Your browser (Internet Explorer 7 or lower) is out of date. It has known security flaws and may not display all features of this and other websites. Learn how to update your browser.

X

Anonim Şirketlerde Kâr Payı Dağıtımı – Av. Duygu TURGUT

Giriş

Diğer tüm ticaret ortaklıkları gibi anonim şirketlerin de kuruluş amacı belirli bir dönem boyunca gerçekleştirilen ticari faaliyetler sonucunda kâr elde edilmesi ve elde edilen dağıtılabilir kârın pay sahiplerine dağıtılmasıdır. Anonim şirketlerin esas sözleşmelerinde veya alınacak bir genel kurul kararıyla farklı bir süreç öngörülmedikçe, faaliyet dönemleri boyunca elde ettikleri kâr 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) hükümlerindeki usullere dayanılarak, genel kurulun yetkisi kapsamında alınacak kâr payı dağıtımı kararı ile pay sahiplerine dağıtılacaktır.

Genel Açıklamalar:

Kâr payı Türk Ticaret Kanunu’nda tanımlanmamış olsa da Kâr Payı Tebliği (“Tebliğ”) madde 3 uyarınca, “Net dönem kârı veya kâr dağıtımına konu edilebilecek kaynaklar üzerinden ortaklara ve kâra katılan diğer kişilere genel kurulca dağıtılmasına karar verilen tutar” şeklinde tanımlanmıştır. Önemle belirtmek gerekir ki anonim şirketlerde pay ve pay sahipliği kârın dağıtımında esaslı unsurlar olmakla birlikte, Tebliğ’deki tanımdan da anlaşılacağı üzere kârdan pay alacak kişiler yalnızca pay sahipleri değildir. TTK kapsamında; (i) intifa senedi sahiplerine (şirket kurucuları dahil olmak üzere); (ii) yönetim kurulu üyelerine; (iii) ve esas sözleşmede öngörülmüş olması kaydıyla diğer menfaat sahiplerine de kârdan pay dağıtılabilir.

Kâr Payının Hesaplanması:

Kural olarak pay sahipleri şirketin dağıtılabilir kâr payına payları ile orantılı şekilde katılacaktır. Ne var ki şirketin esas sözleşmesinde belirli bir pay grubunun kâr dağıtımına katılması bakımından bir imtiyaz öngörülmüş olması hâlinde, kâr payı hesaplamasında söz konusu imtiyazlı paylar dikkate alınacaktır.

Ayrıca pay sahipleri kâr payı dağıtımına esas sözleşmede aksine bir düzenleme bulunmadıkça taahhüt ettikleri değil, ödedikleri sermaye oranında katılacaklardır. Şirketin yıllık kârı, bilançoya uygun olarak belirlenecektir. Bilançonun gerçeği yansıtacak şekilde hazırlanması şirketin yönetim kurulunun görevidir. Kâr payı, net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilecektir. Net dönem kârı, belirli bir faaliyet döneminde şirketin kazançlarından, bilanço zararları ve vergiler düşüldükten sonra kalan kârdır.

Yedek Akçeler:

Borçlarından dolayı yalnızca mal varlıklarıyla sorumlu olan anonim şirketlerin ekonomik istikrarı ve sermayesinin korunması, şirketin pay sahipleri ve şirketle ticaret yapan üçüncü kişiler açısından hayati önem arz etmektedir. Bunun bir sonucu olarak şirketin kârının belirli oranlarda şirket içinde tutulması, sermayenin korunması bakımından TTK’nın öngördüğü bir zorunluluktur.

Yedek akçeler, ileride meydana gelebilecek riskli durumlara karşı işletmenin devamlılığının sağlanması ve gerektiğinde pay sahiplerine dağıtılabilmesi amacıyla, kazançlardan ayrılan kıymetlerdir. Bu bağlamda yedek akçelerin temel fonksiyonları; sermayenin korunması, sermayenin kuvvetlendirilmesi ve düzenli kâr dağıtımının yapılmasıdır. Yedek akçeler kanuni ve isteğe bağlı yedek akçeler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Genel Kanuni Yedek Akçe:

TTK kapsamında net dönem karının yüzde 5’i ödenmiş sermayenin yüzde 20’sine ulaşıncaya kadar öncelikli ve ilk olarak birinci tertip yedek akçe olarak ayrılır. Birinci tertip yedek akçenin kanunda öngörülen yüzde 20 sınırına ulaştıktan sonra bu sınırın altına düşmesi durumunda bu sınıra tekrar ulaşılıncaya kadar birinci tertip yedek akçe ayrılacaktır. Bununla birlikte pay sahiplerine belirli bir oranın üstünde kâr dağıtılabilmesi için ikinci tertip yedek akçe ayrılma zorunluluğu bulunmaktadır.

Birinci tertip yedek akçenin ayrılmasının ardından pay sahiplerine yüzde 5 oranında birinci kısım kâr payı dağıtımı yapılacaktır. Bunun ardından esas sözleşmede herhangi bir kimseye kâr payından dağıtım yapılması veya isteğe bağlı yedek akçe ayrılması öngörülmediği takdirde kalan kısmın yüzde 10’u ikinci tertip yedek akçe olarak ayrılır. İkinci tertip yedek akçelerin ayrılmasından sonra kalan kısım, pay sahiplerine ikinci kısım kâr payı dağıtılabilecektir.

