Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Sektörümüzün Direnci Her Zaman Yüksek – İnan Ekici

Küresel, bölgesel ve yerel dinamiklerin etkisiyle 2018 yılının ikinci yarısında yaşanan olumsuzluklar, bir yandan ekonomimizde daralma yaratırken diğer yandan da enflasyonda ve faizlerde artışa neden oldu. Bu gelişmelerin doğal sonucu olarak ticaret hayat olumsuz yönde etkilendi. Elbette sektörümüz de kaçınılmaz olarak bu olumsuzluklardan nasibini aldı. Bu olumsuzlukların kimi etkilerinin 2019 yılı ilk çeyreğinde de sürdüğü hepimizin malumudur. Bu konuyu aşağıda irdelemeye çalışacağım. Ama önce iyi bir haber: Bütünsel olarak bakıldığında bu tür dalgalanmalara ve olumsuzluklara karşı sektörümüzün direncinin yüksek olduğunu ve böylesi zamanlarda kenetlenebildiğimizi görüyoruz. Bu çok önemli ve değerlidir.

İncelememize operasyonel araç kiralama sektörü ile ilgili bazı göstergelerle başlayalım.

  • TOKKDER’in Kantar TNS iş birliği ile hazırlamakta olduğu pazar araştırmasının 2018 yılı sonu sonuçlarına göre, geçen dokuz yılda her yıl yüzde 10-15 seviyesinde büyüme kaydeden operasyonel araç kiralama sektörü, 2018 yılında yüzde 11,5 oranında daraldı.
  • Yaşanan finansal dalgalanmalar, operasyonel araç kiralama sektörünün bilançolarını olumsuz yönde etkiledi. 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan düzenlemeler anlaşılana kadar geçen zaman ve bu süreçte oluşan ortam ile sonrasında “Türk Lirası cinsinden sözleşme yapma” zorunluluğunun müşteriler tarafından yüksek faiz ortamında tercih edilmemesi nedenleriyle yatırımlar yavaşladı, sektörümüzdeki yeni sözleşme hacmi düştü.
  • Sektörümüze yaklaşık 30 milyar TL kredi vermiş durumda olan bankacılık sektörü de yeni kredi hacmini daralttı.
  • Yeni iş ve indirilecek KDV yaratılamamasından ve Türk Lirası’nın değer kaybından dolayı operasyonel araç kiralama sektörü yüksek miktarda KDV ödemek durumunda kaldı; bu da nakit akış hesaplarında sapmalara neden oldu.
  • Türk Lirası’nın ABD Doları ve Euro karşısında değer kaybı sonucu, yabancı para cinsinden yapılmış olan projelerde karlılığın düşmesi ve/veya zararın oluşmasına karşın,ikinci el araçlarda oluşan değer artışının KDV konusu olması, KDV mantığına ters olarak, işin yarattığı katma değerden daha fazla KDV hesaplanmasına neden oldu.
  • 31 Ekim 2018 tarihi itibarıyla başlayan ve halen devam eden sıfır araçta ÖTV indirimi uygulaması, doğal olarak ikinci el taşıt satış fiyatlarını baskıladı ve bu durum sektörde faaliyet gösteren şirketlerin durumunu daha da içinden çıkılmaz bir hale getirdi çünkü ikinci el araç satışı ile nakit akışını kısmen de olsa destekleme olanağı yitirildi.

Bu olumsuzlukların belirli ölçüde de olsa giderilmesi ve araç kiralama sektörünün gelişimini sağlıklı şekilde sürdürebilmesi, en azından daha fazla kan kaybetmemesi için, halihazırda araç kiralama şirketlerinin aktifinde bulunan ve en az 2 sene aktifte tutulmuş olan binek otomobillerin satışında uygulanan KDV oranının yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmesi hususunda siyasi iradeyi ve bürokrasimizi ikna etmek için TOKKDER olarak çaba sarf ediyoruz. KDV düzenlemesinde yapılacak bu iyileştirmenin –geçici süreyle uygulanacak olsa bile– sadece sektörümüzü değil bu sektörün önemli paydaşları olan bankacılık ve otomotiv sektörlerini de olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyorum.

