Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Ticaret şirketlerinin birleşmesi – Duygu Turgut

Sirketler hem ekonomik hem yönetimsel nedenlerle yapısal değişiklik yoluna gitmeyi seçebilir. Yapısal değişiklikler Türk Ticaret Kanunu’nda (“Kanun”), birleşme, bölünme ve tür değiştirme olarak üç başlık halinde düzenlenmiştir. Bu yapısal değişikliklerden Şirket birleşmesi kavramı, kısaca, en az iki ticaret şirketinden veya ticari işletmeden birinin bir sözleşme ile diğerine katılması veya iki şirketin yeni kurulacak üçüncü bir şirkete katılması olarak tanımlanabilir. Şirketler, şirket birleşmesi yoluyla, malvarlıklarını tasfiye etmeden bunlar üzerinde bir değişiklik yaratmış olur. Bu değişiklik, birleşme sözleşmesinde yer alan birleşme oranına göre gerçekleşir. Şirket birleşmesi, yasal zorunluluklar, yönetimsel ve ekonomik etkinliği artırmak, güçlerin toplanması ve masraf tasarrufu, vergisel teşvikler, şirket ilişkilerinin sonlandırılması ve buna benzeyen nedenlerle gündeme gelir.

Geçerli Olan ve Olmayan Birleşmeler

Kanun, birleşmenin geçerli olabilmesini her şirket bakımından mümkün kılmamıştır. Sermaye şirketleri sermaye şirketleriyle, kooperatiflerle ve devralan şirket olması şartıyla şahıs şirketleriyle birleşebilirken; şahıs şirketleri şahıs şirketleriyle ve devrolunan şirket olması şartıyla sermaye şirketleriyle, devrolunan şirket olması şartıyla kooperatiflerle birleşebilir. Kanun’da öngörülen bu sınırlamanın arkasında yatan asıl düşünce, sınırsız sorumlu ortakların bulunduğu şahıs şirketlerinden sınırlı sorumluluğun hâkim olduğu sermaye şirketlerine geçişin desteklenmesi ve böylelikle alacaklıların birleşen şirketler nezdinde haklarının yok olması engellenerek korunmaya çalışılmasıdır. Yine alacaklıları korumak amacıyla, Kanun’da borca batık şirketler ve tasfiye halindeki şirketlerin ancak kaybolan sermayesini veya borca batıklığı karşılayacak tutarda serbestçe tasarruf edebileceği varlığa sahip olması ve devrolunan şirket olması halinde birleşme işlemlerine taraf olmasına izin verilmiştir.

Birleşme Türleri

Kanun’da birleşme türleri “devralma” ve “yeni kuruluş” şeklinde birleşme olarak düzenlenmiştir. Ancak belirtmek gerekir ki, birleşme türleri Kanun’da düzenlenen bu iki tür ile sınırlı olmayıp uygulama ile oluşmuş “çıkmalı birleşme” ve “çıkarmalı birleşme” gibi başka birleşme türleri de mevcuttur. Bu birleşme türlerinde birleşmeye katılan ortaklara ortaya çıkan ortaklığa ait pay vermek yerine iktisap edecekleri payların toplam değerine denk gelen bir ayrılma akçesi tanınmıştır.

Devralma yoluyla birleşme bir ticaret şirketinin bir veya daha fazla ticaret şirketini kendi bünyesine katması şeklinde gerçekleşir. Bu tür birleşmelerde, devrolan şirket bakımından devralan şirkete katılma söz konusu olur ve birleşme sonucunda devrolan şirketin tüzel kişiliği ortadan kalkar.

Yeni kuruluş yoluyla birleşmede ise, bir ya da birden fazla ticaret şirketi yeni bir ticaret şirketi oluşturmak amacıyla kurulacak yeni bir şirket altında birleşir. Bu tür birleşmede, bir yandan devrolan tüm şirketlerin tüzel kişiliği sona erer, diğer yandan, ortaya yeni bir ticaret şirketi, yani yeni bir tüzel kişilik çıkar.

İki tür birleşmede de, birleşme, birleşme sözleşmesinde yer alan birleşme oranına göre gerçekleşir. Devrolunan şirketin ortakları, daha önceden belirlenmiş bu orana göre, devrolunan malvarlığına karşılık olarak, yeni kuruluşta ya da devralan şirkette pay sahibi olur.

Birleşme için Gerçekleştirilen İşlemler

Birleşme çok aşamalı bir hukuki süreçtir. Birleşmeyi gerçekleştirecek olan ticaret şirketleri, işin öneminin bir sonucu olarak, öncelikle birleşme için gerekli ve önemli olan noktaları belirleyecekleri görüşmelerde bulunurlar. Bu görüşmelerle birlikte, birleşme işlemine esas teşkil edecek bilanço tarihinin belirlenmesi, söz konusu bilançonun hazırlanması, birleşmeye konu olacak malvarlığı kalemlerinin belirlenmesi gibi işlemleri gerçekleştirerek birleşmeye hazırlık yaparlar. Görüşmelerin sonunda, öncelikle bir birleşme sözleşmesi hazırlanır. Birleşme sözleşmesinde tarafların unvanları, sermayeleri, mali yapıları, yukarıda sözünü ettiğimiz değişim oranı gibi hususlar yer alır. Birleşmeye taraf olan şirketler, bu yazılı sözleşmeyi imzalar.

