Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Anonim şirketlerde şirketin kendi payını iktisabı – Duygu Turgut

Eski kanun döneminde anonim şirketlerin kendi paylarını ivaz karşılığı iktisap etmeleri yasaklanmış olup, bu yasağa bazı istisnalar getirilerek şirketlere sınırlı hallerde kendi paylarını iktisap etme imkanı tanınmıştır. Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamında ise, aşağıda incelenecek şartların yerine getirilmesi halinde anonim şirketlerin kendi paylarını yüzde 10 oranına kadar ivaz karşılığı iktisap etmeleri mümkün kılınırken istisnai hallerde bu oranın aşılabilmesine izin verilmektedir.

I.Yüzde 10 Oranına Kadar İvazlı İktisap:

TTK altında anonim şirketlerin, kendi paylarını esas veya çıkarılmış sermayelerinin onda birini aşmadığı müddetçe bedelini ödemek sureti ile iktisap etmelerine izin verilmiş; ve bu oranı aşan iktisaplar kural olarak yasaklanmıştır. Şirketin kendi paylarını kendi adına ve hesabına almasının yanı sıra, kanunda üçüncü kişilerin şirket hesabına yapacakları iktisaplar ve yavru şirketin ana şirkette iktisap edeceği paylar da bu yasak kapsamına alınmıştır. Bu doğrultuda iktisap sınırı olan şirket paylarının yüzde 10’unun hesaplanmasında (i) üçüncü kişilerin şirket hesabına ve (ii) yavru şirketin ana şirkette, sahip oldukları payların da dikkate alınacağı düzenlenerek yasağın dolanılması engellenmiştir.

i. İktisap Şartları:

a.Genel Kurul Kararı:

TTK kapsamında anonim şirketin kendi paylarını iktisap etmesi için kural olarak, genel kurulun alacağı bir kararla yönetim kurulunu yetkilendirmesi gerekmektedir. TTK altında alınacak genel kurul kararına ilişkin özel bir yeter sayı öngörülmemiş olup, karar adi toplantı ve adi karar nisabı ile alınmaktadır. Bu husustaki genel kurul kararının geçerlilik süresini TTK beş yıl olarak sınırlandırmıştır, dolayısı ile iktisap işlemi genel kurul kararının alınmasından itibaren beş yıl içerisinde gerçekleştirilmezse, yönetim kurulunun iktisabı gerçekleştirebilmesi için yeni bir genel kurul kararı ile yetkilendirilmesi gerekir. Genel kurul kararında iktisap edilecek şirket paylarının sayıları, itibari değerleri ve işleme konu olacak payların toplam itibari değerinin gösterilmesi gerekmektedir. Ayrıca paylara ödenecek bedelin alt ve üst sınırları da gösterilmelidir. Pay iktisabına ilişkin yönetim kuruluna verilen yetki, iktisap henüz gerçekleşmeden alınan başka bir genel kurul kararı ile geri alınabilir.

Yukarıda belirttiğimiz üzere genel kurul kararının alınması kural olarak zorunlu olmakla birlikte, kanun “yakın ve ciddi bir kaybın önlenmesi için gerekli olan hallerde” diğer şartların sağlanması kaydıyla şirketlerin genel kurul kararı alınmadan da kendi paylarını iktisap etmelerine izin vermiştir. Ancak bu hallerde yönetim kurulunun iktisaptan sonra yapılan ilk genel kurulda iktisabın amacı, sebebi, iktisap edilen pay sayısı, iktisap edilen payların itibari değerleri toplamı ve sermayenin ne kadarını temsil ettikleri, ödenecek toplam bedel ve ödeme şartları hakkında yazılı bilgi vermesi gerekmektedir. Burada bahsedilen “yakın ve ciddi bir kaybın önlenmesi için gerekli olan” hallere örnek olarak şirketin kendi paylarını iktisap ederek borca batık bir pay sahibinden alacağını elde edecek olması, şirketin pay senetlerinin değerinin borsada ani olarak düşmesinin veya şirketin büyük bir mal varlığı zararına uğramasının engellenmesi gibi kalıcı sonuçlar doğurabilecek haller gösterilebilir.

b. Finansal Yeterlilik Şartı:

Şirketin kendi paylarını iktisap edebilmesi için belirli bir finansal yeterlilikte olması aranmaktadır. Kanun bu finansal yeterlilik şartını iktisap edilecek payların bedelleri düşüldükten sonra kalan şirket net aktifinin sermaye ile dağıtılmasına izin verilmeyen yedek akçelerin toplamından az olmaması şeklinde ifade etmektedir.

