Dijital Dönüşüm Yeni Fırsatlar Sunuyor – İnan EKİCİ
Kaynakları verimli kullanmanın öneminin küresel anlamda arttığı bir dönemdeyiz. Verimlilik adına ülke ekonomisine sağladığı önemli katkı dikkate alındığında, araç kiralama sektörünün müşterilerinin ihtiyaç duyduğu araçlara ve uygun maliyetli uzun vadeli krediye erişimi bu dönemde daha da çok önem taşıyor. Zira araç kiralama sektörü kiralama amaçlı olarak satın aldığı taşıtları KOBİ’ler başta olmak üzere her ölçekte işletmeye kiraya vermekte, işleri için ihtiyaç duydukları araçları satın almak yerine kiralama yöntemiyle edinen işletmeler de öz kaynak ve kredi limitlerini ana faaliyet alanlarında değerlendirme imkânına kavuşarak işlerini büyütebilmekte, verimliliklerini artırabilmektedir.
Hem kısa dönem, hem de uzun dönem araç kiralamadaki talebe rağmen, araç tedarikinde yaşanan aksaklıklar ve finansmana erişimdeki zorluklar, araç kiralama sektörünün 2023 yılında arzu edilen araç filosu büyüklüğüne ulaşmasına imkân tanımadı. Operasyonel araç kiralama sektörünün yılın son çeyreğinde de büyüyerek 2023 yılını 2022 yılına göre yaklaşık yüzde 5’lik büyüme ve 257 bin adetlik araç filosu büyüklüğü ile kapatacağını tahmin ediyorum. Elbette nihai sonuçları TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu yayınlandığında hep birlikte göreceğiz.
Kısa dönem / günlük araç kiralama sektörü özelinde konuşmak gerekirse, 2023 yılında yaşanan deprem, araç bulunurluğunda devam eden problemler ve finansmana ulaşım zorluklarına rağmen, sektörün araç sayısının 2022 yılına göre yaklaşık yüzde 5-10 seviyesinde arttığını söyleyebiliriz. Bununla birlikte, sektör hala pandemi öncesi 2019 yılı araç parkı büyüklüğüne erişmek için çaba sarf ediyor. Hem araç bulunurluğu hem de finansal piyasalardaki belirsizlikler aslında tüm dünya için geçerli, birçok Avrupa pazarı hala günlük kiralama işinde 2019 yılı sektör araç parkı büyüklüğünü yakalamış durumda değil.
İçinde bulunduğumuz 2024 yılında ise sektörün gelişimini ekonomik aktivitenin seyri, finansmana erişim, maliyetler ve araç tedarikinde yaşanacak gelişmeler belirleyecek. Dengeli bir ekonomi olduğu sürece operasyonel araç kiralama sektörü büyümeye devam edecektir. Kiralama, ülkemizde olduğu gibi dünyada da büyüyor. Türkiye’de 1.000 kişi başına düşen otomobil sayısı, şirketlerin araç parkı büyüklüğü ve bu parklardaki kiralama yöntemiyle edinilmiş araç sayısı da dikkate alındığında, sektörümüzün ilerleyecek çok yolu olduğunu, potansiyelinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum.
Operasyonel bir sektör olmamızın yanı sıra dijitalleşme her sene daha da önem kazanıyor. Teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak neredeyse her alanda yaşanan dijital dönüşümün yarattığı imkanlar ve oluşturduğu trendlerin yakından takip edilmesi ve benimsenmesi, araç kiralama sektörü açısından es geçilmemesi gereken önemli fırsatlar sunma potansiyeli taşıyor. Geride bıraktığımız yıl süresince her gün yeni kullanım ve uygulama örnekleriyle daha sık gündeme gelen yapay zeka teknolojileri şimdiden işte verimliliğin artırılmasında önemli rol oynamaya başladı. Sayısı ve seçenekleri her geçen gün artmaya devam eden elektrikli araçlara ilişkin strateji ve uygulamalar da araç kiralama sektörü paydaşlarının gündemindeki önem sıralamasında üstlere doğru tırmanmayı sürdürecek. Tatil ve seyahat alışkanlıklarındaki değişimin sonucu olarak ülkemizde de öne çıkmaya başlayan karavan trendinin de yükselmeye devam edeceği öngörülüyor. Araç sahipliğinin ve sorumluluğunun paylaşım modelleriyle beraber şahıslardan kurumlara “asset-heavy” veya “asset-light” modellerle geçmeye başlaması ile paylaşım modelleri yaygınlaşıyor. Çevresel duyarlılığın artmasıyla gündeme gelen CO2 emisyonu regülasyonları ve toplumlarda artan çevresel duyarlılık sebebiyle iş modellerinde değişimler yaşanıyor. Karbon salımını azaltarak karbon ayak izini düşürmek isteyen ve yeşil enerji kullanan şirketler ortaya çıkıyor. Müşteri ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilmek için veri odaklı yaklaşımla beraber dijital inovasyonların yüksek etkinlikte, verimlilikte, kalitede ve dinamik olarak üretilmesi gerekiyor. Yapay zeka alanında “İçgörü odaklı organizasyon” olabilmek için veri mimarisi ve yönetişimini tasarlayıp analitik süreçleri kurgulayan; veri madenciliği, kestirimci modelleme, gerçek zamanlı analiz, risk algılama ve optimizasyon gibi amaçlar için ileri düzey analitik yetkinlikleri koordine ederek bilinçli, etkili ve hızlı karar alma mekanizmalarını kurgulamanın katma değerinin yüksek olacağını düşünüyorum.
