Dijital Dönüşüm ve Paylaşım Ekonomisi Kiralama Sektörünü Şekillendirecek – Özarslan Abdulkadir TANGÜN

Teknoloji dünyasında yaşanan baş döndürücü gelişmeler, iletişimin artması ve bilgiye erişimin kolaylaşması sonucunda değişim günümüzde çok hızlı gerçekleşiyor. Bireysel olarak hayatın akışından kopmamak, ticari anlamda ise rekabet gücünü kaybetmemek için değişime adapte olmak hatta değişime öncülük etmek gerekiyor. Söz konusu değişim otomotiv, kısa ve uzun dönem araç kiralama ve araç paylaşımı sektörlerini de dönüştürüyor.
Günümüzün koşullarında, büyümenin ve rekabetçiliğin yolu her zamankinden daha çok dijitale yönelmekten geçiyor. Araç kiralama kuruluşları müşterilerinin beklentilerini karşılamak adına teknolojik yatırımlarını artırarak kiralama işlemlerinin birçok adımının dijital ortamda yapılmasına imkan veren bir yapıya geçiş yaptı.
Değişime en hızlı adapte olanlar doğal olarak gençler. Dünyada sahiplikten mülksüzleşmeye doğru giden bir akım günden güne hız kazanırken yeni nesil her alanda sahip olmak yerine kiralama modellerine yöneliyor. Çevre dostu teknolojiler daha fazla ön plana çıkıyor ve devletlerin de sağladığı destekle tercih unsuru oluyor. Hızlı şarj istasyonlarının yaygınlaşması ve batarya teknolojisindeki gelişmelere bağlı olarak sürüş menzillerinin artması ile birlikte çevre dostu elektrikli araçların kullanımı günden güne artarken otonom araç teknolojisi de hızla gelişiyor. Araç kiralama şirketleri ise artık sadece araç temin eden kuruluşlar olmaktan çıkıp müşterilerinin mobilite ile ilgili her türlü ihtiyacına çözüm üreten bir yapıya geçiyorlar. Teknoloji ise bu sürecin her aşamasında yer alarak hem araç kiralama şirketlerine hem de müşterilerine büyük kolaylık sağlıyor. Ülkemizde araç kiralama sektörü küresel gelişmeleri çok yakından takip ediyor ve hizmetlerini bu yönde geliştirmek için adımlar atıyor.
Dünyada da paylaşım ekonomisinin ivmelenmesiyle, araç sahipliği artık yeni kuşağın öncelikleri arasında yer almıyor. Avrupa ve Amerika’da “Y” nesli bir süredir araç sahipliği yerine kiralama sistemini tercih ediyor. Z kuşağı ile birlikte araç sahipliğine ilgi giderek azalıyor.
Türkiye’de Z kuşağının yüzde 56’sı otomobili yalnızca bir ulaşım aracı olarak görüyor. Yeni nesil tüketiciler, mobilitede “kullanıma dayalı ödeme” tercih ediyor; paylaşımlı bisiklet, elektrikli bisiklet, scooter/motorlu scooter kullanımı artıyor.
Şu anda hem operasyonunda zorlukların olması hem de ikinci el değerindeki belirsizliğin yüksek olması nedeniyle elektrikli araçları kiralamak zor. Pil teknolojisinin gelişmesi, 1.000 km üzeri menziller, 10 dakikanın altı şarj üniteleri ve yaygın hızlı şarj istasyonları elektrikli araç kullanmayı ve kiralamayı daha mümkün kılacak. Gelecekte enerji tasarrufu daha ön planda olacak; sürdürülebilir teknolojilere daha çok yatırım yapılacak, kademeli olarak önce tam elektrikli, sonra da otonom araçları kiralama sektöründe kullanacağımızı düşünüyoruz. Kiralama yöntemi sayesinde tüketiciler, elektrikli araçları başlangıç maliyeti ve ikinci el fiyat belirsizlik riski olmaksızın, makul aylık kira ödemeleri ile edinebilecek. Avrupa’da, 2030 yılında, yeni araç satışlarının yüzde 40’ının hibrit ve yüzde 55’inin elektrikli olması bekleniyor. Mega trendlerin yarattığı etkiler sonucu mobilite ekosisteminin evrilerek araç paylaşımı, üyelik modelleri, filo yönetimi, platform hizmetleri sağlayıcıları gibi yeni iş modelleriyle zenginleşeceğini görüyoruz.