Bu bağlamda şirket net aktifi ile kast edilen, şirket sermayesini aşan mal varlığı değeridir. “Dağıtılmasına izin verilmeyen yedek akçeler;” ise (i) kanuni yedek akçelerin belirli bir bölümü (sermayenin yarısına ulaşana kadar harcanması yasak olan yedek akçeler), ve (ii) esas sözleşme veya genel kurul kararı ile çalışanlar için ayrılan kalemler gibi harcama yerleri belirlenmiş yedek akçelerdir. Dolayısı ile şirketin iradesiyle ayrılmış bulunan ve belirli bir amaca tahsis edilmemiş iradi yedek akçeler, kanuni yedek akçelerin harcanmasına izin verilen bölümü ve geçen yıllardan aktarılan karlar net aktifin içerisinde yer almaktadır. Ancak kanun gerekçesinde belirtildiği üzere yeniden değerleme fonu net aktif kapsamı dışında tutulmuştur.

c. Pay Bedellerinin Ödenmiş Olması:

Şirket ancak pay bedeli tamamen ödenmiş olan paylarını iktisap edebilir. Şirketin pay sahiplerinden pay bedeli ödenmeyen paylarını kendi hesabına satın alması, kendi sermayesini kendi ödemesi sonucunu doğuracağı için kanun bu hükmü benimsemiştir.

ii. İktisap Sonuçları:

Yukarıda anılan şartların sağlanması halinde anonim şirketler kendi paylarını yüzde 10 oranına kadar hiçbir sebep göstermeksizin iktisap edebilirler. Bu şekilde iktisap edilen payların elden çıkarılması gerekmez, şirket dilediği süre boyunca bu payları elinde bulundurabilir. Ancak şirket tarafından edinilen paylar üzerinde hem genel kurula katılmak gibi pay sahipliği sıfatına bağlı haklar hem de kar payına hak kazanmak gibi mal varlıksal hakların, gratis hakkı haricinde, tümü donar ve şirket bu haklardan yararlanamaz. Kanun bu kapsamda gratis hakkını istisna tutmuş, şirketin kendi paylarını iktisap etmesi halinde iç kaynaklardan yapılan sermaye artırımı sonucu elinde tuttuğu pay oranında yeni oluşan paylardan edinme hakkı olduğunu öngörmüştür. Pay sahipliği haklarının donmasının bir sonucu da şirket tarafından tutulan payların genel kurul nisaplarının hesaplanmasında dikkate alınmayacak olmasıdır. Ancak şirketin söz konusu payları elinden çıkarması halinde bu paylara bağlı pay sahipliği hakları yeni pay sahibi tarafından kullanılabilecektir.

Şirketin kendi paylarını iktisap etmesinin başka bir sonucu ise, şirketin iktisap edilen paylara ödenen bedel tutarında yedek akçe ayırma yükümlülüğü doğmasıdır. Bu nedenle ayrılan yedek akçeler, şirket kendi paylarını elinden çıkarana kadar herhangi bir sebeple harcanamaz.

II. Yüzde10 Oranını Aşan İvazlı İktisap:

TTK altında öngörülen bazı istisnai durumlarda yüzde10 sınırlaması, genel kurul kararı, pay bedellerinin tümümün ödenmiş olması gibi şartlardan hiçbiri aranmaksızın şirketin kendi paylarını iktisap edebilmesi mümkündür. Bu istisna halleri burada detaylı anlatmayacak olmamıza rağmen kısaca şu şekilde sıralayabiliriz: (i) Şirketin sermaye azaltımı amacıyla yok etmek üzere kendi paylarını iktisap etmesi, (ii) külli halefiyet gereği şirketin kendi paylarını iktisap etmesi (şirketin bölünmesi, pay sahibi olduğu başka bir şirket ile birleşmesi veya kendi paylarının şirkete miras bırakılması gibi durumlar sonucunda şirket paylarının otomatik olarak şirketin mal varlığına geçeceği haller kastedilmiştir), (iii) bir kanun hükmünden doğan satın alma yükümlülüğüne dayanarak şirketin kendi paylarını iktisap etmesi hali (özelleştirme kanunu hükümleri örnek gösterilebilir), (iv) şirketin kendi paylarını cebri icra yoluyla veya pay sahibinden şirket alacağının tahsili amacıyla iktisap etmesi halleri (ancak cebri icra yolu veya alacak tahsili amacıyla iktisap edilen payların bedellerinin tamamıyla ödenmiş olması şarttır) ve (v) şirketin menkul kıymetler şirketi olması hali.

