Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Neden Bağımsız Denetim, Neden Uluslararası Finansal Raporlama Standartları?

Didem Demer Gündüz

Zorunluluk yok ise neden bağımsız denetim vazgeçilmez bir ihtiyaç?

“Bağımsız denetim çok basit olarak bir şirketin ya da organizasyonun finansal tablolarının bağımsız bir taraf olarak denetçiler tarafından incelenmesi ve yatırımcılara, düzenleyicilere, kamuya finansal bilgiler ve sunumuna ilişkin güvence sağlanmasıdır. Finansal tablolar üzerinde güvence sunmak üzere uygulanan denetim tekniklerinin (fiziki inceleme, doğrulama, yeniden hesaplama, belge inceleme, bilgi toplama (soruşturma), analitik inceleme gibi) kaçınılmaz getirisi önemli süreç ya da operasyonel eksikliklerin saptanarak düzetilmesine imkân sağlanması ve muhasebe ve finansal raporlamaya ilişkin işleyişin ve kontrollerin etkinliğinin de değerlendirilmiş olmasıdır.”

Aslına bakarsanız, çoğu operasyonel kiralama sektöründe faaliyette bulunan şirket için de söz konusu olduğu üzere eğer yasal bir bağımsız denetim zorunluluğu yok ise de şirketlerin, bağımsız denetimi bir ihtiyaç olarak değerlendirmelerinin nedeni, temeli şeffaşık, iyi ve hesap verebilir bir yönetim tesis etmek olan kurumsal yönetim ilkeleridir. Finansal tabloların bağımsız denetimden geçirilmesi şirketlere kurumsallaşma sürecindeki aşamalarına göre çeşitli faydalar sağlamaktadır. İşletme sahipleri genellikle şirketlerini yönetmek ve karar almak için bol miktarda finansal bilgi kullanmak durumundadırlar. Muhasebe, kayıt düzeni ve finansal raporlama finansal bilgileri analiz için birincil araçtır; bağımsız denetçiler uyguladıkları denetim teknikleri sayesinde muhasebe sürecini ve finansal bilgileri test etmiş olurlar. Bu sayede;

  • Finansal bilgilerin geçerliliği ve doğruluğu tarafsız bir bakış açısı ile değerlendirilmiş olur.
  • Muhasebe sürecindeki hatalar keşfedilip, doğru muhasebe politikalarının ve uygun muhasebe standartlarının kullanıldığı tarihi finansal bilgilerin analizi sağlanır.
  • Doğru tarihi finansal bilgilerin analizi, geleceğe ait sağlıklı tahminlerle kararlar alınmasında yardımcı olur.
  • Finansman sağlayanlara, yatırımcılara, ortaklara ve çeşitli otoritelere sunulan finansal bilgilerin hatalı ve hileli olmasının önüne geçilmiş olur. İlaveten, işletme yönetimi ve çalışanlarının hile yapmasının önlenmesine yardımcı olur.
  • İşletme sahibi bağımsız denetçinin önceki deneyim, bilgi ve sektör uzmanlığından yararlanarak kendi işletmesi ile ilgili değerlendirmelerini derinleştirebilir.
  • İş risklerinin tespit edilip önlenmesi ya da yönetilmesi ve operasyon ve iç kontrol stratejilerini iyileştirmekte kullanılmak üzere çeşitli bakış açılarının geliştirilmesi kolaylaştırılmış olur.

İşletmenin işleyişinin etkinliği ve verimliliği üzerine içsel olarak sağlanan yukarıdaki katkılara ilave olarak işletmenin diğer taraşarı ve ortakları ile ilişkilerinde kurumsallaşma

  • Fon kaynaklarını bulma ve maliyetleri azaltma
  • Finansman sağlayanların ihtiyaçlarına cevap verme l Olası satın-alma ve/veya birleşme işlemlerine hazırlıklı olma l Halka açılma ve/veya ihraçlara hazırlıklı olma
  • Güvenilir finansal bilgi oluşturma
  • Tüm ilgili taraflara karşılaştırılabilir ve şeffaf finansal bilgi sunulması
  • Tüm ortakların haklarının daha iyi korunması l 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (“yeni TTK”) belirlenen denetim zorunluluğu sınırlarına ulaşılması durumuna ya da olası kanuni değişiklikler ile zorunlu kapsama girme durumuna hazırlıklı olma

Bağımsız denetime tabii tutulacak finansal bilgiler hangi finansal raporlama standardına göre hazırlanmalı?

