Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Dava veya Sigorta Tahkim Sigorta Uyuşmazlıklarının Takibinin Karşılaştırılması – Av. Muhip Şeyda Işıktaç

“Veritatem dies aperit(1)Seneca

Türkiye’de son 5 yıl içinde operasyonel araç kiralama sektörü büyük gelişme göstermiştir. TOKKDER raporuna göre 2018 1. yarıyıl itibarıyla araç parkı 364.000’e ulaşmış bulunmaktadır(2).

Kiralanan araçların her yıl ortalama yüzde 15’inin kazaya karıştığı tahmin edilmektedir. Sigorta şirketleri ile yapılan “Grup Kasko Sigorta Poliçesi” kapsamında hasar bedelinin sigorta şirketinden tahsili mümkündür. Ancak, bu durumda hasarsızlık indirimi yitirilmekte ve prim hasar oranının artması nedeniyle sonraki senelerde daha fazla tutarda poliçe bedeli ödenmektedir.

İkinci bir yol olarak, kazaya karışan aracın kusur oranının daha düşük oranda olması halinde, yasa gereği her aracın yaptırması gereken “Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta” (metin içerisinde “ZMM” olarak kullanılacaktır) poliçesi kapsamında, karşı araç sigorta şirketinden talep edilebilmektedir. Bu durumda aracın hasarsızlık indirim oranı azalmamaktadır.

Kiralama şirketlerinin araçları satın alma tarihinden itibaren ortalama 24 ay sonra ikinci el piyasasında sattıkları düşünüldüğünde, kaza görmüş aracın ikici el satışında bir değer kaybı da olmaktadır. Bu değer kaybı, kaza ve hasarın durumuna göre değişmekle birlikte, araç bedelinin yaklaşık yüzde 10’u civarında hesaplanmaktadır.

Kaza sonucu karşı taraf sigorta şirketinden, ZMM kapsamında iki şey talep edilebilecektir.

Birincisi, aracın onarımı için gereken “parça” ve “işçilik” masraflarının(3) ödenmesi.

İkinci olarak “değer kaybının” karşılanması.

Sigorta Tahkim Komisyonu (metin içerisinde “STK” olarak kullanılacaktır), Sigortacılık Kanununun 30. maddesi uyarınca, sigorta sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların süratli, basit ve düşük maliyetle çözümünü temin etmek amacıyla oluşturulmuş olup(5), 12.08.2009 tarihinden itibaren uyuşmazlık başvurularını kabul etmektedir. (6)Komisyona gelen dosya sayıları Tablo 1’de yer almaktadır.

Aracın onarımı konusunda 2008 yılından bu yana sigorta şirketleri anlaşma yaptıkları servislerde onarımın yapılmasını istemektedirler. Bunun nedeni ise, anlaşma yaptıkları servislerden belirli oranda indirim almalarıdır. 2010 yılından bu yana ise hasarlı aracın parça değişimlerinde orijinal parça yerine eş değer parça(4) kullanılmasını istemelerinden dolayı ödenecek hasar bedelinde uyuşmazlıklar olmaktadır.

Sayısallaştırarak anlatmak gerekirse;

Toplam filo değeri 30.995.000.000,-TL olan 364 bin 000 adet aracın, yıllık ortalama yüzde 10 kaza oranı dikkate alındığında 36 bin 400 araç kazaya karışacaktır. İnceleme konusunu sınırlı tutmak amacıyla 10 bin TL’sinin altında oluşan hasarlar dikkate alınmıştır. Buna göre yıllık hasar tutarı (36.400 x 10.000,-TL=) 364.000.000,-TL toplam hasar bedeli üzerinden hesaplama yapılacaktır.

Araçların ikinci el değer kaybı yüzde 10 olarak dikkate alındığında (36.400 aracın değeri yaklaşık 3.099.500.000,-TL. Araçların yüzde 10 değer kaybı ise) 309,950.000,- TL olarak hesaplamada dikkate alınacaktır.

ZMM kapsamında sigorta şirketlerinin her yıl ödemesi gereken hasar bedeli (364.000.000,-TL + 309,950.000,-TL =) 673.950.000,-TL olarak hesaplanacaktır.

