Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Otomotiv Dünyası

Türkiye Otomotiv pazarında 2014 yılı on iki aylık dönemde geçen yıl aynı döneme göre toplam pazar yüzde 10 azalarak 807 bin 486 adet, üretim yüzde 4 artarak 1 milyon 170 bin adet, ihracat ise yüzde 7 artarak 885 bin 180 adet olarak gerçekleşti. İhracat değeri de yüzde 6 oranında artarak 22 milyar 780 milyon dolar seviyesine yükseldi.
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı ise 767.681 adet olarak gerçekleşti. 2014 yılı Ocak-Aralık döneminde otomobil satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,63 azalarak 587.331 adete, hafif ticari araç pazarı, aynı dönemde yüzde 4,44 oranında azalarak 180.350 adete geriledi.

IMF, Türkiye’nin bu yılki büyüme beklentisini %3’den %3,4’e yükseltirken, gelecek yıla ilişkin tahminini ise %3,7’den %3,4’e, 2015 yılı küresel büyüme beklentisini %3,8’den %3,5’e, 2016 yılı küresel büyüme beklentisini ise %4’ten %3,7’ye düşürdü.
2014 yılında; kur ve faiz oranlarındaki yükselişler, otomobil ÖTV oranlarındaki artış, BDDK’nın kredi işlemlerine yönelik getirdiği sınırlamalar, büyümede ivme kaybı, özel sektör tüketim ve yatırımlarındaki zayıflık, otomotiv pazarında daralmaya yol açtı.
2015 yılında ise ABD Merkez Bankası’nın (FED) ekonomideki iyileşmeye paralel olarak, politika faiz artırma beklentisi, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ekonomik toparlanmayı desteklemek amacıyla parasal genişlemeye devam etme kararı, jeopolitik gelişmeler, TCMB’nin enflasyonla mücadele kararlığı, cari işlemler açığındaki gelişim, yapısal reformlara ait atılacak adımlar ve içerisinde bulunulan seçim süreci etkili olacaktır.
2014 ilk çeyreği sektör açısından sonuçlar iyi değildi. Seçimler sonrası pazarda hareketlenme yaşandı. Buna bağlı olarak 2015’te ilk çeyrek baz etkisiyle daha yüksek çıkacaktır. Mayısta kapılarını açacak olan uluslararası İstanbul Autoshow da pazara ivme katacaktır.
2015 yılına ilişkin tahminler ise bir miktar daha olumlu. Gelecek yıl toplam pazarın yeni öngörüler doğrultusunda bir miktar daha büyüyerek 825-875 bin adet düzeyinde gerçekleşmesi bekleniyor.
Dünya otomotiv endüstrisi teknoloji geliştirirken çevreci anlayışın ön planda tutulduğu bir süreci yaşamaktadır. AB ülkelerinde ve Kyoto Sözleşmesi’ni imzalamış ülkelerde, çevrenin korunması ve çevre kirliliği ile mücadele de öncelikli ve temel konular arasında yer alıyor. Batı Avrupa ülkelerinde araç parkı yaş ortalamaları 8-9 yaş civarında. Özellikle Avrupa ülkelerinde çevre bilinci ile sistematik ve sürekli bir şekilde araç parklarının gençleştirilmesine büyük önem veriliyor. Ülkemizde 2014 yıl sonu araç parkı verilerine göre, 12 yaş üzerinde otomobillerin toplamdaki payının yüzde 47 civarında olduğu görülüyor.
Sektörümüzün en önemli problemlerinden
birisi maalesef “yaşlı araç parkı” olmaya devam ediyor. Bugüne kadar gerçekleştirilen çalışmaların ağır ticari araçlar için verdiği olumlu sonuçları görüyoruz ve bunların ilave önlemlerle otomobilleri de kapsayacak şekilde geliştirilmesini arzu ediyoruz.
Otomotiv sektörü önemli bir dönüşüm içerisinde. Otomotiv üretimi batıdan doğuya doğru hızla kayarken Türkiye’nin de bu gelişmelerden pay alması ve alanını genişletmesi büyük önem taşıyor. Geleceğe dönük projeksiyonlarda Türkiye’nin konumunu korumak ve sağlamlaştırmak için Dünya otomotiv endüstrisindeki yeni trendleri yakından incelememizde fayda var. Daha güçlü bir otomotiv sektörü için inovasyon desteklenmeli. Bu anlamda kamunun da katkısı önemli.
Üretimde küresel oyuncu durumundaki Amerika, Japonya, Almanya, Fransa, Kore gibi ülkelerin iç pazarlarına baktığımızda çok büyük iç pazar adetlerine sahip olduklarını görüyoruz. Dolayısıyla iç pazarımızı otomotiv sektöründe küresel oyuncu durumundaki ülkelerin seviyesine taşıyacak teşvik ve uygulamalara ihtiyaç var. Odaklanmamız gereken ilk nokta, Türkiye açısından iç pazar olmalı. Büyük bir iç pazardan gücünü alan Türkiye otomotiv sektörünün global rekabetteki yerini daha da sağlamlaştırmak mümkün.
Son olarak Derneğimiz çalışmaları arasında yer alan ve bu yıl sonunda süresi bitecek olan Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2011-2014 ile ilgili yeniden yapılanması önem taşıyor. Hazırlıkları devam eden ve ODD’nin de katkıda bulunduğu ‘2. Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ ile sektörün gelişimi, ömrünü tamamlamış araçların bir plan çerçevesinde çevre ve insan sağlığı bakımından parktan çekilmesi ile gerekli alt yapı çalışmalarına da yer vererek global arenada rekabet üstünlüğünün gelişmesi bakımından ihtiyaç duyulan düzenlemelerin de yapılacağını umuyoruz.