Birleşme sözleşmesinin imzalandığı tarih ile bilanço günü arasında altı aydan fazla zaman geçmişse veya son bilançonun çıkarılmasından sonra birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmişse bir ara bilanço düzenlenir. Şirketin finansal durumu böylece tespit edilmiş olur.

Daha sonra, birleşme raporu hazırlanır. Bu rapor birleşme işleminin nasıl yürütüldüğünü, yani işlerin nasıl gittiğini tespite yönelik bir rapordur. Birleşme raporunu, tarafların yönetim organları ayrı ayrı veya birlikte hazırlar. Ardından, ortaklara çeşitli belgeleri inceleme hakkı tanınır. Bu belgeleri incelemekte faydası olan diğer menfaat sahipleri de inceleyebilir.

Sonraki aşama, genel kurul kararının alınmasıdır. Birleşmeye taraf olan şirketlerin genel kurulları tarafından birleşme sözleşmesi kabul edilmelidir, yoksa birleşme gerçekleşmez. Sözleşmenin kabulü için, kanun tarafından, ağırlaştırılmış yeter sayılar öngörülmüştür. Bu yeter sayılar şirket türlerine göre değişmekte olup anonim şirketler için öngörülmüş olan kabul yeter sayısı yüzde yetmiş beştir. Bu genel kurul kararı alındıktan sonra, devralan şirketin, devrolunan şirket ortaklarına pay verebilmesi için sermaye artırımı yapması gerekir. Bunun nedeni birleşme sonrasında devralan ortaklığın paylarının kendiliğinden iktisap edilebilmesi için bu payların devralan ortaklıkta hazır olması gerekliliğidir. Sermayenin artırım miktarı keyfi olarak belirlenememektedir. Bu artırımda dikkate alınması gereken husus payların değişim oranıdır. Birleşmeye katılan şirketler tarafından birleşme kararı alınır alınmaz, yönetim organları, birleşmenin tescil edilmesi için ticaret siciline başvurur. Birleşme ticaret siciline tescil edildiğinde geçerli olur. Devrolunan şirketin bütün malvarlığı, yani aktif ve pasiflerinin tamamı, başka bir işleme gerek kalmaksızın, kendiliğinden devralan şirkete geçer. Devredilen şirketin ortakları devralan şirkete ortak olur ve devredilen şirketin kişiliği sona erer.

Belirtilmesinde fayda olan bir husus da şirketlerin bağımsız denetime tabi olması durumunda birleşmeye esas teşkil eden bilançoların denetçi tarafından onaylanmış olması gerekmesidir. Bu nedenle birleşme işlemleri başlarken şirketin o sene itibariyle bağımsız denetime tabi hale gelip gelmediği, şirket zaten bağımsız denetime tabi ise de, bilançoların denetim sürecinin zamanlama açısından mutlaka dikkate alınması gerekmektedir. İlaveten, birleşmeye konu şirketin bağımsız denetime tabi olması durumunda bu şirketin internet sitesinde birleşmeye ilişkin birleşme sözleşmesi, yıllık faaliyet raporları ve alacaklıların teminat altına alınması için talepte bulunabileceklerine dair sicil gazetesinde yapılan ilan gibi bazı belgelerin yayınlanması gerekmektedir.

Ayrıca Kanun devralanın devrolunan ortaklığın oy haklarının yüzde yüzüne sahip olduğu birleşmelerde kolaylaştırılmış usule göre birleşme yapılmasını öngörmüştür. Kolaylaştırılmış birleşmede öne çıkan başlıca kolaylıklardan biri birleşme sözleşmesinde yer alması gereken kayıtların azalmasıdır. Ayrıca anonim şirket birleşmelerinde ortaklıklar birleşme raporu düzenlememektedirler ve birleşme raporunu genel kurulun onayına sunmak zorunda değillerdir. Kolaylaştırılmış birleşmede de ortaklara inceleme hakkı tanınmalıdır ve tescil başvurusundan otuz gün öncesine kadar incelemeye sunulmuş olmalıdır. Ancak birleşmeye tabi şirketlerden birinin diğerinin %100 iştiraki olması durumunda pay sahibinden alınan inceleme hakkından feragat edildiğine ilişkin bir beyan ile ticaret odası otuz gün öncesine kadar inceleme hakkı verilmesini zorunlu tutmamaktadır.

Son olarak Kanun, her tür birleşmede alacaklıların korunmasına özellikle önem göstermiştir. Alacaklılar alacaklarının ödenmesini veya güvence altına alınmasını birleşme geçerlilik kazandıktan sonra üç ay içinde isteyebilirler. Bunun için birleşmeye katılan şirketlerin, alacaklılarına, alacaklarının teminat altına alınması için talepte bulunabileceklerine dair sicil gazetesinde yedişer gün arayla üç defa ilan yapılır, Bu sayede sadece devrolunan ortaklıkların değil, birleşmeye katılan ortaklıkların alacaklıları da korunur.

Şirket birleşmeleri ile ilgili verdiğimiz özet bilgilerin faydalı olması dileğiyle.