Filo yöneticileri, operasyonel kiralama şirketleri trafik kazalarındaki maliyetleri toplam sahip olma yaklaşımıyla kolayca hesaplayabiliyorlar. Bu direkt maliyetler aslında gayet iyi bilinen maliyetler; aracın tamir maliyeti, aracın kullanıcısının tedavisi için yapılan harcamalar ve son olarak üçüncü kişilere yaratılan maliyetleri topladığınızda kazanın maliyetini hesaplıyorsunuz. Ancak bir de görünmeyen buzdağı benzetmesinin hiç de abartılı olmadığını gösteren aşağıdaki maliyetler var :

• İdari işyükü: kaza sonrası sigorta işlemleri, geçici araç işlemleri, kaza tutanağı, gerekiyorsa polis soruşturması, kaza yeri raporu, kaza sonrası sürücü, sürücünün yöneticisi, filo yöneticisi, idari işler arasındaki iletişim, yazışma, onay gibi işlemler
• Kaybedilen işgücü: Kaza neticesinde çalışamayacak personelin yarattığı işgücü kaybı ve bunun finansal maliyeti (ödenen maaşı, düşen ciro vb.)
• Geçici işe alım maliyeti: Uzun süreli işgücü kaybı oluşması durumunda geçici eleman istihdamı, eğitimi ve adaptasyonu için yapılan harcamalar
• İtibar kaybı: Kaza sonrası oluşabilecek şirket itibarını zedeleyebilecek olumsuz haber ve fotoğrafların yaratabileceği ve parasal karşılığının hesaplanmasının çok zor olduğu ancak çok yüksek olabilecek itibar kayıpları
• Kanuni masraflar: Kaza sonrası oluşabilecek hukuki sürecin yaratacağı maliyet ve dava kaybı ile oluşabilecek maliyetler
• Sigorta primlerinin yükselmesi: Kaza ile hasar/prim oranının yükselmesi, kasko ve İhtiyari Mali Mesuliyet primlerinin artması

Dolayısıyla trafik kazalarının görünmeyen maliyetleri görünen maliyetlerinden çok daha yüksek olabilir. Bu nedenle filo yöneticileri her yıl daha fazla kazaları önlemeye yönelik tedbirler alıyor, kaza sayısını azaltmaya yönelik hedefler koyuyor ve kaza yapmayan çalışanlarını ödüllendiriyorlar.

Kazasız günler dileğiyle,