10 bin TL tutarında bir hasar dosyasında sigorta şirketi anlaşmalı servis ıskontosu ve eşdeğer parça uygulaması sonucunda yüzde 25 ile yüzde 30 arasında daha az hasar ödemesi yapabilmektedir. Bu oran toplam hasar tutarına uygulandığında (364.000.000,-TL x % 35=) 127.400.000,-TL eksik ödenmiş olacaktır.

309,950.000,-TL değer kaybı da yönetilebildiği (ödenmediği) takdirde sigorta şirketleri toplam (127.400.000,-TL + 309,950.000,-TL=) 437.350.000,-TL daha az hasar ödemesi yapabilirler.

Sigorta Tahkim Komisyonu

STK’ya 2017 yılında yapılan 84 bin 456 başvurunun 83 bin 994 adeti (yüzde 99,45) trafik ve kasko poliçelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklardan dolayı yapılmıştır. Karara bağlanan uyuşmazlık sayısı ise 64 bin 880 olup, başvuruların ortalama karara bağlanma süresi 3 ay olarak hesaplanmıştır.

2017 yılında STK tarafından sonuçlandırılan uyuşmazlık tutarı 5 bin TL altında kalan, 287 ZMM dosyası üzerinde yapılan istatistik çalışması neticesinde Tablo 2’deki sonuçlara ulaşılmıştır.

İncelenen 287 dosyanın STK müracaat tarihinden itibaren karara bağlanma süresi ortalama 4 ay olarak hesaplanmıştır. Karardan itibaren tahsilat süresi ise, ortalama 1,5 ay olarak hesaplanmıştır. Buna göre, tahkime müracaat tarihinden itibaren ortalama 5,5 ay içinde tahsilatın yapıldığı anlaşılmaktadır.

Aynı uyuşmazlıklarda tahkim yerine mahkemede dava açılması yolunun tercih edilmesi durumunda ise, Adalet Bakanlığı (ve TUİK’in) verilerine göre, ortalama 30 ay karar verilme süresi olduğu görülmektedir. Tahsilat süresinin değişmediği (1,5 ay olduğu) kabul edildiği takdirde, tahkim yerine mahkemeye müracaat edilmesi durumunda ortalama 31,5 ayda (yaklaşık 2,5 yılda) tahsilat yapılabilmektedir.

Bir dosya için tahkim masrafı yaklaşık 260,50 TL’sı tutmaktadır. Mahkemeye müracaat durumunda ise, uyuşmazlık konusuna göre dava harç ve masrafları yüzdesel olarak değişmekle birlikte, 1.000,-TL’sı tutarlı bir davanın toplam harç ve masrafları yaklaşık 618,40 TL ile 750,-TL arasında değişmektedir.

STK ve mahkeme arasındaki fark, masraflarda (170.522,06 TL – 27.037,12 TL =) 143.484,96 TL olmaktadır.

Faiz farkı ise; mahkemenin hesap edeceği yüzde 9 oranı üzerinden faiz 3 yıl süre için yaklaşık: 50.021,31 TL (15.067,66 TL Tahkimde hesaplanan yüzde 9 faiz). Gerçek faiz şirketin borçlanma oranı olan yüzde 17 üzerinden hesap edildiğinde ise tahkimde faiz kaybı yaklaşık 7.320,-TL (%17 – %9 * 5,5 aylık süre). Mahkemede faiz kaybı yaklaşık 39.568,-TL (%17 – %9 * 31,5 aylık süre) olmaktadır.(7)

Yanı sıra, davacı 170.522,06 TL dava masrafını peşin ödeyeceği için, yaklaşık 2.5 yıl bu masrafın yüzde 17 borçlanma faiz oranı üzerinden 72 bin 421,-TL tutarında finansman maliyetine de katlanmak zorunda kalacaktır.

Davacının alacağını geç elde etmesi nedeniyle katlanması gereken ilave maliyetler olarak karşımıza; faiz kaybı 39 bin 568,-TL ve 72 bin 421,-TL masrafların peşin ödenmesi olmak üzere toplam 111 bin 989,-TL daha ortaya çıkmaktadır.

Çalışmada avukat ücretleri, davaları şirketin kendi avukatının takip ettiği varsayımı dikkate alındığından, vekalet ücreti ödemesi yapılmayacağı düşünülerek dikkate alınmamıştır.