Yine en önemli unsurlardan biri de altyapı, şarj cihazı noktaları. Şarj cihazlarının her yerde erişilebilir olması ile aracın toplam sahip olma maliyeti konvansiyonel bir araca göre çok daha ekonomik hale gelecek.
Diğer taraftan leasing sektöründe elektrikli araç kiralama hizmeti verirken tamamlayıcı ürün ve hizmetlerin kurgulanmasının kiralama firmalarına katma değer sağlayacağını düşünüyorum. Bu süreçte şarj cihazı üretici ve operatörleri ile kurulacak iş birliklerinin çok değerli olduğunu düşünüyorum.
Genel çerçevede ele aldığımızda, otoriteler tarafından gerçekleştirilecek teşvik programlarının kullanıcılarda elektrikli araç tercihini olumlu etkileyeceğini öngörüyorum.
Önümüzdeki döneme bakıldığında, ülkemizin araç kiralama sektöründeki başarılarda, tüm bu yeni olanakların iş yaklaşımı ve süreçlerine entegre edilmesi ve varlık yönetimi kalemlerinin etkin yönetimi belirleyici olacak.
TOKKDER ise araç kiralama sektörünün sürdürülebilir şekilde gelişimine katkı sağlamak, sorunlarına çözüm üretmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Günlük / kısa dönem araç kiralamalarında, motorlu aracı kiralayanın söz konusu motorlu araç ile bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın sahibi olan kiralama şirketi, aracın işleteni kabul edildiğinden, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaktadır. Bu düzenleme günlük / kısa dönem araç kiralama sektörü için büyük sorun teşkil etmektedir. Bu sorun ancak kiralamanın “Kiralık Araç Bildirim Sistemi (KABİS)” ve bir sözleşme ile belgelendiği durumlarda, kısa süreli veya uzun süreli kiralama ayrımı yapılmaksızın, sözleşmede belirtilen kiralama süresi boyunca işleten sıfatının sadece aracın kiracısında olması yönünde kanuni bir düzenleme yapılması ile çözülebilecektir.
Üzerinde önemle durduğumuz bir başka konu ise, araç kiralama şirketlerinden kiralanarak, iade yükümlülüğü doğmasına rağmen iade edilmeyen, hukuki dayanaktan yoksun olarak kullanılmaya devam edilen ve / veya suça konu edilen araçlar. Bu eylemin cezasının artırılması yönünde bir düzenleme yapılması için Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerimizi sürdürüyoruz.
Özellikle araç kiralamaya yoğun talebin olduğu dönemlerde dolandırılma vakalarında maalesef artış yaşanıyor. Seyahat ve tatil dönemlerindeki yoğun talep ile birlikte bazı kötü niyetli kişiler; sosyal medya mecralarında ya da kurdukları sahte web siteleri ile bazı tanınmış oto kiralama kuruluşlarının taklidini yaparak, logolarına benzer logolar kullanarak, bu tanınmış oto kiralama kuruluşları ile ilgisi bulunmayan telefon ve WhatsApp hatları üzerinden yaptıkları görüşmeler ile tüketicilerden araç kiralama vaadiyle avans toplamakta, avans ödemesi sonrasında bu kişilere ulaşmak mümkün olmamakta ve tüketiciler bu yöntemle maalesef dolandırılmaktadır. Artan dolandırıcılık vakaları, tüketicilerin oto kiralama faaliyetine ilişkin güveninin zedelenmesine neden olurken, aynı zamanda taklidi yapılan oto kiralama kuruluşlarının da itibar kaybı riski ile karşı karşıya gelmesine neden olmaktadır. Bu konuyu TOKKDER olarak İçişleri Bakanlığımıza ve Ticaret Bakanlığımıza aktardık, önlem alınması için girişimde bulunduk. Bu tür olumsuz durumlar ile karşılaşılmaması için tüketicimizi uyarmak amacıyla iletişim çalışmalarımız da devam ediyor.
TOKKDER olarak sektörümüzün nabzını tutmaya devam ederek, mevcut ihtiyaçlar ve proaktif yaklaşımlar ile sektörümüzün ve ülkemizin kalkınması için çalışmalarımızı 2024 yılında da sürdüreceğimizi belirtmek isterim.
Saygı ve sevgilerimle.