Ülkemizin köklü kuruluşlarının da elektrikli araç alanındaki bugünün ve geleceğin trendlerine yönelik yatırımları her geçen gün artıyor.
Son dönemdeki ekonomik gelişmelere bakıldığında, pazar genelinde yaşanan ve tüm emtialarda gözlemlenen fiyat artışlarından alım gücü nispeten de olsa negatif yönde etkileniyor ve buna bağlı olarak tüketici tercihlerinde değişiklikler yaşanıyor. Artan maliyetler ve finansmana erişimde yaşanan zorluklardan kaynaklı araç kiralama sektöründe 2025 yılının ilk çeyreğinde yaşanan daralmanın, yılın ikinci çeyreğinde de bir nebze sürdüğünü TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu verilerinde görüyoruz. İşletmeler ekonomideki olumsuzluklara bağlı olarak araç parklarını artırmama veya bir miktar daraltma yönüne gidebiliyor. Yeni oluşan taleplerinde erteleme eğilimi ortaya çıkabiliyor. Operasyonel araç kiralama sektörü de ağırlıklı olarak ticaret yapan kurum ve şirketlere yönelik çalışan bir sektör. Dolayısıyla daralan bir pazar ile karşı karşıya kaldığımız gerçeğini görmezden gelemeyiz. Operasyonel araç kiralama sektörü olarak araç parkımız, 2025 yılının ilk yarısında geçtiğimiz yıl sonuna göre yüzde 6,5 oranında daraldı. Geçen yılın ilk yarısı sonunda 257 bin adet olan parkımız bu yılın ilk yarısında 235 bin adet olarak kaydedildi. 2025 yılının ilk çeyreği sonunda ise sektörümüzün araç sayısı 242 bin adetlerdeydi. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,8 olan daralma, ikinci çeyreğinde yüzde 2,8 olarak gerçekleşti.
Artan maliyetler ve finansmana erişimde yaşanan zorluklardan günlük araç kiralama sektörünün de etkilendiğini görüyoruz. Bunun yanında ülkemizin çevresinde yaşanan gelişmeler de günlük kiralama sektörü için çok önemli olan turizm tarafını olumsuz etkiliyor. Günlük araç kiralama sektörü, her yıl yurt dışından ülkemizi ziyarete gelen müşteriler sayesinde ülkeye ciddi bir döviz girişi sağlamakta. Özellikle bu yıl başında çevre ülkelerde yaşanan gelişme ve savaş sektörü olumsuz etkiledi. Buna rağmen sektör hazırlıklarını yaptı ve Günlük Kiralama Sektör Araştırmamızın ilk yarı yıl sonuçlarına göre, sezona başlarken 165 bin araç adedine ulaştı. Ardından da, beklenen kadar olmasa da, başarılı denebilecek bir yaz sezonu geçirdi diyebiliriz.
Yılın son çeyreğine geçiş yaptığımız bu sayıda, yeni eğitim-öğretim yılı için tüm öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve sektör çalışanlarına başarılı ve sağlıklı bir süreç diliyorum.
Son olarak, ulusumuzun egemenliğini teminat altına alan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın 102. yılını kutluyor, bu toprakların kazanılması için canını ortaya koyan başta Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, tüm kahramanlarımızı rahmet ve şükranla anıyorum.
Sevgi ve saygılarımla,