Sonuç Olarak

Sigorta hukukundan doğan uyuşmazlıkların, mahkeme kanalı ile ortalama 31,5 ayda (2,5 yılda) çözümlendiğini; alternatif çözüm yolu olarak ortaya çıkan Sigorta Tahkimin tercih edilmesi halinde ise, ortalama 5,5 ayda sonuca varıldığını görüyoruz. Her iki yol, süre yönünden değerlendirildiğinde, aradaki farkın 5,5 kat olduğu anlaşılmaktadır. Örnek olarak alınan uyuşmazlık dosyalarına finansal açıdan bakıldığında ise; 197 bin TL’lık alacak için mahkeme kanalı yerine STK’nın seçilmesi nedeniyle davacının kazancının 111 bin TL olduğu hesaplanmaktadır.

Tam olarak karşılaştırma yapılması mümkün olmamakla beraber; yukarıda yapılan hesaplamalara göre, oto kiralama sektöründe kazaya karışan araçlara sigorta şirketleri tarafından her yıl 437 milyon TL eksik ödeme yapıldığı düşünüldüğünde, ihtilaflı bu tutarın STK’na müracaat edilerek veya dava yolu ile talep edilmesi halinde, iki yol arasında yaklaşık olarak 280 milyon TL fark oluşacağı oransal olarak söylenebilir.

Kaynakça
1) Zaman gerçekleri ortaya çıkarır.
2)
TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu 2018 1.yarıyıl
3) Genel olarak “tamir masrafları” olarak anılmaktadır.
4) “Hasar halinde, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğer parça veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişimine imkân yok ise orijinali ile değiştirilir. Kaza tarihine göre model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu araçlarda hasar gören parça, onarımı mümkün değilse öncelikle orijinali ile değiştirilir, orijinal parçanın bulunmaması durumunda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değiştirilir. Ancak model yılından itibaren 3 yılı geçmeyen motorlu araçta hasar gören parçanın orijinal olmadığı durumda eşdeğer veya ömrünü tamamlamış araçlar mevzuatı kapsamındaki araçlardan elde edilen orijinal parça ile değişim yapılır.” Sigorta Sektörü mevzuatı eşdeğer parça kullanımına izin vermiş olmakla birlikte, kullanılan parçaların araç değerinde düşüşe yol açan yan sanayi parçalar olmasını da açık bir şekilde yasaklamıştır. Onarımlarda eşdeğer parça adı altında daha düşük kalitede parçaların kullanıldığı sıkça görülmekte ve Hazine Genelgesinin ve Sektör Duyurusunun da dayanak oluşturduğu üzere; bu parçalar, eşdeğer parçalara göre daha düşük kalitede olduğundan, araçta maddi değer kaybına sebep olmaktadır. Bu nedenle kullanılmaları çoğu zaman uygun değildir.
5) Sigorta Tahkim Komisyonu Faaliyet Raporu 2017
6) 2013 yılında yapılan değişiklik ile Tahkim sistemi içinde itiraz hakemliği kurulmuştur. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir. Kırk bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir. Sigortacılıkta tahkim sisteminin oluşturulmasında, uluslararası uygulamalarda yer alan “Ombudsman Sistemi”nin işleyişi esas alınmış, ülkemizdeki hukuk sistemi ile paralellik sağlanmasını teminen, sistem medeni yargılama usulü yasamızda yer alan tahkim sisteminin temel esas ve usulleri çerçevesinde şekillendirilmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu, tahkim sisteminin idari bakımdan sağlıklı işleyişini sağlamakla görevli olup, uyuşmazlık başvuruları hakkındaki ilk inceleme, Komisyonda görev yapan sigorta raportörlerince gerçekleştirilmektedir. Uyuşmazlıkların esasına karar verme yetkisi ise hakemlik için gerekli nitelikleri taşıdıkları Hazine Müsteşarlığı tarafından tespit edilerek, Komisyonca tutulan ‘Sigorta Hakemleri Listesine’ kaydedilen bağımsız sigorta ve itiraz hakemlerine verilmiştir.
7) Fark yüzde 84 – yaklaşık 6 kat olmaktadır.