Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Anonim Şirketlerde Pay Devirlerine İlişkin Sınırlamalar – Duygu Turgut

Bilindiği gibi anonim şirketlerin payları nama yazılı ve hamile yazılı paylar olarak ikiye ayrılır ve şirket paylarının türü şirketin esas sözleşmesi altında gösterilir. Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümleri altında paylarının tamamı veya bir kısmı hamile yazılı olan şirketler için pay bedellerinin ödenmesinden itibaren üç ay içinde hamile yazılı pay senedi bastırılması zorunluluğu öngörülmüştür. Nama yazılı pay senetleri içinse böyle bir zorunluluk söz konusu değildir. Pay türlerine ilişkin bu ayrımın pratikteki en önemli sonucu farklı türdeki payların devirlerinin farklı usullere tabi olmasıdır.

Payların Devri

TTK altında hamile yazılı pay senetleri senet zilyetliğinin devredilmesi ile mümkündür. Diğer yandan, anonim şirketlerin emre yazılı kıymetli evrak niteliği taşıyan nama yazılı pay senetleri, pay senedinin ciro edilmesi ve senet zilyetliğinin devri ile gerçekleştirilir. Nama yazılı paylar için hisse senedi çıkarılmamış olması durumunda ise nama yazılı çıplak payların devri yazılı devir sözleşmesi ile gerçekleştirilecektir.

Devir Sınırlamaları

Pay sahiplerinin, başta genel kurul toplantılarına katılmak olmak üzere şirkete karşı haklarını kullanırken pay sahiplikleri sıfatlarını payların türüne göre farklı şekillerde ispat etmeleri gerekebilir. Hamile yazılı payların devri için kanun senet zilyetliğinin devrini yeterli gördüğünden devirler şirket nezdinde kayıt altına alınmaz. Pay senedi sahipleri senetlere zilyet olduklarını ispat ederek genel kurul toplantılarına katılabilir veya diğer pay sahipliği haklarından yararlanabilirler.

Nama yazılı payların sahipleri ise şirketin yönetim kurulu tarafından pay defterine kaydedilir. Yönetim kurulu nama yazılı pay sahiplerini ancak payların usulüne uygun olarak devredildiğinin ispat edilmesi halinde pay defterine kaydeder. Pay defterine kayıt devir işleminin geçerliliğini etkileyen bir işlem olmasa da TTK hükümleri altında şirket ile ilişkilerde yalnızca pay defterine kayıtlı kişilerin pay sahibi kabul edileceği öngörülmüştür. Dolayısıyla nama yazılı payları devralan kimselerin pay sahipliği haklarından yararlanmak için pay defterine kayıt yaptırması şarttır. Bu durumda pay devri onayı ve devralanların pay defterine işlenmesi, yönetim kurulu tarafından alınan kararla gerçekleşir. Şirket esas sözleşmesinde aksine düzenleme yapılmadıkça yönetim kurulu bu kararı mevcut TTK hükümleri altında öngörülen şekilde yönetim kurulu üyelerinin salt çoğunluğunun katılımı ve toplantıya katılanların salt çoğunluğunun olumlu oyu ile alacaktır.

Yukarıda açıklandığı üzere senet zilyetliğinin devri ile kolayca devredilebilen ve pay sahipleri şirket nezdinde takip edilmeyen hamile yazılı payların devri herhangi bir şekilde sınırlanamaz. Nama yazılı paylar bakımındansa TTK altında hem kanundan hem de şirket esas sözleşmesinden doğan pay devri sınırlamaları öngörülmüştür. TTK, esas sözleşme ile kanunda öngörülenlerden daha ağır pay devri sınırlamaları getirilemeyeceğini düzenlemiştir.

i.Kanuni Sınırlamalar

TTK altında nama yazılı pay devirlerinin şirket yönetim kurulu tarafından pay defterine işlenmekten kaçınılması ancak kanunda öngörülen üç koşulun birlikte mevcudiyeti halinde söz konusu olur: (a) devre konu olan nama yazılı payların bedellerinin tamamen ödenmemiş olması; (b) devralanın ödeme yeterliliğinin şüpheli olması; ve (c) şirketçe istenen teminatın verilmemesi.

Pay sahiplerinin şirkete sermaye koyma borcunun tahsilini güvence altına almak adına kanun, bedeli tamamen ödenmeyen nama yazılı payların devrini şirketin onayına tabi tutmuştur. Ancak şirket bu onayı vermekten ancak yukarıdaki koşulların varlığı halinde kaçınabilir. Yönetim kurulu şirket adına istenecek teminatın nitelik ve miktarını durumun özelliklerine göre belirler, ancak istenen teminatın durumun gereklerine uygun olmadığını düşünen devralan mahkemeye başvurabilir.

