Mahmut Karacan – Fiat Röportajı
Markanız ve 2016 yılı planlarından
bahseder misiniz?
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı başarılı bir yılı geride bıraktı. 2016 yılının ilk 4 ayına baktığımızda ise, geçen yılın aynı dönemine oranla, otomobil ve hafif ticari araç toplamında, ufak bir daralma ile, 253 bin adetlik bir pazarın gerçekleştiğini görüyoruz.
Fiat markası olarak 2016’ya hızlı başladık. Egea Sedan modelimiz özellikle, büyük beğeni ile karşılandı. Modelin Türkiye satış grafiği her geçen gün artıyor. Yeni Fiorino’yu pazara sunduk. Geçtiğimiz günlerde ise Egea model ailesinin ikinci ürünü olan Egea Hatchback’in lansmanını gerçekleştirdik.
Nisan sonu itibariyle 27 binin üzerinde satış gerçekleştirdik. Başka bir deyişle, iç pazarda yüzde 11’lik payımızı korumaya devam ediyoruz. Binek araç pazar payımız bir önceki yılın ilk çeyreğine oranla artış gösterdi. Küçük hafif ticari araç pazarında Doblò ve Fiorino ile lider konumdayız.
Pazar payımızın yılın devamında Egea Hatchback ve sonbaharda satışına başlayacağımız Station Wagon modellerinin katkısı ile artacağını öngörüyoruz.
Operasyonel ve günlük kiralama firmalarına ne şekilde yaklaşıyorsunuz?
Hem operasyonel hem de günlük kiralama yapan firmalarla çalışıyoruz.
TOKKDER raporlarında da görüyoruz; operasyonel kiralamada 2010 yılında yaklaşık 10 bin olan müşteri adedi, 2016’nın 1. çeyreğinde 45 bin adetlere yükseldi. Bizler de bu alanda yerimizi almak için operasyonel ve günlük kiralama firmaları ile yakın temasımızı ve işbirliğimizi artırarak sürdürmeyi hedefliyoruz.
Sunduğunuz hizmetlerden bahseder misiniz? Operasyonel kiralama şirketlerinin beklentilerini marka olarak karşılayabiliyor musunuz?
Dünya çok ciddi bir değişim sürecinde. Müşterilerimizin de satın alma alışkanlıklarının değiştiğini her geçen gün gözlemliyoruz. Örneğin bizden bir önceki nesil otomobillerini 10 yıl kullanmak üzere alırken şu an tüketicilerin 2-2,5 yılda bir arabalarını değiştirdiğini görüyoruz. Bununla birlikte hayatımız gün geçtikçe daha fazla dijitalleşiyor. Dijital yaşamın getirdiği bireysellik de hayatımıza yön vermeye başladı. Hali hazırda sms’leşerek, mesajlaşarak iletişim kuran, 5-10 yıl sonraki potansiyel müşteriler (şimdilerin genç kuşakları) showroom’larımıza geldiklerinde, araç sahip olmak yerine kiralamayı tercih edeceklerdir. Çünkü, yeni jenerasyon a noktasından b noktasına ulaşımını, detaylarla uğraşmadan sağlamayı isteyecektir. Bugün gelişmiş ülkelerde, özellikle Amerika’da olduğu gibi, araç sahip olmak ile bireysel/operasyonel kiralama kanallarının satış yüzdeleri birbirlerine çok yaklaşmış durumda.
Tüm bunlara bakarak yakın gelecekte bizim pazarımızda da kiralama ihtiyacının artacağını söylemek zor değil. Hatta operasyonel kiralama pazarının yakın gelecekte toplam pazarın büyüme trendinin üzerinde bir hızla büyüyeceğini öngörüyoruz. Biz de bu öngörü doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İşini doğru ve iyi yapan kiralama firmalarının geleceğinin de çok daha parlak olacağına inanıyoruz.
Operasyonel ve günlük kiralama yapan firmaların müşterileri ile ilişkilerini kolaylaştırmak için hızlı ve yerinde çözümler üretmeye devam ediyoruz. Ürün ve hizmetlerde ihtiyaçlarına göre analizler yaparak, özellikle yerli ürettiğimiz araçlarımızda çözümler geliştirebiliyor ve sevkiyat zamanlamalarında daha hızlı ve esnek olabiliyoruz.
Operasyonel ve günlük kiralama şirketlerinden beklentileriniz nelerdir?
Birlikte uyumla yol almak ve tüketici memnuniyetini artıracak ortak paydalar yaratmak. Kiralama hizmetlerinde ihtiyaç duyulan operasyonel mükemmellik konusunda uzmanlaşmalarıdır.
Markanızın ikinci el araç politikaları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sattığımız araçların ikinci elde talep görebilmesi aslında birinci elde gördüğü talep ve perakende oranı ile doğru orantılıdır. Birinci eldeki talebi yüksek tuttuğunuz zaman ikinci elde fiyat ve bulunurluğu da olumlu yönde etkileniyor. Perakende satışların rolü de bu süreçte önemlidir. 75 bayimiz ile perakende satışlarımızı artırmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öte yandan filo satışlarının da artması yönünde, özellikle büyük firmaların yapmış oldukları kiralamaları desteklemeye devam ediyoruz. Ancak belirttiğim gibi, filo pazarının büyümesi, ikinci elde araçların değerlenmesi için de perakende satışlarının yükselerek devam etmesi gerekiyor. Burada da son bir yılda çok hızlı yol aldığımızı düşünüyoruz. Bizim 2016 perakende filo dağılım oranımız yüzde 70-30 arasında seyrediyor. Perakende tarafında büyürken, filo satışlarımızda da başarılı firmalar ile ortak projeler gerçekleştiriyoruz.
Satış sonrası hizmetlerde operasyonel kiralama şirketlerine ne gibi avantajlar sağlıyorsunuz?
Satış sonrası hizmetlerde müşterinin ve filonun büyüklüğüne, talep edilen modellere göre yaptığımız farklı uygulamalar var. Bu uygulamalar ile Türkiye ortalamasının üzerinde bir hizmet verdiğimizi söyleyebilirim.
Operasyonel kiralamada genel olarak en önemli husus, teknik olarak kronik problemi olmayan, yakıt tüketimi ile müşterisini memnun eden, uygun araçların tedariki konusunda çok hızlı ve zamanında reaksiyon alabilmek.
Fiat olarak hem müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun ürün ve hizmetlerin sağlanmasında hızlı aksiyon alıyoruz hem de ekonomisi ile avantaj sağlayabiliyoruz. Örneğin, Egea modeli, 100 Km’de 3,7 yakıt tüketimi ile sınıfında en düşük yakıt tüketimi sağlıyor. Egea modelimizle aynı zamanda 5 yıl garanti veriyoruz. Operasyonel kiralamada büyük hacim yarattığımız Linea modelimiz ile başarımız ortada. Kısaca, vermiş olduğumuz satış sonrası hizmetler, yaygın servis ağı, ihtiyaç durumunda anında müdahale imkânı gibi yaklaşımlarımız operasyonel ve günlük kiralamada tercih edilmemizi sağlıyor. Satış sonrasında gidilebilecek bütün sınırları zorlayarak yol alıyoruz.