Kısa dönem araç kiralama sektörüne gelince… 2018 yılındaki ekonomik daralma piyasada hissedilir olmaya başladığında kısa dönem araç kiralama sektörü mevsimsel yatırımlarını tamamlamış olduğu için, sektör, operasyonel kiralama sektörüne kıyasla daha dengeli ve iyi bir sene geçirdi. Kısa dönem araç kiralamada yabancı para cinsinden borçlanılmadığından, kur farkı ya da pozisyon açığı söz konusu olmadı ve kısa dönem kiralama firmaları bu süreçteki politikalarını daha kolay yönetti. Turizm sektörünün 2019 yılında daha da büyüyeceği beklentisiyle, kısa dönem kiralama sektörünün içinde bulunduğumuz yılı iyi geçireceğini düşünüyorum. Bununla birlikte, artan araç fiyatları ve yüksek finansman maliyetleri, kısa dönem araç kiralama sektörünü daha az araç almaya itecek, araç yenileme sürelerini uzatacak ve mevcut araçların daha uzun süre kullanmasına sebep olacaktır. Bir otomobilin kısa dönem araç kiralama sektöründe ortalama 12 ay olan kullanım süresi, 2019 yılında 15 aya veya belki de biraz üzerine çıkabilecek gibi görünüyor. Bu vesileyle, sektör aktörlerimizin yaklaşmakta olan yüksek sezonu başarılı, verimli ve kârlı geçirmesini temenni ediyorum.

Bu yıl, tedbiri elden bırakmadan, daha nitelikli analizler, çıkarımlar ve projeksiyonlar yaparak, ülke ekonomisinin önemli sacayaklarından biri olan sektörümüz adına el birliği ile mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu irade ve güce sahibiz.

TOKKDER olarak, üyelerimize fayda sağlayacak çalışmalarımıza bir yenisini daha ekledik. 2019 yılı Şubat ayından itibaren Türkiye ekonomi ve siyaset gündemlerindeki gelişmeler, dünya ekonomi gündemi, piyasa tahminleri ve önemli olaylardan derlediğimiz piyasa bültenini günlük ve aylık olarak üyelerimiz ile paylaşmaya başladık. Ülkemizi ve sektörümüzü yakından ilgilendiren konuları daha hızlı ve kolayca takip edeceğinizi umduğumuz bu çalışmamızı önümüzdeki dönemlerde de sürdürmeyi amaçlamaktayız.

Her yıl Mart ayında kutladığımız “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” vesilesi ile bizim de sektör olarak kadın istihdamına verdiğimiz önemi vurgulamak isterim. Erkek- kadın eşitliğinde (Dünya Ekonomik Forumu, Cinsiyet Eşitliği 2018 Raporu’na göre) 149 ülke arasından 130. sırada olan ülkemizde kadın istihdamının önündeki en büyük engelin, erkek egemen geçmişten miras kalan sosyal koşullanmalar olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde kadınlarda iş gücüne katılım oranının, çok daha üst seviyelere taşınmasının gerekliliğine, iş yaşamında kadın iş gücüne yoğun ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Sektörümüzde pek çok başarılı üst düzey kadın yönetici ve çalışanın varlığı bizlerin bu anlamda geleceğe daha umutla bakmamızı sağlıyor.

Mart ayı sonundaki yerel seçimlerin sonuçlarının ülkemiz ve ulusumuz için hayırlı sonuçlar doğurmasını, yeni seçilen görevlilerin hepsinin de başarılı ve ülkemiz için verimli bir dönem geçirmelerini diliyorum.

Son olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının 1920’de TBMM’yi kurup dosta düşmana “ULUSAL EGEMENLİĞİMİZİ” ilan ettiği ve Türk Milleti’nin bağımsız olarak kendi geleceğini tayininde görevler üstlenecek geleceğin nesli olan çocuklara armağan ettiği “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız”ı da en içten dileklerimle kutluyor, Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarını minnet ve saygı ile anıyorum.

Sevgi ve saygılarımla.