Ayrıca kanun, nama yazılı payların miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi paylaşımı veya cebri icra sonucu devredilmesi halinde şirket onayının gerekmeyeceğini öngörmüştür.

ii. Esas Sözleşmesel Sınırlamalar

Yukarıda anılan kanuni sınırlama koşullarının yanında, nama yazılı payların devri şirket esas sözleşmesi altında bu yönde düzenlenecek hükümle de şirket onayına tabi tutulabilir. Kuruluş esas sözleşmesinde devir sınırlaması öngörülmemiş olması halinde sonradan esas sözleşmeye eklenmesi için alınacak esas sözleşme tadili öngören genel kurul kararı TTK altında özel nisaba tabidir. Bu karar ancak şirket sermayesinin en az yüzde yetmiş beşini temsil eden olumlu oyla alınabilir.

Esas sözleşmede pay devri sınırlaması öngörülmüş olması halinde kanun bu sınırlamanın önemli bir sebebe dayanmasını arar.

Şirketin ileri sürebileceği önemli sebepler TTK altında: (i) pay sahipleri çevresinin korunması; (ii) şirketin işletme konusunun korunması; (iii) işletmenin ekonomik bağımsızlığının muhafaza edilmesi; veya (iv) devralanın payları kendi adına ve hesabına aldığını açıkça beyan etmekten kaçınması şeklinde örneklendirilmiş ancak bu konuda sınırlayıcı bir sayım yapmaktan kaçınılmıştır.

Pay devrini sınırlandırmak için ileri sürülebilecek önemli sebeplerin şirket esas sözleşmesinde açıkça gösterilmesi gerekir. Yönetim kurulu şirket esas sözleşmesinde açıkça gösterilmeyen bir sebebi ileri sürerek pay devrini onaylamaktan imtina edemez.

Bu önemli sebebin dışında ayrıca şirket pay devrini onaylamaktan payları başvurma anındaki gerçek değeriyle kendi, diğer pay sahipleri veya üçüncü kişiler hesabına almayı önererek de kaçınabilir. Payların gerçek değerinin ödenmesi önerilerek pay devrinin reddedilmesi halinde ise devreden ve devralan “payların gerçek değerini” birlikte belirleyebilecekleri gibi bu yönde anlaşamamaları halinde devralan payların gerçek değerinin belirlenmesini mahkemeden isteyebilir.

Şirketin tasfiyeye girmesi halinde esas sözleşme ile getirilen pay devri sınırlamaları hükümsüz kalır.

Onay İsteminin Yanıtsız Bırakılması

TTK devir sınırlamasına tabi nama yazılı payları devralan kimseler açısından belirsizliği ortadan kaldırmak adına, şirketin onay istemini en geç üç ay içinde reddetmemesi veya reddin haksız olması halinde onayın verilmiş kabul edileceğini belirtir.

Şirketin Pay Devrine Onay Vermemesinin Hükmü

TTK altında açıkça ifade edildiği üzere şirketin pay devri için gerekli onayı vermemesi halinde ilgili nama yazılı payların mülkiyeti ve bu paylara bağlı tüm haklar devredende kalacaktır. Ancak kanuni pay devri sınırlaması açısından mutlak istisna oluşturan devrin; miras, miras paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi paylaşımı veya cebri icra ile gerçekleştiği durumlar, esas sözleşmede karara bağlanan pay devri sınırlamasının söz konusu olduğu hallerde de TTK altında istisna olarak ele alınmıştır.

Nama yazılı payları bu yollardan devralan kişilere karşı şirket, önemli bir nedenin varlığını öne sürerek pay devrini onaylamaktan kaçınamaz; ancak payları gerçek değeri ile devralmayı önererek devri onaylamayabilir.

Öte yandan şirketin gerçekleşen pay devirlerine onay vermemesi halinde, devralınan payların mülkiyetleri ve bunlardan kaynaklanan kar payı, tasfiye payı, kuruluş dönemi faizi, rüçhan hakkı gibi malvarlıksal haklar derhal devralana geçer. Ancak genel kurula katılma ve oy hakları gibi şirkete karşı ileri sürülebilecek haklar, yönetim kurulu pay devrini onaylamadığı sürece devralan tarafından şirkete karşı kullanılamaz.