Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Anonim Şirketlerde Azınlık Hissedarların Kanundan Doğan Hakları – Duygu Turgut

Anonim şirketlere uygulanan azınlık hakları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (‘’TTK’’) altında düzenlenmektedir. TTK uyarınca, şirket sermayesinin en az yüzde onuna, halka açık anonim şirketlerde de en az yüzde yirmisine sahip olan hissedarlar “azınlık” olarak kabul edilir ve bu hissedarlara belirli haklar tanınmaktadır. Sermayenin yüzde onundan azına sahip olan hissedarlar, azınlık olarak kabul edilmez ve bu haklardan faydalanamazlar. Kanundaki düzenlemelere ek ve bunlardan farklı olarak, uygulamada, azınlık hissedarlara sözleşmeye bağlı olarak belirli haklar sağlamak (örneğin şirket pay sahipleri arasında düzenlenen hissedarlar sözleşmesi ile) ve bu hakların bir kısmını şirket ana sözleşmesine koymak da mümkündür. Bu yazımızda sadece TTK altında düzenlenen kanuni haklarını inceleyeceğiz.

Anonim şirketlerde, kural olarak “çoğunluk ilkesi” hakimdir. Bu ilke, yönetim kurulunda kişi sayısında çoğunluk, genel kurulda da sermayeye karşılık gelen pay sayısında ve oy hakkında çoğunluk olarak karşımıza çıkar; ve her bir organ kural olarak çoğunluğun olumlu oyu ile karar verir. Şirket hissedarlarının karar mercii olan genel kurul, iradesini toplantıya katılan hissedarların oy çokluğu ile belirler. Bu karar, toplantıya katılmayan hissedarlar ile katılıp olumsuz oy kullanan hissedarlar için de geçerli ve bağlayıcıdır. Bu nedenle, anonim şirketlerin yönetiminin genellikle çoğunluğa sahip hissedarların elinde bulunması, azınlığı oluşturan hissedarlar ile aralarında menfaat çatışmasına yol açabilmektedir. Yönetimde söz sahibi olamayan azınlık hissedarların haklarının ihlal edilmesinin önüne geçebilmek adına TTK, azınlık pay sahiplerini korumaya yönelik aşağıda sayılan kanuni hakları düzenlemiştir:

1. Genel kurulu toplantıya çağırma ve gündeme yeni madde ekleme hakkı

TTK gereği, genel kurullar olağan ve olağanüstü olmak üzere iki şekilde toplanır. Olağan toplantı her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılır. Olağanüstü genel kurul ise, yönetim kurulunca gerekli görüldüğü hallerde, her zaman yapılabilir. Olağan genel kurul toplantılarında, organların seçimine, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, kârın kullanım şekline, dağıtılacak kâr ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin müzakere yapılır ve karar alınır.

Genel kurul, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağırılır ve toplantı gündemi de gene yönetim kurulu tarafından belirlenir. Gündemde bulunmayan konular genel kurulda müzakere edilemez ve karara bağlanamaz. Yönetim kuruluna verilen bu çağrı ve gündemi belirleme yetkisine TTK ile bir istisna getirilmiştir. Buna göre, azınlık hissedarlar yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, yönetim kurulundan genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Yönetim kurulu, azınlık hissedarların bu talebini yedi iş günü içerisinde kabul edebileceği gibi reddetme yetkisine de sahiptir. Yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul en geç kırk beş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır; aksi hâlde çağrı azınlık hissedarlarca yapılır. Talep yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı azınlık hissedarların başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi de karar verebilir.

2. Kurucu ortakların, yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin ibra edilmesine itiraz hakkı

Kurucu hissedarlar, yönetim kurulu üyeleri ve denetçiler, şirketin kurulması, sermaye artırımıyla veya şirketin finansal raporları ile bağlantılı olarak ortaya çıkan geçmiş yükümlülüklerinden hissedarlarca olağan genel kurul kararı ile ibra edilir. Ancak, azınlık hissedarların genel kurulda bu kişilerin ibrasına karşı çıkması (olumsuz oy vermesi) halinde, genel kurul bu sayılan kişilerin ibrasına karar veremez. Bu durumda sayılan kişiler, görev süreleri boyunca yaptıkları işlerin, aldıkları kararların hukuka ve işin gereğine uygun olduğu yönünde genel kuruldan güvenoyu alamazlar.

