Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Rekabet Kurallarının İhlallerinden Doğan Para Cezalarının Artan Trendi – Göksu UTECHT

Ülkemizin serbest piyasa ekonomisine geçişinden yıllar sonra kurulan Rekabet Kurumu, 16 yılı geçkin bir süredir piyasadaki aksaklıkların giderilmesi, piyasaların serbest ve sağlıklı bir şekilde oluşması, rekabet ortamının en iyi şekilde işletilebilmesi için düzenleyici bir organ olarak çalışmalarına devam ediyor. Bu doğrultuda rekabetin engellenmesini, kısıtlanmasını önlemek için geniş bir yetkiye ve kaynağa sahip olan Rekabet Kurumu; kamu ya da özel teşebbüs ayrımı gözetmeden, tüm işletmeler için soruşturmalar açabiliyor ve soruşturmalar çok yüksek para cezaları ile sonuçlanabiliyor.

Sektörel bazda da bir ayrıma gitmeyen Rekabet Kurumu; fırıncılar, beyaz eşya bayileri, sürücü kursları gibi küçük ölçekli teşebbüslerin yanında, otomotiv, telekomünikasyon ve bankacılık gibi büyük endüstrilere ilişkin incelemeler de yürütmüş ve oldukça yüksek para cezaları kesmiş durumda.
Rekabet Kurumu özellikle de son üç yılda, onaltı yılın vermiş olduğu birikim ile daha sert rekabet politikaları benimsemiştir. Ceza miktarları artarken pişmanlık başvuruları, şikayet mekanizmaları, şirket çalışanlarına para cezası gibi araçlarla kendi etkinliğini de sağlamlaştırmıştır. Gerçekten de 2010 yılından bu yana geçen zamanda, yıllara göre verilen toplam cezalara baktığımızda 2010 yılı için yaklaşık 45 milyon TL, 2011 yılı için 461,9 milyon TL, 2012 yılı için 62 milyon TL tutarında ceza miktarlarına ulaşılmıştır. 2013 yılında ise yılın ilk dokuz ayı itibari ile kesilen toplam ceza 1 milyar 145 milyon 600 bin TL (yanlış okumadınız!) olmuştur.
Rakamlara bakıldığında dönemin ‘yaptırım dönemi’ olduğunu ve Rekabet Kurumu’nun rekabet ihlalleri ile mücadelede sert politikalar izlediğini söylemek hiç de yanlış olmayacak. İşte Rekabet Kurumu’nun son yıllardaki para cezası grafiği yan sayfada görebilirsiniz.
Para cezaları bakımından değinmekte fayda bulduğumuz bir diğer nokta da 2008’de Rekabet Kanunu’nda gerçekleştirilen değişiklikle beraber; şirket çalışanlarına da şirkete verilen idari para cezasından ayrı olarak bireysel para cezası verme imkanının getirilmiş olması. Bu kapsamda Rekabet Kurumu ihlalin meydana getirilmesinde belirleyici etkisi olduğu saptanan çalışanlara; şirkete verilen cezanın yüzde beşine kadar idari para cezası verebiliyor. Her ne kadar 2008’den bu yana bireysel ceza uygulanan kararların sayısı yalnızca iki olsa da, bireylere uygulanabilecek para cezaları rekabet ihlalleri ile mücadelede rekabet otoritelerinin ellerindeki en caydırıcı kozlardan biri konumunda.
Rekabet Kurumu’nun, 2010 yılını Rekabet Savunuculuğu yılı ilan etmesi sonraki yıllarda son derece artan para cezalarını da beraberinde getirdi. Yukarıdaki tablo, şirketlerin rekabet kuralları ile uyum içinde faaliyet göstermelerinin ne kadar önemli hale geldiğini ortaya koyuyor. Gerçekten de rekabet bilincinin oluşmadığı; bu bilincin bütün çalışanlar tarafından şirket davranışlarına yansıtılmadığı durumlarda er ya da geç rekabet ihlali kaynaklı idari para cezaları ile karşı karşıya kalınabiliyor. ACTECON olarak bizlerin, bu para cezalarından kaçınmak için her zaman üzerinde durduğu öncelikli önerisi ise; şirketlerin rekabet kurallarına uyumlarını sağlayacak şirket içi politikaları ve rekabet uyum programlarını oluşturmaları ve bu programları istisnasız uygulamaları.

Top