TEB ARVAL, “CVO Barometre 2012” Sonuçlarını Açıkladı:
KOBİ’ler Tasarrufun Yolunu Filo Kiralamada Buldu
Filo kiralama sektörünün bugününe ve yarınına ışık tutmak amacıyla TEB Arval’in destek olduğu “CVO Barometre 2012” araştırması sonuçları Kurumsal Filoların Geleceği Konferansında açıklandı. Konferansta konuşan Varol CİVİL; filo yönetim sektörünün, büyük şirketlerin itici gücüyle büyümesini sürdürdüğünü belirterek, “KOBİ’lerin yüzde 94’üne yakın kısmı halen araç satın alma yöntemleriyle ilerliyor. Bu oran geçtiğimiz yıl yüzde 3 gibi gerilese de ülkemiz ekonomisinin yüzde 90’ından fazlasını KOBİ’lerin oluşturduğunu düşündüğümüzde, filo yönetimi için önemli bir potansiyelin olduğunu görüyoruz” dedi.
TEB Arval desteğiyle gerçekleştirilen ve araçsektörünün önemli bir alanı olan filo yönetimi konusundaki tek çalışma olan CVO Barometre’nin bu yıl üçüncüsü açıklandı.
Konferans TEB Genel Müdürü Varol CİVİL ve TEB Arval Genel Müdürü Luc SORIAU’nun ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını yapan TEB Genel Müdürü Varol CİVİL, “Ülke ekonomimizin lokomotişerinden araç sektörünü besleyen filo kiralama sektörünün bugününe ve geleceğine ışık tutan CVO Barometre’nin bu yıl üçüncüsünün sonuçlarını açıklıyoruz.
Her yıl araçsektörün heyecanla beklediği CVO Barometre’nin gelenekselleşerek, kendi alanında bir marka haline gelmesini görmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
Maliyetlerini düşürmek isteyen Küçük ve Orta ölçekli firmalar filo kiralamanın önemine vardı.
Filo kiralama sektörünün, büyük şirketlerin itici gücüyle büyümesini sürdürdüğünü belirten Varol CİVİL, KOBİ’lerin %94’üne yakın kısmının halen araç satın alma yöntemleriyle ilerlediğini dile getirdi. Ancak söz konusu yüzdenin istikrarlı bir şekilde düşüş gösterdiğini vurgulayan CİVİL “Araştırma sonuçlarının da ortaya koyduğu üzere filo yönetim sektörü büyük şirketlerin itici gücü ile büyümesini sürdürüyor. Orta ve küçük ölçekli firmalarımızın hala yüzde 94’üne yakını araç satın alma yöntemleriyle ilerliyor.
Bu noktada filo yönetimi açısından sevindirici bir gelişme bu oranın yıllar
itibarıyla düşmeye başlaması. Tabloya baktığımızda geçen yıldan bu yana yüzde 3
düşüş söz konusu.
Buna karşın ülkemiz ekonomisinin yüzde 90’ının KOBİ’lerden (Küçük ve Orta ölçekli firmalardan) ibaret olduğunu üşündüğümüzde, filo yönetimi için önemli bir potansiyelin var olduğunu görüyoruz” dedi.
Küçük ve orta ölçekli firmalara filo yönetiminin öneminin ve sağladığı avantajların çok iyi anlatılmasının gerektiğine de değinen CİVİL, “Özellikle maliyetlerin düşürülmesinin giderek önem kazandığı bu rekabet ortamında şirketlerin; filo kiralama şirketlerinden alacağı profesyonel destek sayesinde elde edeceği tasarrufu daha net görmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Filo Kiralama” yoluna giden şirketler büyük tasarruf sağlıyor.
CVO Barometre 2012 sonuçlarına göre, 2011 yılı sonu itibarıyla binek ve ticari araç birlikte düşünüldüğünde Türkiye’de yaklaşık 1.9 milyon şirket aracının olduğu tahmin ediliyor. Bu rakamın içerisinde 150 bin araç civarında pay sahibi olan filo kiralama, filo satışlarının yüzde 8’lik kısmını oluşturuyor. Son 9 yıla ait veriler incelendiğinde Filo Kiralama sektörünün istikrarlı bir şekilde büyüdüğü görülüyor. Bu durum gün geçtikçe şirketlerin araç konusunda dış kaynak kullanımına daha sıcak bakmaya başladığını ortaya koyuyor.
“CVO Barometre 2012” için 5 bine yakın görüşme yapıldı.
Araştırma için 3616’sı Avrupa’da olmak üzere toplam 4800’den fazla görüşme gerçekleştirildi. Araştırmanın hedef kitlesi, farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirket aracı kullanan firmalar olarak belirlendi. Araştırma ise 2012’nin ilk çeyreğini kapsıyor.
“CVO Barometre 2012” Türkiye özet sonuçları.
Türkiye’deki filo kiralama sektörü Avrupa’ya kıyasla daha fazla büyüme potansiyeli taşıyor. Avrupa ile karşılaştırıldığında Türkiye’de daha fazla şirket, filosunu büyütmeyi hedeşiyor.
100 çalışanın altındaki Türkiye’deki şirketler, yüzde 37 oranında filosunun büyüyeceğini düşünürken, bu oranın Avrupa’da yüzde 4 ile sınırlı kaldığını, Türkiye’de 100’den fazla çalışanı olan şirketler, yüzde 43 oranında filosunun büyüyeceğini düşünürken Avrupa’da bu oranın yüzde 7 ile sınırlı kaldığını görüyoruz.
Türkiye’de filo kiralama finansman yöntemini benimseyen şirketler filolarında önümüzdeki 3 yıl içerisinde yüzde 52 artış göstereceğini öngörüyorlar. Araştırma sonuçları Avrupa’da bu oranın yüzde 6 ile sınırlı kaldığını gösteriyor.
Türkiye’de şirketler filo kurarken ya da büyütürken daha çok araç kredisi kullanıyor.Orta ve küçük ölçekli firmalar daha çok araç kredisi kullanarak ve satın alma yöntemleriyle ilerliyor (%94 oranında). 2011’de bu oran %97 idi.
Aradaki %3’ük payın filo kiralama sektörüne gittiği görülüyor.
Büyük ölçekli firmalarda ise araç kredisi ve satın alma oranın toplam yüzde 67, filo kiralamanın ise yüzde 28 olduğu görülüyor.
Türkiye’deki şirketlerin üçte ikisi güvenliğin sürücü ve firma arasında paylaşılması gereken bir sorumluluk olduğunu düşünüyor.
Bu nedenle 100’den fazla çalışanı olan birçok şirket, çalışanlarına zorunlu güvenli sürüş eğitimi aldırtıyor; 100 ile 244 arasında çalışan sayı bulunan şirketlerin yüzde 31’i, 250’nin üzerinde çalışanı olan şirketlerin ise yüzde 38’i söz konusu eğitimi çalışanlarına aldırtıyor.
Araç politikalarında sürücü güvenliğini artırmak için cep telefonu
kullanımını yasaklamak, kazaya karışmamış sürücüleri ödüllendirmek gibi bazı yöntemler uygulanıyor
.
Filolarda, yakıt tüket
imini azaltmak, araçların yerlerini belirlemek ve sürücü güvenliğini arttırmak amaçlı kullanılan araç takip sistemlerinin kullanımının yaygınlaşmış olduğu gözlemleniyor.