3. Özel denetim isteme hakkı

TTK, hissedarların her birine şirket ile ilgili bilgi talep etme hakkı tanımıştır. Buna göre hissedarların her biri genel kurul esnasında yönetim kurulundan şirketin işleri ve denetçiden denetimin yapılma şekli hakkında bilgi talep edebilir. Yönetim kurulu veya denetçi, ancak, bilginin açıklanması halinde şirket sırlarının ifşa edileceği veya korunması gereken diğer şirket menfaatlerinin tehlikeye girebileceği gerekçesiyle bilgi vermeyi reddedebilir. İlgili hissedar, red kararına karşı on gün içerisinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurabilir.

Ayrıca, her hissedar daha öncesinde bilgi talep hakkını kullanmış olmak kaydıyla, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, toplantı gündeminde yer almasa bile genel kuruldan talep edebilir. Genel kurulun bu talebi kabul etmesi halinde, ilgili denetim, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanacak özel denetçi tarafından gerçekleştirilir. Genel kurulun bu talebi reddetmesi halinde ise, sadece azınlık hissedarlar, genel kurulun ret kararına karşı üç ay içerisinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. TTK, azınlık hissedarlara tanıdığı bu hakkı, aynı zamanda paylarının itibari değeri toplam en az bir milyon Türk Lirası olan hissedarlara da tanımıştır.

4. Finansal tabloların müzakeresinin ertelenmesini talep hakkı

Şirketin yıllık finansal tabloları o seneyi takip eden yılın ilk üç ayında yapılacak olan olağan genel kurul toplantısında müzakere edilir ve onaylanır. Finansal tabloların genel kurulda onaylanması, toplantı tutanağında aksine açıklık bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin de ibrası sonucunu doğurur.

Azınlık hissedarların istemi üzerine ve toplantı başkanının kararıyla, finansal tabloların müzakeresi (ve dolayısıyla olağan genel kurul toplantısı) bir ay ertelenebilir. Finansal tabloların müzakeresi bir defaya mahsus ertelenebilir. Ancak, genel kurul toplantısında, finansal tablolar hakkında hissedarlardan gelen bilgi taleplerine yönetim kurulu veya ilgili yöneticilerce haksız yere cevap verilmemesi ve bunun toplantı tutanağında belirtilmiş olması halinde, azınlık hissedarlarca tekrardan erteleme talep edilebilir.

5. Şirketin feshini talep etme hakkı

Azınlık hissedarlar haklı sebeplerin varlığı halinde, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Haklı sebebin tam olarak hangi hallerde ortaya çıkacağı hususunda TTK’da bir hüküm bulunmasa bile, uygulamada mahekemeler (i) hissedarlık ilişkisinin hissedarlardan herhangi biri için çekilmez hale gelmesini, (ii) hissedarların birbirine olan güveninin yitirilmesini ve (iii) hissedarların şirketteki çıkarlarını gerçekleştirmelerini büyük ölçüde zorlaştıracak veya hissedarların şirkette pay sahibi olma amaçlarından sapmalarına neden olacak durumların varlığını haklı neden olarak kabul eder.

6. Hisse senetlerinin basılmasını talep hakkı

TTK uyarınca, yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren üç ay içinde, hamile yazılı hisse senetlerini bastırıp hissedarlara dağıtır. Nama yazılı pay senedinin basılması ve dağıtılması hususunda ise kanun sessiz kalmış ve hamile yazılı pay senedinde olduğu gibi yönetim kuruluna böyle bir yükümlülük yüklememiştir. Ancak, azınlık hissedarların istemi halinde, yönetim kurulu nama yazılı hisse senetlerini bastırıp ilgili tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtmakla yükümlüdür.

7. Bağımsız denetçinin görevinden alınmasını isteme hakkı

Bağımsız denetçi atama yetkisi münhasıran genel kurula ait olup, genel kurulun devredilemeyen yetkileri arasındadır. Denetçinin görevden alınması ise ancak haklı sebebin varlığı halinde ve mahkeme kararı ile mümkündür. Mahkemeye bu istem ile başvurma hakkı ise kanunda sadece (i) yönetim kurulu ile (ii) azınlık hissedarlara tanınmıştır. Haklı sebebin varlığı uygulamada, bağımsız denetçinin bağımsızlığını zedeleyen her türlü durum olarak kabul edilir. Azınlığın bu davayı açabilmesi için, denetçinin seçimine genel kurulda olumsuz oy vermiş, olumsuz oyunu toplantı tutanağına geçirtmiş ve seçimin yapıldığı genel kurul toplantısı tarihinden itibaren geriye doğru en az üç aydan beri şirketin pay sahibi sıfatını taşıyor olması gereklidir. Yetkili mahkeme şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesidir.

Top