Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Atıklar Atık Olmaktan Çıkıyor

Türkiye’de 2013 yılı, atık toplama ve geri dönüşüm konusunda oldukça hareketli geçecek.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 22 Mayıs 2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalar Yönetmeliği (AEEE önetmeliği) ile bu konudaki yasal çerçeveyi belirledi. Yönetmeliğin kademeli olarak uygulamaya gireceği Mayıs 2013 tarihine kadar elektrikli ve elektronik eşya üreticilerinin nasıl bir hazırlık süreci geçireceği ise büyük merak konusu.

Bu süreç hakkında fikir sahibi olmak için Avrupa Birliği‘ndeki (AB) uygulamalara göz atmakta fayda var. AB’de 27 Ocak 2003 tarihinde kabul edilen “Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyalar Direktifi” ve “Elektrikli ve Elektronik Eşyalarda Bazı Zararlı Maddelerin Kullanımının Sınırlandırılması Direktifi” ile önemli metallerin geri kazanımı ve ağır metallerin çevresel hassasiyetlere uygun ortadan kaldırılması konusunda büyük bir adım atılmıştı. Böylelikle atık toplama ve geri dönüşüm konusunda AB kapsamında yüksek ivmeli bir gelişme gözlendi.

Bugün atık elektrikli ve elektronik eşyalar kapsamında, AB’de ortalama kişi başı toplama miktarı 4 kg iken İsveç ve İsviçre gibi kurumsal yapılanması güçlü ülkelerde bu miktar 15 kg’ye yaklaşmakta. Türkiye’de ise bahsi geçen miktarlar oldukça düşük seviyelerde ve belirli bir uygulama standardına bağlı kalınmaksızın gerçekleşmekte. Ülkemizde yeni yürürlüğe giren AEEE Yönetmeliği’nde, ilk aşamada oldukça düşük bir hedeşe, 2013 yılı için kişi başına 0,3 kg’lık atık toplama amaçlanıyor. Önümüzdeki yıllarda ise sektörde oluşması beklenen yapılanmanın da etkisiyle 2018 yılında bu miktarın AB’nin bugünkü ortalamasını yakalayarak 4 kg’ye ulaşması bekleniyor.

Türkiye’de atık toplama işinin yasal bir çerçeveye kavuşması amacıyla daha önce sırasıyla Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü (2004), Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin Kontrolü (2006), Ambalaj Atıklarının Kontrolü (2007) ve Atık Yağların Kontrolü (2008) Yönetmelikleri kabul edilmişti. Tüm bu düzenlemelerin ortak noktası ise, daha fazla atık toplayabilmek ve bu sayede daha etkin bir atık yönetimi gerçekleştirmek üzere üreticilerin bir araya gelmesi.

Her ne kadar çevrenin korunması amacıyla ve hatta mevzuatlar kapsamında olsa da, rakiplerin bir araya geliyor olması, rekabet kuralları bakımından değerlendirilmesi gereken kritik bir konu. Diğer bir deyişle, rakiplerin çevrenin korunması gibi meşru bir nedenle olsa bile rekabet kurallarının kırmızı çizgilerini aşmaması gerekiyor.

Atık ürünler konusuna derginin bu sayısında yer vermemizin nedeni rekabet kurallarının rakiplerin bir araya gelmesi ile ilgili teknik boyutu değil, atık yönetimi pazarlarının geri dönüşüme ya da bertarafa konu farklı farklı ürünlerle sürekli büyümesi. TOKKDER bünyesindeki araç kiralama şirketlerinin de, ömrünü tamamlamış lastik, atık madeni yağ ve atık akü (elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması için biraz beklememiz gerekecek) gibi ürünler kapsamında atık yönetimi sistemleri pazarına ürün tedarik edecek sağlayıcılar konumunda olduğu unutulmamalı.

Atık ürünler daha fazla toplandıkça atıkların geri dönüşümü ve ortadan kaldırılması pazarlarını da daha sık duyacağız. Başlıkta da belirttiğimiz gibi atıklar artık yalnızca atık değil her zamankinden daha fazla ticari bir meta.

Bahadır Balki

Fatih Çakmak