Birinci ve ikinci tertip yedek akçeler genel kanuni yedek akçeyi oluşturur. Genel kanuni yedek akçe şirketin sermayesinin veya çıkarılmış sermayesinin yarısını aşmadıkça ancak zararların kapatılmasına, işler iyi gitmediği zamanlarda işletmenin devam ettirilmesine veya işsizliğin önüne geçilmesi ve sonuçlarının hafifletilmesine yönelik elverişli önlemler alınması için kullanılabilecektir.

İsteğe Bağlı Yedek Akçe:

Şirketler kanuni yedek akçelerin oranlarını yükseltebileceği gibi, esas sözleşme ile farklı yedek akçeler ayrılmasını ve bunların özgülenme amacını ve harcama şekillerini belirleyebilir. Aynı zamanda şirketler esas sözleşmelerinde düzenlemek şartıyla çalışanlar ve işçiler lehine yardım akçesi de ayırabilecektir. Ayrıca, esas sözleşme ile öngörülmediği hallerde de genel kurul, aktiflerin yeniden sağlanabilmesi ve şirket menfaatleri doğrultusunda şirketin sürekli gelişimi amacıyla yedek akçe ayrılmasına karar verebilecektir. Şirketlerin bu yolla kanunda öngörülen sınırların üzerinde ayırdığı yedek akçeler isteğe bağlı yedek akçelerdir.

Kazanç Payı Ödemesi ve İntifa Hakkı Sahiplerine Ödenecek Kâr Payı:

Şirket kurucularına ve intifa senedi sahiplerine kârdan pay dağıtılmasına yönelik bir esas sözleşme hükmünün bulunması halinde, birinci tertip kanuni yedek akçe ayrıldıktan ve birinci kısım kâr payı, pay sahiplerine dağıtıldıktan sonra, kalan dağıtılabilir kârın en fazla yüzde 10’u olmak üzere esas sözleşmede belirlenecek oranda, şirket kurucularına ve intifa senedi sahiplerine ödenebilir. Bu bağlamda net kârın mevcut olması halinde, pay sahiplerine kâr payı dağıtılmasa dahi şirket kurucuları ve intifa senedi sahipleri esas sözleşmede öngörülen oranlarda kârdan paylarını bir genel kurul kararı ile alabilecektir.

Yönetim kurulu üyelerine kâr dağıtımından bağımsız olarak, birinci tertip yedek akçelerin ayrılmasından ve birinci kısım kâr payının pay sahiplerine dağıtılmasından sonra teşvik mahiyetinde bir ödeme yapılabilecektir. Yönetim kurulu üyelerine yapılacak olan bu ödeme bir genel kurul kararına dayanabileceği gibi, esas sözleşmede düzenlenmek suretiyle de yapılabilir. Söz konusu ödemenin yapılabilmesi için şirketin belirli bir oranın üstünde kâr elde etmiş olması gereklidir. Yönetim kurulu üyelerine yapılacak ödeme kâr payı dağıtımı mahiyetinde değil kazanç payı mahiyetinde nitelendirilecek olsa da, şirketin ikinci kısım kâr payı dağıtımı bakımından dağıtılabilir kâr miktarını etkilediğinden çalışmamız kapsamında yer verilmiştir.

İmtiyazlı Pay Sahiplerine Ödenecek Kâr Payı:

Paya imtiyaz tanınması ancak şirket esas sözleşmesinde düzenlenmesi koşuluyla mümkündür. Bu durumda şirket paylarında kâr payına yönelik tanınan imtiyazın kapsamının ve uygulanma şeklinin esas sözleşmede açıkça gösterilmiş olması gerekecektir. İmtiyazlı pay sahipleri kâr payından imtiyazlı payları ancak birinci tertip kanuni yedek akçe ayrıldıktan ve birinci kısım kâr payı pay sahiplerine dağıtıldıktan sonra alabileceklerdir.

Sonuç:

Yapılan açıklamalar ışığında, kâr payı dağıtımı yapılırken, birinci kısım kâr payı dağıtılmasının ardından, esas sözleşmede düzenlenmesi halinde isteğe bağlı yedek akçeler ayrılacaktır. Ardından esas sözleşmede düzenlenmesi halinde şirket kurucuları ile intifa senedi sahiplerine kâr payı ve yönetim kurulu üyelerine kazanç payı dağıtılacaktır. Net dağıtılabilir kârın kalan kısmının yüzde 10’u ise ikinci tertip yedek akçe olarak ayrılacak, ardından genel kurul kararı bulunması halinde karara konu isteğe bağlı yedek akçeler ayrılacaktır. Tüm dağıtımların ardından net dönem kârının kalan kısmı genel kurul kararıyla pay sahiplerine ikinci kısım kâr payı olarak dağıtılabilecektir. Söz konusu kâr payı dağıtım kararının genel kurulda alınabilmesi için nitelikli bir nisap kanunda öngörülmemiş olup esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, sermayeyi temsil eden payların veya temsilcilerinin en az dörtte birinin varlığı ile toplanacak genel kurulda kâr payı dağıtım kararı toplantıda bulunanların çoğunluğu ile alınabilecektir. Önemle belirtmek gerekir ki anonim şirketlerin varlık amacı düşünüldüğünde kural olarak kâr payı dağıtımı zorunlu olmakla birlikte, genel kurul şirketin varlığı ve işleyişi için haklı sebeplerin bulunması durumunda kâr payı dağıtmama kararı verebilecektir.