Kanun bu istisnai durumlardan birinin mevcudiyeti halinde şirketin yüzde10 oranını aşmasına izin verse de, her halde şirketin tek pay sahibi olacak şekilde kendi paylarını iktisap etmesini yasaklamıştır. yüzde10 oranını geçen iktisap hallerinde de yukarıda açıklanan iktisap sonuçları aynen geçerli olmaktadır. Ancak iktisap kanuna uygun şekilde gerçekleşse dahi, edinilen payların yüzde10 oranını aşan kısmının şirket için herhangi bir kayba yol açmadan devirleri mümkün olur olmaz ve her halde iktisaplarından itibaren 3 yıl içinde elden çıkarılmaları gerekmektedir.

III. Kanundaki Sınırlamalara Aykırılığın Sonuçları:

TTK uyarınca yukarıda anılan sınırlamalara aykırı şekilde gerçekleştirilen pay iktisapları geçersiz sayılmamaktadır. Ancak bu şekilde elde edilen payların iktisap tarihinden itibaren en fazla 6 ay içinde elden çıkarılması veya sermaye azaltımı yolu ile yok edilmesi gerekmektedir.

Anonim şirketlerin kendi paylarını iktisapları konusundaki açıklamalarımıza ek olarak, kanunun şirketlerin kuruluşta veya sermaye artırımında kendi paylarını taahhüt etmelerini yasakladığını ve şirket tarafından gerçekleştirilen taahhütleri geçersiz saydığını da belirtmek isteriz. TTK, şirketin kendi paylarını taahhüt etmesi halinde taahhüttün kuruluşta kurucular, sermaye artırımında yönetim kurulu üyeleri tarafından gerçekleştirilmiş sayılacağını ve pay bedelinden bunların sorumlu olacağını öngörmektedir. Ancak bu taahhüttün gerçekleşmesinde kusuru olmadığını ispat eden pay sahipleri ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluktan kurtulması mümkündür.

IV. İvazsız İktisap:

TTK anonim şirketlerin kendi paylarını sermayenin onda birini geçen oranda ivazlı iktisap etmesini yasaklarken, ivazsız iktisaplar için böyle bir sınır öngörülmemiştir. İvazsız iktisaba ilişkin tek sınırlama bu yolla elde edilecek payların pay bedellerinin tamamen ödenmiş olmasıdır. İvazlı ve ivazsız iktisaplar arasındaki bu önemli farkın temel sebebi, ivazlı iktisaplarda şirketin kendi paylarını pay sahibinden bedelini ödeyerek satın almasının şirkete sermaye olarak konulan pay bedelinin pay sahibine iade edilmesi sonucunu doğurmasıdır. Diğer taraftan şirketin bedeli tamamen ödenmiş olan kendi paylarını, hiçbir karşılık ödemeden bağışlama, miras gibi yollardan ivazsız şekilde edinmesi halinde, şirket mal varlığında bir azalma söz konusu olmamakta ve şirket ve diğer pay sahipleri açısından zarar tehlikesi doğmamaktadır. Dolayısı ile yukarıda sayılan istisnai haller haricinde de şirketler kendi paylarını ivazsız olarak iktisap edebileceklerdir. Ancak şirketin bu yolla tek pay sahibi olamayacağına dair sınırlama ivazsız kazanımlar için de geçerlidir. Ayrıca kanuna uygun olarak gerçekleştirilen ivazlı kazanımlar gibi ivazsız kazanımlar bakımından da şirket paylarının yüzde10’unu aşan payların herhangi bir kayba yol açmadan devirleri mümkün olur olmaz ve her halde iktisaplarından itibaren 3 yıl içinde elden çıkarılmaları veya sermaye azaltımı ile yok edilmeleri gerekmektedir. Aynı hükümler yavru şirketin ana şirket paylarını iktisap etmesi halinde de geçerli olacaktır.