Dünyada olduğu gibi ülkemizde de sahiplikten kullanıma olan kayma her alanda tüm hızıyla devam ediyor. Özellikle Z kuşağı birçok şeyi ihtiyacı olduğu zaman ve ihtiyaç duyduğu süre kadar kullanmak istiyor. Ulaşım alanında da bu durum geçerli. Mega trendlerin etkisi ile artan şehirleşme, trafik yoğunluğu ve seyahatler, araç kiralama şirketlerini sadece motorlu araç kiralama hizmeti veren kuruluşlar olmaktan çıkarıp müşterilerinin her türlü mobilite ihtiyacını karşılayan çözüm ortağı ve ekosistem paydaşı olmaya yönlendiriyor. Teknoloji de mobilite çözümleri için artan oranda kullanılıyor.

Bunun yanı sıra, salgın sonrası bireylerin izole ve hijyenik ulaşım ihtiyacıyla birlikte şehir içi ulaşımda toplu taşımaya ve şehirlerarası yolculuklarda uçak, tren ve otobüs taşımacılığına olan talebin bir bölümü araç kiralama ve araç paylaşımına kaydı. Araç kiralama kuruluşları müşterilerinin beklentilerini karşılamak adına teknolojik yatırımlarını artırarak kiralama işlemlerinin birçok adımının dijital ortamda yapılmasına imkan veren bir yapıya geçti. Önümüzdeki dönemde dijitalleşmenin daha çok hayatımızda yer alacağına hep birlikte tanıklık edeceğiz.

Kaynaklarını verimli kullanmak isteyen şirketler ise ticari faaliyetlerinde ihtiyaç duydukları araçları temin etmek için satın alma alternatifi yerine artan oranda operasyonel kiralamayı tercih ediyor. Bu sayede zaten sınırlı olan kaynaklarını ana faaliyet alanlarında değerlendirme imkânı bulurken araç sahipliğinden kaynaklanan birçok maliyet kalemini ve riski de bertaraf etme imkânına kavuşuyorlar.

Ticari araç kiralamaya imkan verecek şekilde Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde yapılan düzenlemelerin ardından, ticari araçların operasyonel kiralama sektörünün araç parkı içindeki payının hızlı bir artış trendine girdiğini de belirtmek isterim. Uzun dönem kiralamada ticari araçların payının üçdört yıl içinde yüzde 25’e yükselmesini bekliyoruz.

Küresel enflasyon baskısı ve yakın coğrafyamızda sürmekte olan savaş ise iş ortamındaki zorluk ve risklerin artmasına sebep oluyor. Özellikle, tedarik zincirinde yaşanan aksaklıklar bir süredir ülke ekonomimizi, dolayısıyla otomotiv sektörünü olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Türkiye özelinde otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2021 yılında yüzde 4,6 oranında daralmıştı. Otomobil satışları 2021 yılında, 2020’ye göre yüzde 7,9 oranında azalarak 561.853 adet olarak gerçekleşirken, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 7,9 büyüyerek 175.497 adede ulaşmıştı. 2022 yılının ilk çeyreğine baktığımızda ise daralmanın halen devam etmekte olduğunu görüyoruz. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2022 yılı Ocak-Mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23,5 oranında daraldı. Otomobil satışları, 2022 yılı Ocak-Mart döneminde geçen yıla göre yüzde 25,3 oranında daralırken, hafif ticari araç pazarındaki daralma ise yüzde 16,5 olarak gerçekleşti.

Görünen o ki, otomotiv sanayiinde kullanılan bazı malzemelerin tedarikinde yaşanan sıkıntılar bir süre daha devam edecek. Bunun yanı sıra, lojistik alanında yaşanan zorluklar ve artan navlun maliyetleri de hayatı daha da zorlaştırıyor.

Otomotiv pazarında arz talep dengesinin bozulması araç kiralama sektörünü de etkiliyor. Hem kısa hem uzun dönemli araç kiralamadaki talep yüksekliğine rağmen tedarikte yaşanan aksaklıklar araç kiralama şirketlerinin ihtiyaç duyduğu araçlara erişimini zorlaştırıyor. Böylece sektör, büyüme potansiyeli olmasına rağmen, arzu edilen araç filosu büyüklüğüne ulaşamıyor.

Bu çerçevede, günlük araç kiralamak isteyenlerin erken rezervasyon yapması, uzun süreli araç kiralamak isteyenlerin ise olası araç filosu ihtiyaçları için erken harekete geçmesi çok önemli. Bu dönemde, daha planlı olmak ve erken harekete geçmek bir zorunluluk haline geldi.

Yakın zamanda, sektörün daima ileri gitmesi için çalışan camiamızdan güzel haberler aldık. Bir süre önce Otomotiv Distribütörleri Derneği – ODD Başkanlığına seçilen sevgili Ali Haydar Bozkurt’u; Otomotiv Sanayicileri Derneği – OSD Başkanlığına gelen sevgili Cengiz Eroldu’yu; Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği – OYDER Başkanı seçilen sevgili Altuğ Erciş’i; ikinci kez Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği – OİB Başkanı seçilen sevgili Baran Çelik’i ve tüm değerli Yönetim Kurulu ekiplerini gönülden tebrik ederim. Hep birlikte sektörlerimizin bugünü ve geleceği için çalışmaya devam edeceğiz.

Bu zorlu süreci eş zamanlı öğrenip, yaşayıp, yönetirken; bir yandan da benliklerimize mühür gibi kazınmış olan milli ve manevi duygularımızı yaşamaya devam ediyoruz. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Ramazan Ayı, Anneler Günü, Ramazan Bayramı, Babalar Günü bizleri birleştiren, içimizdeki umutları tekrar tekrar yeşerten, iyi ki sahip olduğumuz milli ve manevi değerler…

Bu vesile ile milletimizin özgürlük umutlarının yeşerdiği, kurtuluş inancının ateşlendiği ve bağımsız bir geleceğe umutla bakmamızın sağlandığı gün olan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mızı kutluyor, bizlere bağımsız bir ülke armağan eden Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm şehitlerimizi saygıyla anıyorum. Ramazan Bayramımızın da hepimize hayırlı, uğurlu olmasını; huzur getirmesini diliyorum.

Sevgi ve saygılarımla.