme yapılması için görüşmelerimizi sürdürüyoruz.

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 17 ve 17/A maddeleri kapsamında döviz kredisi kullanma hakkı tanınan kişilerle yapılacak taşıt kiralama sözleşmelerine ilişkin bedellerin döviz cinsinden kararlaştırılmasının mümkün kılınması yönünde bir düzenleme yapılması da Bakanlığımızdan bir diğer beklentimiz.

Temmuz ayı itibarıyla otomotiv sektörüne yönelik uygulanan ÖTV ve KDV indirimleri sona erdi. Bu vesileyle önemli olduğunu düşündüğüm bir konuya vurgu yapmak istiyorum. Otomotivdeki vergiler diğer birçok ülkeye kıyasla ülkemizde yüksektir. Bu durumun uzun vadeli bir planlama kapsamında değiştirilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Ancak, vergilendirme sisteminde yapılacak her türlü düzenlemenin çok iyi planlaması gerektiğini, hayata geçirilmeden önce ilgili tüm sektörlere olası etkilerinin dikkate alınmak suretiyle kademeli olarak hayata geçirilmesinin önemli olduğu kanaatindeyim.