Bağımsız denetime tabi tutulan finansal bilgiler belirli finansal raporlama standartlarına göre hazırlanmış finansal tablolar olmalıdır kurumsallaşma sürecinin en önemli sacayağı hiç şüphesiz şeffaf, anlaşılabilir, karşılaştırılabilir ve finansal durumu en doğru gösteren raporlama standartlarını seçmektir. Günümüzde küreselleşen Dünya ekonomisi, ülkemizde çok daha fazla çok uluslu şirketlerin ve yatırımcıların oluşması, 6102 sayılı yeni TTK, tüm düzenleyici kuruluşlar ve finansman sağlayanların talepleri tüm şirketler için tek muhasebe dilini; yani Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’nı (“UFRS”) vazgeçilmez kılmaktadır.

UFRS uygulandığında finansal durum ve performans neden etkilenir?

Operasyonel kiralama şirketlerinin UFRS’ye uygun hazırlanmış finansal tabloları ile Vergi Usul Kanunu’na (“VUK”) göre hazırlanmış finansal tabloları arasında önemli farklar bulunabilmektedir. Şirketlerin Vergi Usul Kanunu’na göre hazırlanmış finansal bilgileri karar alma, bilgi edinme ve performans sunma aracı olarak kullanmaları yanıltıcı olabilir; uygun olmayan tarihi finansal bilgilerin analizi, geleceğe ait sağlıklı tahminlerle kararlar alınmasına engel olur. Operasyonel kiralama şirketlerinin VUK’a göre hazırlanan finansal tabloları esas olarak vergi yönetimi amaçlı olduğundan amortisman hesaplamaları, kur farkı aktişeştirmeleri, vb. buna göre uygulanmaktadır. Oysa ki, UFRS’nin öngördüğü amortisman gereklilikleri VUK’tan tamamen farklıdır.

UFRS’de, finansal raporlama dönemleri itibariyle en doğru değeri finansal tablolara yansıtacak kiralama dönemine ve kiralama dönemi sonundaki ikinci el satış değerine bağlı bir ölçüm metodu söz konusudur. Diğer bir önemli farklılık yaratabilecek husus, yabancı para borçlanmalar ile yabancı para operasyonel kiralama kontratlarının taşıdığı kur riski üzerine belirli şartlar sağlanması durumunda uygulanabilecek finansal riskten korunma muhasebesi seçeneğidir. Buna ilaveten, UFRS uyarınca geçerli olan hasılat, stoklar, yatırım amaçlı gayrimenkuller, karşılıklar, koşullu borçlar ve koşullu varlıklar, vergiler, çalışan hakları, finansal araçlar, konsolidasyon vb. konularına ilişkin muhasebeleştirme kuralları da önemli farklar yaratabilir, ve tüm bunların sonunda çok farklı bir finansal durum ve performans ortaya çıkabilir. UFRS’nin ayrıca çok detaylı finansal bilgi sunma ve dipnot açıklama gereklilikleri bulunmaktadır, bu da açık, şeffaf ve anlaşılır bilginin finansal tablo kullanıcılarının bilgisine sunulmasını sağlar.

Finansal Hizmetler Sektörünün bağımsız denetim açısından özellikli durumu nedir?

Operasyonal Kiralama şirketlerinin yönetilmesi gereken riskler ve göz önüne alınması gereken gelişmeler, öngörüler ve eğilimler açısından “Finansal Hizmetler” sektörünü takip etmesi gerektiğini düşünürsek, yukarıda açıklanan bağımsız denetim ve UFRS uygulamasının Operasyonel Kiralama şirketleri için önemini vurgulamak üzere hali hazırda Türkiye’de finansal hizmetler sektöründe faaliyette bulunan tüm işletmelerin bağımsız denetim zorunluluğunun bulunduğunu ve ilgili otoritelere bu raporların düzenli olarak sunulduğunu, ilaveten bankalar için geçerli olmak üzere finansal tabloların denetimine ek olarak bankacılık süreçleri ve bilgi sistemleri denetimlerinin de söz konusu olduğunu belirtmek gerekir.

Bu çerçevede, özet olarak, operasyonel kiralama şirketlerinin UFRS’ye uygun finansal tablolarını bağımsız denetimden geçirtmeleri, gerekliliklerin ötesine geçip olası yeni düzenleme ve gelişmeleri hazır olarak karşılamalarını ve şirketlerine tarafsız bir bakış açısı getirerek kurumsal yönetim anlamında önemli bir adım atmış olmalarını sağlayacaktır